Kucağıma yatmış bir şekilde gözleri kapalıyken ben de saçlarını okşuyordum. Daha önce yaşananlar hiç yaşanmamış gibi yatağımın üzerindeydik.
"Seninle kavga ettikten sonra barıştığımızda kendimi iyi hissediyorum."
Bir itirafta bulunduğumda kafasını kaldırıp yüzüme bakmış ve gülümsemişti. Başını tekrar bacaklarımın üzerine yerleştirirken "Bu seni yıpratıyor mu?" diye sordu.
Yıpratıyordu. Ama bu yıpratıcı etki saçma bir şekilde zaman geçtikçe bana çok iyi gelmeye başlamıştı. Resmen Zayn'le kavga ettikten sonra, barışma anımızın güzelliğini düşünüp mutlu oluyordum. Normal bir his değildi, farkındaydım.
"Yıpranıyorum ve sayende tekrar onarılıyorum. Bir döngü gibi."
"Bunun iyi olup olmadığı hakkında pek bir fikrim yok güzelim."
Tamamen bacaklarımın üzerinden kalkıp doğrulduktan sonra yüzü tam karşımdaydı. Yatağımın üzerinde oturuyorduk. Gece lambasından yayılan loş ışık gözlerine bakma isteğimi çok daha fazla alevlendiriyordu şu an.
"Ama şunu biliyorum, seninle yaşadığım her şey çok özel."
Ellerini saçlarımın arasından yavaşça geçirip okşadığında tebessüm etmiştim.
"Aileni anlatsana."
Söylediğim şeyle saçlarımı okşayan eli, olduğu yerde durmuştu. Yüzü kaskatı kesilmişken keşke böyle bir şey sormasaydım dedim içimden.
"Anlatılacak bir şey yok."
"Peki." dedim daha fazla uzatmak istemeden. Konuşmaya hevesli olmadığı belliydi. Ben de ailem hakkında konuşmayı hiç sevmiyordum zaten, empati yapabilirdim.
"Benim ailem sensin, Berry."
Ağzından çıkan kelimeler kalbimi hızlandırmaya başlarken yüzümü aşağı eğmiş ve bakışlarımızı ayırmıştım. Bana böyle net ve büyük sözler söylemesi gerilmeme sebep oluyordu. Çünkü ne zaman iş ciddiye binse, ne hissettiğime dair emin olmadığımı düşünürdüm.
Ne hissediyordum?
Aşka inanan bir insan değilim ama sevginin gerçek olduğunu biliyorum. Zayn'e hissettiğim şey sevgi mi? Bağlılık mı? Yoksa sadece kendimi kandırdığım bir düş kapanının içinde miydim?
Hayatta pek çok kötü şey vardır ancak birine karşı ne hissettiğini anlayamamak farklı derecede yoruyor insanı. Kalbimi ve beynimi patlatıp yok olmak istiyorum dünyadan.
"Beni sevdiğini hiç söylemedin."
Sesi kulaklarıma dolduğunda tekrar ona odaklanmıştım. Yüzümün her zerresini dikkatle incelerken uzun kirpikleri gözlerinin altına gölge düşürüyordu.
"Ne?"
"Beni sevdiğini söylemedin Berry. Hiçbir zaman."
"Böyle şeyleri pek... Konuşmam."
"Sence benim sevgilim misin?"
Sorduğu soru kaşlarımı çatmama sebep olmuştu. Bunu hiç düşünmemiştim ve şu anda ilk defa "Zayn'le tam olarak neyiz?" diye düşünüyordum.
"Biz iyi anlaşan iki insanız."
"Siktir. İyi anlaştığımız hal bu mu?"
Dudakları yukarı doğru kıvırılırken yüzünde alaycı bir ifade belirmişti. Haklıydı. Ancak ne diyeceğimi bilmiyordum işte.
"Bunları sorma lütfen."
"Beni sevdiğini söyleyeceksin."
Kararlıydı. Gözlerimin tam içine bakarken sanki bunu söylediğimde gerçek olup olmadığını anında anlayacakmış gibi hissediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mad about you | zm
Fanfiction''Buz gibi soğuksun. Üşüyorum ve beni hasta ediyorsun, beni öldürüyorsun.''