12.03.2019
Z.K👒
Herkese merhaba yeniden.
Sanırım bu bölümü geciktirdim.
Bunun farkındayım bu yüzden hepinizden özür diliyorum. Bir yönden de aslında çok sevinçliyim hikayem tam 1,08 bin okunmaya ulaşmış hepinize çok çok teşekkürlerimi sunuyor ve keyifli okumalar diliyorum.♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡
"Bu benim ikinci hayal kırıklığım"
" Yanlış yanıt, gitmedim çünkü benim kalbim başkasına ait."
Ne demiştim ben? Kalbimin başkasına ait olduğunu mu söylemiştim.
Doruk aramızda ki mesafeyi kapattı ardından ellini benim kalbimin üzerine koyarak şu sözcükleri sarf etti. " Bu kalp benden başkasına ait olamaz! "
" Nedenmiş o ?" diye cevap verdim. Açıklayamazdım ona onu sevdiğimi bir kez daha hayal kırıklığına uğramak istemiyordum.Ben yeniden aldatılmaktan korkuyordum, bağlanmaktan korkuyordum, bu aşktan korkuyordum.
Elini kalbimin üzerinden çekip tek bir kelime etmeden yanımdan uzaklaştı ve arabaya bindi.
Arabanın kapısını kırarcasına kapattığında içimden ayı demeyi eksiltmedim.Bende arka tarafa ufaklığın yanına geçtim. Benim arabayı binmem ile Doruk arabayı sürmeye başladı.
Yine kalbini kırmıştım ben bu adamın. En nefret ettiğim şeyi yapıyordum ama bunun bilerek yapmıyordum.Bir nevi kendimi aşktan uzaklaştırıyordum ama etrafımdaki insanların kalbini kırdığımı farkında değildim. Bundan sonra boyumdan büyük laflar etmeyecektim. Kendimi telkin ettik den sonra yol boyu camdan dışarıyı seyrettim.
Ufaklığa baktığımda telefonda oyun oynuyordu Doruk ise kaşları çatık bir şekilde arabayı sürmeyi devam ediyordu. İçimde tutamayıp konuşmaya başladım.
" Doruk Bey?"
İsmini sarf ettiğimde her hangi bir şey dememişti. Anlaşılan baya sinirlendirmiştim.
" Siz cevap vermeseniz de ben konuşayım."" Ben, ben üzgünüm sizi kırdığım için. Yanlış bir cümle kullandım. Aslında ben benim kalbim kimseye ait değil diyecektim. "
" Asya bu konuları sonra konuşacağız gördüğün gibi araba kullanıyorum ve yanında Yiğit var onunla ilgilen!"
Geri cevap vermeyip ufaklığa baktım.Sessiz bir yolcuğun ardından yeni aldıkları eve gelmiştik. Doruk'un arabayı evin garajına park ettik den sonra arabadan indik ve garaj yerinden dışarıya çıktık. Doruk'un konuşması ile Yiğit ve ben ona yöneldik.
" Burası evin araba baraj yeri, ev üst tarafta kalıyor. Garajdan da çıkılıyor ama biz dışardan girelim eve."
" Tamam Doyuk abi öyle yapalım."
Araba park etme yerinden üst tarafa evin olduğu tarafa doğru üçümüz hareket ettik.
Yiğit'tin birden benim ve Doruk'un elini tuttuğunda Doruk ile aynı anda ufaklığa baktık.Tam ortamızda ikimizin elini tutuyordu ufaklık.
Bir an kendimi evli, mutlu, çocuklu gibi hissetmiştim sanki.
Eve doğru yönelen merdivenleri de çıktığımızda tam karşımızda. Saray gibi bir ev vardı. Yanan evden bile çok güzel bir eve benziyordu." Bak Asya abla buyası bizim yeni evimiz."
" Hım çok güzel bir tanem, sen gördün demek evi."
" Evet Doyuk abim bana evin resimleyini gösteymişti."
" Ne güzel bir tanem."
" Eee basmayacak mısınız zile?"
" Evde birileri var mı ki Doruk Bey?"
" Çal bakalım var mı yok mu?"Zile basmam ile kapının açılması bir olmuştu. Bize karşılayana baktığımızda Murat'tı
" Yeni evinize hoş geldiniz içeriye buyurmaz mısınız?"
" Buyurmaz olur muyuz kardeşim. Her şey tamam mı şimdi?"
" Evet abi her şey tamamda ne zaman içeriye geçmeyi düşünürsün?"
Murat ve Doruk'un konuşmalarından sonra eve geçtik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umut Mavisi
Ficción GeneralHer şey intihar etmem ile başlamıştı. Nerden bilebilirdim ki olayların buraya geleceğini. Bu hayattan kurtulup yok olmak istemiştim. Kalbimin sesi ile gittiğim mavi beni çıkmaz bir hayatta sürüklemişti. Katil bir adam tarafından bir oda da kilitl...