Not: Bu bölüm Ulric cinayetinin aynı günü fakat daha cinayet işlenmeden önceki saatler. Keyifli okumalar.
"Pizzalar hazır."
Aidan'ın aceleci sesi içerdeki müşterilerin uğultularıyla karışıyordu. Elime tutuşturduğu sımsıcacık pizzayı koşar adımlarla masaya ulaştırdım. Arkamda kalan masaları son bir kez kontrol ettikten sonra gönül rahatlığıyla mutfak kısmına geri döndüm.
Aidan, elindeki işle uğraşırken yüzümü kısaca süzdü.
"Hasta mısın? Solgun görünüyorsun."
Evet. Güzel rol yapmıştım anlaşılan.
"Aslında evet. Hasta olacak gibiyim."
Yanımda bulunan sandalyeye halsiz bir edayla oturdum.
"İstersen gidebilirsin. Ben seni idare ederim. Biraz dinlenmen sana iyi gelecek gibi."
Onun bu masumluğunu kötüye kullanmak her ne kadar beni üzse de buna mecburdum. Bugün öylesine bir iş yapmayacaktım ne de olsa.
"Haklısın. Senin için sorun olmayacaksa-"
"Sorun değil. Eğer burada bu şekilde kalmaya devam edersen asıl sorun o zaman başlayacak. Ne sana endişe duymaktan işime odaklanabileceğim ne de sen rahat edeceksin."
Üstümdeki önlüğü çıkarıp masaya koydum. Aidan, ben montumu giyerken elinde atkı ve şapkayla döndü. Şapkayı özenle kafama geçirdikten sonra atkıyı da çok boğmayacak bir şekilde boynuma sardı.
"Neden hasta olduğuna şaşmamalı."
"Normalde bu zımbırtıları takmayı pek sevmem ama senin sözünü dinleyeceğim bu sefer."
Aidan yüzüne kendisi kadar masum bir ifade yerleştirdi.
"Teşekkür ederim."
Eve geldiğimde Bella henüz gelmemişti. Uzun bir gece olacaktı. Enerjimi toplamak için kanepeye uzanmamla derin bir uykuya dalmam bir oldu.
**********
Not: Buradakiler yaşanırken Ulric cinayeti işleniyordu.Aidan'ın gözü tüten çorba dumanın kısmen engellediği çalar saate baktı. Saat gece on sularıydı. Acaba Allison uyumuş mudur diye geçirdi içinden. Çorbadan gelen kokuyu derince içine çekti. Bu çorba ne olursa olsun içilmeyi hak ediyordu.
Çorbanın altını kapatıp içindekini özenle geniş kaseye aktardı. Allison' in evine gidene kadar soğumaması için içinden dua ederken köpeği Rex onu bir türlü rahat bırakmıyordu. Her zamanki gibi...
Sahibiyle beraber dışarı çıkmakta ısrar eden köpek bu savaşı kazanmış olacaktı ki Aidan'ın arkasından tin tin gidiyordu.
Aidan şaşırtıcı bir şekilde çorbayı dökmeden Allison'ın kapısına kadar getirebilmişti. Zili üçüncü kez çalmıştı ama kapıyı açan yoktu. Aidan aklındaki düşünceleri kovalamaya çalıştı ama onlar kovuldukça daha güçlü geliyorlardı. Köpeği de adeta Aidan gibiydi. Bekledikçe kuyruğunu daha asabi ve hızlı sallıyordu.
Allison,düşüp bayılmış olabilirdi. Ve Bella da derin bir uykuda... Ya da Bella evde bile yoktu. Aklında türlü senaryolar geçtikten sonra zorla da olsa eli posta kutusunun yanındaki küçük saklı boşluğa gitti. Evin anahtarına doğru...
Hala girip girmemekte kararsızdı ama bunu yapmalıydı. Hem açıklaması da vardı. Anahtarı deliğe soktu ve yavaşça kapının açılmasını seyretti. İçeride hiçbir ışık sızıntısı yoktu. Yavaş adımlarla içeri giriyorken tasmanın ipinin elinden hızla kaydığını fark etti. Rex'i karanlığın içine koşarken ve aynı zamanda havlarken kendini de onun peşinden koşarken buldu. Sesinin az çıkmasına özen gösteriyordu ama başarılı olmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HURTS LİKE HELL
Mystery / ThrillerHep aynı şekilde işlenen cinayet... Tek kanıtsa her cinayet mekanındaki boş bir çikolatalı süt kutusu. "İntikam benim için soğuk yenen bir yemek değildir. Keyifle içilen çikolatalı bir süttür." "Ben bir katil olmak için fazla kötüyüm."