Weiss ✯ vmin

- 14 -

Bacaklarında ve sırtında yer edinen ağırlıkla uykulu gözlerini sabaha araladı Taehyung. Önce yavaşça açtığı tek gözüyle Jimin'in pijamasını gördü. Ancak yüzü yoktu. Yastığından hafifçe doğrulup kollarıyla sardığı çocuğa bakmak istedi. Gözlerini açtığında karşılaştığı ilk şey burnunun dibinde duran küçük bir ayak olmuştu. Sarıldığı ise Jimin'in beli değil, bacağıydı. Sırtında hissettiği ağırlık diğer bacağı, bacaklarında hissettiği ağırlık ise Jimin'in kendisiydi.

Yatakta doğrulup sırtındaki bacağını indirdi Jimin'in. Dağınık saçlarında gözlerini gezdirdi. Uyuşan bacaklarını çekmeye çalıştı onun altından ancak başarılı olamadı. Sıyrılan pijamasının altından görülen beyaz beline uzattı parmaklarını. Hafif hafif okşamaya başladı tenini. O okşadıkça huylanan Jimin minik minik kıpırdanmaya başladı yatakta. Uyuyan güzel yüzü gülümsedi hafifçe. Onun hareketlerine Taehyung daha çok gülümsedi ister istemez. Ve okşadığı ince, beyaz beli öpmek isteğiyle dolup taştı içi.

"Güzelim... Hadi uyan. Jimin? Tanrım... Nasıl bu hale geldin sen? Gece böyle uyumamıştık." Taehyung gülümseyerek kendini Jimin'den ayırıp yüzünü onun yüzüne doğru eğdi. Alnına dökülen saçlarını tarayıp küçük bir öpücük bıraktı tenine.

"Beni öptüğünü hissediyorum Taehyung. Bu büyük bir fırsatçılık..." Jimin boğuk sesiyle gözlerini açmadan uyuduğunu zannederek ona öpücükler veren adamı itti hafifçe. Taehyung'un sessiz gülüşleri kahkahalara dönüştü o an ve Jimin'in içi güldü onun kahkahasıyla.

"Yakalandım... Pişman mıyım? Immm hayır. Hadi kalk artık yataktan. Alışverişe çıkalım birlikte olur mu?" Taehyung Jimin'in saçlarının arasından geçirdi parmaklarını defalarca. Yanağını okşadı elinin tersiyle. Jimin yatakta sırt üstü dönüp kollarını Taehyung'a kaldırınca Taehyung kollarından tutup kaldırdı onu. Jimin hemen boynuna sarılıp göğsüne sokuldu Taehyung'un.

"Günaydın..."

"Günaydın... İyi uyudun mu?" Taehyung sıcak nefesi boynunu okşayan Jimin'in sırtında gezdirdi parmaklarını. Onun küçük kolları boynuna sarılıyken uykulu sesi doldu kulaklarına.

"Uyudum. Sen?" Jimin sırtında dolaşan parmaklarla yeniden uyumak istiyordu oracıkta.

"Hı hım... Çok rahat uyudum. Senin sayendeydi. Teşekkür ederim yanımda kaldığın için Jimin." Taehyung'un yavaş yavaş hareket eden parmakları durdu. Avuçlarını açtı Jimin'in sırtında ve daha çok çekti onu kendine.

"Ne alışverişine gideceğiz? Kahvaltı yapmayacak mıyız Taehyung. Açım ben." Jimin Taehyung'un kollarından sıyrılıp yataktan sarkıttı ayaklarını. Ovaladığı gözlerini açıp yataktan indi. Banyoya adımladı ayaklarını sürüyerek.

"Yapacağız. Dışarıda yiyeceğiz. Akşam için alışveriş yapacağız." Taehyung Jimin'in peşinden gitti. Açık bıraktığı banyonun kapısından başını uzattığında yüzünü yıkarken buldu onu. Yanına geçip dolaplardan birini açtı. Jimin'e paketli bir diş fırçası uzatıp kendisininkini de eline aldı. Dişlerini fırçaladılar aynada birbirlerini izlemeyi bırakmadan. Jimin gülerek kalçasını Taehyung'un kalçasına vurup onu uzaklaştırdı lavabodan. Ağzını çalkalayıp hala dişlerini fırçalayan Taehyung'un boynuna uzandı. Hızlıca bir öpücük bırakıp çıktı banyodan kıkırtılarına devam ederken. Arkasında bıraktığı adamın onun öptüğü yeri okşadığını görmeden...

Taehyung banyodan çıktığında Jimin'i çoktan hazırlanmış bir halde yatağın bir köşesinde kıvrılmış onu beklerken buldu. Kendisi dağınık giyinme odasına geçip hızlıca bir şeyler giyindi üstüne. Jimin'i yattığı yerden kaldırıp çıkardı evden hızlıca. Arabaya bindiklerinde ikisi de sessizdi. İkisi de birbirleri dışında her yerde gezdiriyorlardı gözlerini. Anlamsız sessizliğe son veren Taehyung oldu.