Owen, evde kalmamı ve birkaç hafta okula gitmemem gerektiğini söylemişti. Kendisi ve arkadaşları güya Zayn unutana kadar bir daha bu eve gelmeyecek ve farklı bir daire tutacaklardı. Parayı bile zar zor yetirirken nasıl farklı bir daire bulacaklarını düşünmüştüm ama sonra umursamadım. Büyük ihtimalle beş parasız bir şekilde kalacak ve burada Zayn'in gelip beni öldürmesini bekleyecektim.
Zaten beni de kendileriyle birlikte götüreceklerini düşünmemiştim. Böyle bir şeyi isteseler bile ben kabul etmezdim. Zayn tarafından öldürülmek ya da parasız kalmak onlarla beraber bir dairede yaşamaktan on bin kat daha iyiydi. Şu anda kendimi iyi hissediyordum çünkü artık Owen ve arkadaşlarına katlanmadan bir süre yaşayabilecektim.
Fakat koca bir sorunumun olduğunu da biliyordum çünkü benim okula gitmem gerekti. Ev kira olmadığı için rahattık fakat geçinme görevini neyse ki Owen üstleniyordu. Bazen annem bana para gönderir -komik bir miktar- kişisel ihtiyaçlarımı nadiren karşılardım. Bunların çoğu da zaten ders için gerekli şeylerdi. Test kitapları, okuma kitapları, kalemler ve defterler. Owen nasıl para kazanıyor tahmin edebiliyordum ama hiç sorgulamamıştım. Büyük ihtimalle uyuşturucu işlerine girişmişti, yine de bazen parasız kalır ve çıldırmış bir şekilde gelip benden zorla para isterdi. Annemin bana para gönderdiğini birkaç kez yakalamıştı.
Şimdi sevgili abim evi terk ettiğine göre, tek başıma yaşamanın verdiği huzuru bir kenara atıp gerçekçi sorunlarla yüzleşmem gerekiyordu. Para. Geçinmek. Faturalar. Sıkıntıyla dışarı bir nefes verdim ve oturduğum koltukta daha çok yayıldım. En son annemin attığı miktar hala duruyordu fakat anca 2 günlük yiyecek ihtiyacım için yeterli olurdu. Ne yapacağım konusunda hiçbir fikrim yoktu. Okula gitmemeyi düşüncelerimin arasına bile ekleyemezdim, ölsem de gidip bu sene o lanet okuldan mezun olmalıydım.
Kafam o kadar çok doluydu ki sadece bir anlığına zamanın durmasını istedim. Her şey dursun ve bütün dertlerim silinsin, yok olsun. Sadece yumuşak çimlerin üzerine uzanayım ve gökyüzünü izleyerek müzik dinliyim. Parlayan yıldızlar beni kendine çeksin, bu dünyadan uzaklaştırıp götürsün.
Uzandığım koltuktan kalkıp banyoya doğru adımladım ve aylardır temizlenmeyen buğulanmış aynanın karşısına geçtim. Yüzüme bakmak yaptığım bir şey değildi. Aynalara bakmayı sevmez ve kendimi izlemezdim. Fakat bu sefer sanki kendimle yüzleşmek ister gibi gözlerimi aynaya dikmiş suratımı izliyordum. Çirkindim.
Ellerimi soğuk suyla buluşturup birkaç kez yüzüme çarptım. Bugün okula gitmemiştim ve birkaç gün daha gitmeyi düşünmüyordum. Önce para konusunu halletmem gerekiyordu, belki okuldan önce ya da sonra yarı zamanlı bir işte çalışabilirdim. Okula gitmediğim o birkaç günü iş bulmak için harcayacaktım.
Hava alırım ve birkaç market gezip uygun bir yer bulurum umuduyla evden çıktım. Sokaklar genelde boştu ve boş sokaklarda yürümeyi seviyordum. Bu yüzden genelde gece yürüyüş yapar ve parka giderdim. Ancak şu anda öğleden sonra olmasına rağmen sokaklarda pek insan görmemiştim.
Kulaklığımı takıp sevdiğim melodilerin beynimi ele geçirmesine izin verdim. Sakin ve sözsüz ilerleyen melodilere bayılıyorum. Beni rahatlatıyor ve yaşadığımı hissettiriyorlardı. Yaşadığımı hissettiğim sayılı anlardan birisiydi.
Ellerim cebimde ilerlerken birkaç markete uğramış ve elemana ihtiyacı olup olmadıklarını sormuştum. Maalesef hiçbiri elemana ihtiyacı olduğunu söylememişti. Pes etmeden evin yakınındaki tüm marketleri gezdiğimde sonuç hüsrandı. Hava kararmaya başladığında kendimi yorgun hissediyordum. Canım bir hayli sıkılmıştı bu duruma çünkü bir an önce iş bulmam gerekiyordu.
Canım her zamanki parka gidip biraz oturup müzik dinlemek istediğinde oraya doğru yönelip kendimi bir banka atmıştım. Hava hafif sıcaktı fakat ılık rüzgar yüzümde gezinirken beni rahatlatıyor, huzurlu hissetmeme sebep oluyordu. Yüzümde ister istemez bir tebessüm oluştu. Kulaklığımdan çalan hoş parçayı dinlerken bir yandan kafamı kaldırıp gökyüzünü izlemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mad about you | zm
Fanfiction''Buz gibi soğuksun. Üşüyorum ve beni hasta ediyorsun, beni öldürüyorsun.''