Taehyung göğsüne iyice sokulan Jimin'in avuçlarını yasladı boynuna. Geçmişini onun tenine fısıldamadan önce yavaşça saçlarını okşadı dudakları."Konuşmak zorunda değilsin. Anlatmak zorunda değilsin. Kendini hazır hissettiğinde, iyi hissettiğinde konuşabiliriz Taehyung. Sen gönderene kadar gitmeyeceğim çünkü. Yanındayım. Zamanımız çok. Ve aklında olsun... Gönderdiğin gün bir daha asla beni bulamazsın. Bu yüzden akıllı olmanı tavsiye ederim." Jimin ortamdaki gergin havayı dağıtmak ister gibi konuştu. Boynundaki parmaklarıyla huylandırdı onu. Ancak hiçbir tepki gelmedi Taehyung'dan.
"Anlatacağım. Anlatmak istiyorum. Ama bir şey söyleme tamam mı? Bittiğinde de söyleme Jimin. Uyuyalım olur mu?" Göğsünde dinlenen Jimin başını salladı hafifçe, onayladı onu. Ve yeniden ciğerlerine derin bir nefes çekti Taehyung.
"Ben 15 yaşımdaydım. Kız kardeşim henüz 9 yaşındaydı. Babam şirketten döndüğünde çok gergindi yine o akşam. Zaten hep gergin oluyordu. Hep agresifti bize karşı. Özellikle kardeşime ve anneme karşı..." yutkundu Taehyung. Jimin avcunun altındaki kalbin nasıl hızlandığını hissetti o an.
"Bana hep 'sen benim oğlumsun, bana benzeyeceksin, benim yerime geçeceksin' diyordu. Beni her zaman annemden ve kardeşimden ayrı tuttu. Neden bilmiyorum, neden annemi hiç sevmedi bilmiyorum... Kız kardeşimi neden hiç kucaklamadı bilmiyorum. Beni neden hep kendine benzetmeye çalıştı onu da bilmiyorum..." Taehyung konuşurken Jimin'in onu sakinleştiren dokunuşlarına minnettar hissetti kendini. Hayatta ilk kez birine açıyordu hikayesini.
"Yüzüm anneme benzediği için annemin yüzünde sigaralar söndürdüğünü hatırlıyorum Jimin... Sonra da dönüp artık ona benzemediğimi ve bunun onu mutlu ettiğini söylemişti bana. Annem, ben ve kardeşim... Biz altınlarla kaplı bir kafeste yaşayan üç küçük çaresiz kuştuk sanki. Benim onlardan tek farkım, babamın kurduğu krallığın ayaklarımın altına serilmesiydi." Taehyung göğsünü zorlayan kalbini rahatlatmak için hafifçe doğruldu yatakta. Başını yatak başlığına yasladı.
"Annem bir keresinde bana 'sadece senin için dayanıyorum' demişti. 'Sadece senin için dayanıyorum benim küçük kaplanım...' Hiç unutmuyorum bu sözünü Jimin. Sadece benim için 15 yıl boyunca o pisliğe katlandığını hatırladıkça kavruluyor içim. Nefret ediyorum kendimden. Anneme benzediğim için onun canını yaktığı aklıma geldikçe kendimden nefret ediyorum. Kendi canımı yakmak istiyorum ben de..." Taehyung'un yanağından süzülen yaş Jimin'in saçları arasında kayboldu.
"Dedim ya... 15 yaşımdaydım. O altın kafeste dört bir yana çırpınıp durdum ben küçücük kanatlarımla. Sonra iki kanadımı birden kırdı o adam. İki kanadımı söküp aldı benden. Düştüm, yere çakıldım... Ben o kafesin ortasında yığılıp kaldım Jimin. Önce annemi aldı benden, sonra da küçücük kız kardeşimi. İki kanadımı da kesti attı sırtımdan... Ben o geceden beri uçamıyorum. Ben o geceden beri yığılıp kaldığım kafesin içinden çıkamıyorum. Dört dönüyor hayaletler hayatımda. Kurtulamıyorum Jimin." Bu defa yutamadığı hıçkırıklarından biri kaçtı dudaklarının arasından. Saçlarını, yüzünü, göğsünü, sırtını okşayan minik parmaklara verdi bir süre tüm dikkatini. Onun ellerinden buldu yine gücünü. Devam etti sonra.
"Annemi 8 kere bıçakladı. Kız kardeşimi 7. Hayatta oluşumun 15.yılı şerefine o iki değersiz bedene 15 darbe yetermiş... Öyle dedi sonra. Ama Miyoung'un küçücük bedeninde 7 darbeyi alacak kadar bir yer yoktu ki Jimin. Bir avuçtu o. Dokuz yaşındaydı ama çok küçüktü. Annem de öyleydi. Çok zayıf, minyon ama çok güzel bir kadındı. Yüzündeki onlarca yanık izine rağmen çok güzeldi üstelik..." Taehyung Jimin'i biraz daha sıkı sardı kollarıyla.
"Anneme atıldım. Kardeşimin saçlarını çektim açık kalan gözlerinin önünden. Gözlerine batacaktı çünkü saç telleri. Acırdı onun güzel gözleri. Kardeşimin gözleri hiç kapanmadı Jimin... Hep acıya bulanmış korkuyla baktı bana. Ellerim, yüzüm, üstüm başım onların kanlarına bulandı. Gözümden yaş akmadı. Sesimi kaybetmiştim ben. Sesim bile çıkmadı. Her yerim onların sıcak kanlarına bulanmışken tir tir titriyordum ben ortalarında." Görüşü iyice bulanıklaştığında ağladığını fark etti Taehyung. Ve yaşları hemen silindi Jimin tarafından. Hem de güzel dudaklarıyla...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Weiss ✯ vmin
FanfictionBeyaz... Aklımı bıraktığım, tenimi sattığım, ruhumu dağıttığım toz... Beyaz... Aklıma dolan, tenime karışan, ruhuma ulaşan ten... Weiß - Vmin Cinsellik ve Olumsuz Örnek Oluşturabilecek Davranışlar Barındırıyor. Lütfen Dikkate Alın.