13. Bölüm: Onu Benden Alan Uçurum

326 45 14
                                    

Pazartesi
17.06.2019

Z.K 👒

Hey millet ben geldim.
Görüşmeyeli baya oldu.
Sizi ve yazmayı özledim.
Sizi beklettiğim için özür dilerim.
Benim de hayatta başarmam için yapmam gereken şeyler vardı.
Elimden geleni yaptım gerisini Allaha bırakıyorum.
Şimdi siz bu yazar ne diyor ya diyenlerinizi duyar gibiyim.
Her neyse gelelim konumuza.
Her hafta elimden geldiğince bölüm yayınlamaya çalışacağım.
Sizden sadece hikayemi beğenip beğenmediğinize dair yorumlarınızı ve beğenirseniz yıldızlarınızı bekliyorum.
Bölümü beğenmeniz dileğiyle keyifli okumalar.

🦋

Ben bir bataklığın içinde kör bir kızdım.


Gözlerim bağlıydı hiçbir şey göremiyordum. Denizin dalga sesleri ve kuş cıvıltıları vardı.

Yanımdaki bu adam Doruk ile derdi neydi hiçbir fikrim yoktu.

Ardından uzaktan bir araba sesi gelmeye başladı. O araba olduğumuz yere geldi ve son sürat hızın ardından değişik bir seste durdu.
Arabadan o kişinin inmesi ile yanımdaki adam konuştu.
" Geldin demek ?"
" Asya'nın gözlerini aç!"
Onun sesini duymamla şükrettim içimden.

" Her şeyi o kadar kolay mı sandın Doruk Ulusoy kızı sana filan vermeyeceğim!"
Yanımdaki bu adam tam bir psikopattı. Ne demek vermeyeceğimdi? Ne istiyordu benden amacı neydi? Gözlerim görmüyordu ama buradan hissediyordum Doruk'un o sert bakışlarını. Kara gözlü adam neden peşimden gelmişti? Ve neden beni kurtarmaya gelmişti? Aklımdaki sorularla cebelleşmeyi bırakıp onları dinledim.
" Ulusoy seni bu yere niye çağardım biliyor musun? Hatırladın mı burayı?"
" Hayır hatırlamadım neden bahsediyorsun sen!"

" Sibel diyorum Sibel nasıl unutursun burayı? Buradan atmıştım Sibel'i senin yüzünden ölmüştü! Sen ne kullanıyorsun Doruk? Artık eskileri de mi hatırlamıyorsun?"
" Biz Kaza yaptık kaza! Öyle öldü Sibel."
" Ne kazası lan? Gözünün önünde öldürdüm ben onu. Tam da bu uçurumdan attım! Aşkımı öldürdüm senin yüzünden ben!"
Duyduklarım karşısında şok oldum. Bu adam neler diyordu? Doruk kim bilir ne haldeydi şimdi.

" Hatırladın mı şimdi Doruk Ulusoy?"
Dayanamazdım artık bu kadarına da, sükûnetime son verip konuştum.
" Allah seni bildiği gibi yapsın! Sen nasıl insansın?"
" Sen sus Asya Hanım! Aynı sonu sende yaşayacaksın" dedi.
Bu adam insanlıktan çıkmıştı. Katildi ve ortalıkta mı doluşuyordu? Bu işte bir iş olmalıydı. Doruk nasıl hatırlamazdı geçmişini?
" Yaklaşma Ulusoy Asya'nın sonu daha hızlı olur haberin olsun!"
" Lan ne istiyorsun ne?"

" Bu kızı sevdiğin için oda aynı sonu yaşayacak! Her sevdiğin kız aynı sonu yaşayacak! Sen kimseye yaklaşma en iyisi Ulusoy herkese zarar veriyorsun! Söylemek istediğin son şeyleri duyalım?"

" Asya'm seni seviyorum "dedi.
Tam da ölmek istediğim yerde, mavide ölecektim. Sonsuzluğa uğurlanıyordum.

" Ben de seni seviyorum " Dedim.
Derin bir nefes aldım son kez.

" Elveda kalbim birazdan Muratlar burada olur, Yiğit'tim sana emanet" dedi.
Ne diyordu Doruk?
" Ne diyorsun Ulusoy sen?"
" Şimdi görürsün Yılmaz!"
Ne diyordu gerçekten Doruk birazdan uçurumdan aşağıya atılacaktım.
Derin bir sessizlik büründü etrafa, her şey sustu sanki. Kalbimde bir ağırlık hissettim sadece. Gözlerimin önündeki bezden dolayı bu sessizliğin anlamını çözemiyordum.

Umut MavisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin