- 8 -

3.5K 361 365
                                    

"Geç..." Taehyung açtığı kapıdan Jimin'in geçmesi için kenara çekildi. İçeri geçmesini bekledi.

Kurumuş çamura bulanmış pis kıyafetleriyle zar zor bir taksi bulmuşlardı onları getirecek. Taehyung yüklü miktarda para vermişti taksiciye onları arabasına alması için.

"Sana temiz kıyafetler vereyim. Yukarıya geç istersen. Ben de üstümü değiştireceğim." Taehyung kapıyı kapatıp kararsızca koridorda bekleyen Jimin'in omzuna dokundu hafifçe. Onu yönlendirmek istedi...

Önden Jimin, arkasından Taehyung çıktılar birlikte üst kata. Önceki gece uyuduğu odanın kapısında durdu Jimin'in ayakları bu kez.

"Burada giyinebilir miyim?" Masum bakışları Taehyung'un bakışlarıyla kesişti.

"Tabii ki. Hemen getiriyorum üstüne uygun bir şeyler." Taehyung Jimin'in yanından ayrılıp giyinme odasından onun için bir şeyler bulmaya gitti. Uygun bir eşofman takımı ve hiç kullanılmamış iç çamaşırları aldı eline. Yeniden yanına döndüğünde Jimin'i geçen gece koynunda huzurla uyuduğu yatakta otururken buldu.

"Bunları giyebilirsin. Duş almak istersen banyoda ihtiyacın olacak her şey var. İstediğin başka şeyler olursa bana seslenebilirsin. Odamdayım ben. İşini halledince seslenirsin." Taehyung onun yanına elindeki kıyafetleri bırakıp ayrıldı odadan. Kendi odasına geçip duşa girdi hızlıca.

Jimin de onun gidişiyle kendini duşa attı. Saçlarında kuruyan çamurlardan arındı hemen. Sıcak suyla şımarttı bedenini. Sıcak su ve bol köpüklü duş jelleriyle... Duştan çıkıp saçlarını kuruladı havluyla hızlıca. Aynanın karşısında kendini izledi biraz.

Banyodan çıkıp Taehyung'un onun için getirdiği eşofmanı geçirdi üstüne. Kapüşonlu üstünün kolları örtmüştü ellerini. Paçaları yerleri süpürüyordu. Ona göre daha ufak olmasının dezavantajını görüyordu resmen üstünde.

Nemli saçlarını elleriyle olabildiğince düzeltip çıktı odadan. Taehyung'un kapısının önüne götürdü onu kararsız ayakları. Tam içeride ses var mı diye kapıya yaklaşıp kulağını dayayacağı anda açılan kapıyla bir anda Taehyung'un kollarında buldu kendini Jimin. Anın şaşkınlığı ve utancıyla yerin dibine girmek istedi o an.

"TAEHYUNG! Tanrım düştüm... Ah nasıl oldu anlamadım! Kapıyı tıklatıyordum ben aslında odanı dinlemiyordum! Yemin ederim dinlemiyordum sadece sana seslenmek için gelmiştim. Yani ister inan ister inanma ama ben öyle şeyler yapmam. Açıkçası Tae..."

"Jimin. Dur. Lütfen biraz nefes alır mısın? Tabii ki odamı dinlemiyordun. İnanıyorum sana. Şimdi eğer ayaklarının üstüne basarsan seni bırakacağım. Ha?" Taehyung kendini olduğu gibi kollarına bırakıp açıklamaya girişen ve halinden de oldukça memnun görünen Jimin'i bırakmak istemese de bir anda onu tuttuğu için dengesiz yakalanmıştı vücudu.

"Siktir... Afedersin ben farkında bile değilim. Aslında fark etsem asla böyle kucağında durmazdım Taehyung. Çünkü neden durayım ki? Böyle bir şeyi tabii ki istemem. Bir anda düşünce nerede ve ne durumda olduğumu anlayamadım. Anlamış olsaydım tabii ki ayaklarımın üstünde dururdum. Ve ayrıca Taehy..."

"JİMİN! Hala kollarımdasın... Hala ayaklarının üstüne basmıyorsun. Ve bir dakika sen bana neden parmak sallıyorsun ki? Bu sefer ne yaptım?" Taehyung gözlerinin önünde sallanan parmağı yakalayıp ısırmak istedi bir anda. Sonra hemen dağıttı aklındaki o düşünceyi.

"Kollarındaysam bıraksana gerizekalı! Ne meraklıymışsın beni tutmaya. Sanki ben tut dedim sana. Sen fırsatçı bir pisliksin Kim Taehyung!"

"Öyle mi?" Taehyung fırsatçı pislik hakaretiyle şoka uğramıştı bir anda.

"ÖYLE!" Jimin bir anda kendini yerde, poposunun üstünde bulunca acıyla buruşturdu yüzünü. "Aaahhhh! Ne yapıyorsun aptal HERİF! Neden bıraktın? Ah popom..." Jimin acıyan poposunu ovuştururken yerde yuvarlanıp yüz üstü yattı. Bir elini yanağının altına alıp diğer eliyle de poposunun acısını almak istercesine ovuşturmaya devam etti.

Weiss ✯ vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin