4.Bölüm: Aşkla bakacak

818 165 65
                                    

Z.K👒

Yine yeni yeniden herkese merhabalar.
Çok güzel bir duygu tam da bu işte!
Sizler tarafından yazdıklarımın okunması çok güzel bir duygu. Bu beni çok sevindiriyor. Hikayemi elimden geldiğince yeni bölümleri yayınlayacağım.
Bir de okuduktan sonra yıldızımı parlatmaya unutmazsanız sevinirim. ❤
Her şey gönlünüzce olması dileğiyle mutlu pazarlar sizleri seviyorum :)

♡♡♡♡♡☆☆☆☆☆☆☆♡♡♡♡♡

"Bana Aşık Olacaksın Hemde Deliler Gibi.""



Bana sarılana baktığımda, bu bir ufak bir erkek çocuğuydu.
Beş, altı yaşların daki bu çocuk mışıl mışıl uyuyordu nasıl yanıma gelmişti peki? 

Sessiz, sessiz yataktan kalktım. Ve lavoboya gidecekken yatağın yanında ki siyah renk komodi'nin üzerinde ki yapışkan kağıt dikkatimi çekti.
Yapışkan kağıdın üzerinde yazı yazıyordu. Oraya uzanıp yapışkan kağıdı aldım.

"Yanında yatan çocuğu uyandır ve aşağıya inin!" Yazıyordu.

Kimdi bu yazıyı yazan dengesiz? Bir de emrediyordu.

Ufaklığa baktığım da ise uyuyordu.

Tanımadığım bir çocuğu nasıl uyandırabilirdim ki?

Yatağa oturdum ve çocuğun uyanmasını beklemeliydim ne kadar tatlı bir çocuk tu.

Hiç ailem olmamıştı benim.
Ben hiçbir zaman aile sevgisi nedir ne değildir bilmiyordum.

Yatakta uyuyan çocuk gözlerini açması ile beni gördü. Beni yeni farketmiş olmalı ki bir den gülmeye başladı.

"Neden gülümsüyorsun ufaklık?" dedim.
"İki tane abim ve biy tane ablam oldu çok mutluyum Asya abla."

"Bak bak sen! ismi mi de öğrenmiş."
"Doyuk abim söyledi sen hastalanmıştın,
Doktoy amca geldi."
"Peki senin ismin ne ufaklık?"
"Yiğit benim adım."
"Ne güzel ismin varmış senin. "

"Sen hasta olunca ben  Doyuk abimi zorladım biyazcık yanında kaldım.
Sen çok koykuyodun seni koyumak için."
"Sen ne güzel konuşuyorsun öyle ufaklık?
Büyümüşte küçülmüşsün sanki. Hadi bakalım elimizi yüzümüzü yıkayıp aşağıya inelim" dedim.

Ufaklıkla odanın için deki lavabo da elimizi yüzümüzü yıkadıktan sonra banyodan odaya geçtik. Odadan çıktıktan sonra kapının önünde iki tane adam belirdi.
Ufaklıkla yürürken peşimizden onlarda geliyordu.

Ufaklıklığın çeşit çeşit sorularıyla ve arkamızdaki adamlarla  yavaş yavaş merdivenlerden inmeye başladık. Günlerdir kilitli olan odadan nihayet çıkabilmiştim.

Bir kaçış planı düşünmeliydim ama nasıl?
Bunu sonra düşünmeyi bir kenara kaldırdım.
Bu çocuk ben bağarırkende bu evde miydi? Sessimi duymuş muydu? Bence duymuş olsa söylerdi. Belkide sesim gitmemişti. Belki ev ona göre tasarlanmış olabilirdi.

Ufaklığın beni yönlendirmesiyle salona gelebilmiştik. Masa kuruluydu.
Ufaklıkla ve bana bakan gözler ile karşılaştığımız da, Sarışın olan adam konuşmaya başladı.

" Buyrun gelin oturun" dedi.
Siyahlı olan adam hiç konuşmamıştı.

Ufaklık elimi çekiştirerek masaya  doğru hareket ettik.

Umut MavisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin