- 3 -

3.2K 403 228
                                    

Dudaklarının arasından ciğerlerine dolan havayla öksürdü Jimin. Atmaya çalıştı içinden kötülüğe bulanmış nefesini. Karşısında duran ve gittikçe yaklaşan Taehyung'u itti omuzlarından.

Karşısında öyle rahat bir biçimde arkasına yaslanıp bacaklarını sehpaya uzatmıştı ki esmer olan, Jimin bir süre şaşkınlıkla yüzüne bakakaldı. Hayret ediyordu kendini bu pisliğe nasıl bulaştırmış olduğuna. Elindeki sigarayı derin derin ciğerlerine çekerken dumanını yüzünün her halinden belli ettiği büyük bir keyifle havaya karıştırıyordu Taehyung.

Anlamsız cümleler kuruyordu, kendi kendine konuşurken bir anda kahkaha atmaya başlıyordu. Hemen ardından yüzüne hüzün çöküyor, gözleri doluyor, ağlamaklı hale geliyordu. Jimin korkuyla ve şaşkınlıkla sindiği koltuk köşesinden onu izliyordu anlam vermek istercesine. Ancak hiçbir duygu durumuyla bağdaştıramıyordu onun acınılası halini.

"Biliyor musun?" Taehyung derin bir nefes daha çekti elindeki sigaradan. Dumanını Jimin'in olmadığı tarafa üfledi bu kez. "Bunu içmemeliydim..." histerik bir kahkaha bıraktı yeniden geniş salona. "Ölmek istemiyordum aslında..." bu defa gözleri doldu. Öksürmeye başladı ciğerleri sökülürcesine.

İki büklüm olmuş, elindeki sigarayı bırakmadan öksürükleri arasında nefes almaya çalışıyordu Taehyung. Jimin o an öyle çok acıdı ki ona... Ne yaptığının farkında bile olmadan ona doğru atılıp elindeki sigarayı kaptığı gibi sehpanın üzerindeki tablaya bastırdı.

"İğrençsin. Şu haline bak. Zavallısın... Gözlerin kana bürünmüş. Göz bebeklerin kaplamış irislerini. Kendine ne yaptığının farkında mısın sen?" Jimin omzundan dürterken konuşuyordu Taehyung ile.

"Dur..." Taehyung başını sabit tutmakta zorlanıyordu. Jimin'in her itişiyle dünyası sallanıyordu sanki. Midesi ağzına geliyordu her ileri gidiş gelişinde.

"Ölmek mi istiyorsun? Bunun için mi kendine bunu yapıyorsun? Bunun daha kolay yolları var aptal!" Jimin Taehyung'un çenesinden tutup başını kendine doğru kaldırdığı an Taehyung içinde ne var ne yoksa çıkardı Jimin'in ellerine ve üstüne doğru.

"NE YAPIYORSUN SEN PİSLİK HERİF!" Jimin büyük bir şokla pisliğe bulanmış ellerine ve üstündekilere bakarken Taehyung'un gülüşlerini işitti. Sinirleri daha da gerilmişti onun bu haliyle. Sertçe elini saçlarına atıp başını geriye doğru çekti Taehyung'un. Canını acıtmak istiyordu kendine getirebilmek için. Parmaklarına doladığı yumuşak saçlar da pisliğe bulanmıştı böylelikle.

"Seni şu an öldürebilirim biliyor musun? Kısa yoldan cehenneme gitmek ister misin?!" Jimin onun saçlarını daha sert çekerken Taehyung'un boynu iyice açığa çıkmıştı. Acıyla buruşan yüzü ve yutkunurken sertçe hareket eden adem elması belli ediyordu durumunu. Ancak buna rağmen dudakları arasından yarım yamalak gülücükler dökülüyordu.

"Bırak... Kokuyorsun..." Jimin'i itmek istiyordu ama kollarını kaldıramıyordu o an.

"KOKUYORUM ÖYLE Mİ?! Senin kusmuğun kokuyorum aptal herif şu halime bak! Üstüme bak... Ellerime bak..." Jimin'in sinirinin yerini ağlamaklı bir hal almıştı. Gerçekten leş gibi görünüyordu ve ortam leş gibi kokuyordu. "Banyo nerede?"

"Odamda. Ve Jimin... Kusmamış olsam aşırı dozdan gerçekten ölebilirdim. Bağırma..." Taehyung'un dengesiz ruh hali bir kez daha kendini göstermiş, terden alnına yapışan saçlarını geriye iterken bir anda göz pınarlarında biriken yaşları akıtmaya başlamıştı. Buna rağmen hala gülüyordu dudakları. Boka batmışlığın en orta yerindeydi bir kez daha.

"Geber pislik herif. Odan nerede?" Jimin'in ilgilendiği tek şey kendini temizlemekti o an.

"Yukarıda." Taehyung akan burnunu silmeye çalışıyordu üstündeki kazağın kollarına. Bu defa Jimin kusmak istedi onun yüzüne doğru.

Weiss ✯ vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin