İliklerime kadar zevke bulandım.
Gece.
Yine gecenin kör karanlığında süzülüyorum.
Bu defa yalnız değilim.
Gözlerim hiçbir şeyi iyi seçemiyor. Etrafımda olan biteni ayırt edemiyorum.
Zihnim puslu ve dağınık.
Vücudum ateş içinde sanki.
Avuçlarım yanıyor.
Kendi kahkahalarımı duyuyorum ama uzaklardan. Kendi kendime uzağım sanki. Bedenim ve duyularım birbirinden kopmuş gibi. Yanımdakilerden biri kusuyor ağacın dibine. Bacaklarım uyuşuk. Olduğum yerden bir adım atamayacak haldeyim ama kalkmak istiyorum. Kalkıp koşmak istiyorum.Ahhhh... Gözümün önüne gelen şeyler...
Olur olmaz sahneler canlanıyor gözlerimde. Erekte oluyorum. Bacaklarımın arası karıncalanıyor. Kanımın en uç noktama hücum ettiğini hissediyorum. Uyarıldım. Pantolonum sıkıştırıyor beni. Çok rahatsızım içinde. Çok sıkıyor kasıklarımı. Çıkarıp atmak istiyorum şu anda. Öyle yoğun bir zevk akıyor ki damarlarımda, ellerimi zor tutuyorum. Kendime dokunmamak için zor duruyorum.Yanımdakilerin gürültüleri rahatsız etmeye başlıyor bir süre sonra. Ne olduğunu, ne yaptıklarını anlamaya çalışıyorum ama bulanık her şey. Gözlerim bulanık, zihnim uyuşmuş. Ama bir sorun var.
Bir çocuk var ortalarında.
Çok da uzun olmayan, zayıf, beyaz tenli bir çocuk var. Yakalarından tutmuş çocuğu arkadaşlarımdan biri. Seçmeye çalışıyorum kim olduğunu, kimin yakalarını tuttuğunu.
Çocuğun saçları gri.
Bacaklarım titriyor hala ama görmek istiyorum yüzünü. Kalkmam lazım. Hoseok'un sesi doluyor kulaklarıma bir anda. Kahkaha atıyor ama neye? Ne oluyor neye gülüyorlar bu kadar? Yoongi neden dizlerinin üstünde yere çökmüş? Ne yapıyor o çocuğun önünde?
Ağlıyor gri saçlı.
Neden ağlıyor?
Gözlerimi kırpıyorum bir kaç kez. Ayağa kalkıyorum. Umurumda değil düşmek. Bacaklarım sızlıyor ama umurunda değil.Biri çocuğun kollarını arkasında bağlamış.
Ahh sanırım biri de saçlarını çekiyor. Gri saçlarını. Gri ve ipeksi saçlarını. Yüzü acı içinde görünüyor. Acı içinde ama kusursuz. Göğsüm sıkışıyor benim.
Zihnim arınıyor sislerinden bir anda.
Bu çocuk, o çocuk."SİKTİR! Siktir Yoongi bırak onu! Jungkook bırak saçlarını! BIRAK SAÇLARINI!" Taehyung boka batmışlığının ortasında kendine gelince fark etti karşısındaki çocuğun o çocuk olduğunu. Daha önce aynı parkta karşılaştığı çocuk...
"Taehyung çok güzel şuna baksana! Asıl sen siktir! Rahat bırak bizi Taetaeeee..." Jungkook parmaklarının arasındaki saçları daha fazla sıkıp başını geriye doğru çekti çocuğun.
"RAHAT DUR!" Yoongi kemerini çözmeye çalışıyordu küçük olanın. Olan biten hiçbir şeyin farkında değillerdi gerçek anlamda. Bilinçleri kapalı, bedenleri ele geçirilmişti sanki. Berbat, rezil bir haldeydiler o an.
Ne olduysa Yoongi'nin o cümlesinden sonra oldu. Jimin önce bacaklarının önündeki Yoongi'nin yüzüne geçirdi dizini. O hareketinin ardından elleri Hoseok tarafından serbest bırakıldı. Hoseok sallana sallana yere yığılan Yoongi'ye yürüyüp Jimin'i bırakmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Weiss ✯ vmin
FanfictionBeyaz... Aklımı bıraktığım, tenimi sattığım, ruhumu dağıttığım toz... Beyaz... Aklıma dolan, tenime karışan, ruhuma ulaşan ten... Weiß - Vmin Cinsellik ve Olumsuz Örnek Oluşturabilecek Davranışlar Barındırıyor. Lütfen Dikkate Alın.