19. Bölüm

141 8 4
                                    


Z.K👒

Merhaba hayat ben geldim😂
Merhaba güzel insanlar ben geldim
Nasılsınizz?
Bu vakitte pek iyi olamasakta
Umarım ama umarım   bu hastalıği bir an önce atlatırız.
Neyse hikayeme gelirsek  hikayemi gördüğünüz üzere yayınlamış bulunuyorum. Elimden geldiğince bir şeyler yazdım, inşallah begenirsiniz. Keyifli okumalar diliyorum.💙

🍁


Oradan oraya savrulduk , düştük, koştuk ama  hep ortada buluştuk.
Hayatta karşı birleşip göğüs gerdik, koruduk , savunduk, sevdik ,aşık olduk. 
Çok ağladık , çok acı çektik ama  birbirimizin yarasını sarmayı bildik. .

Tam tamına  aradan 1 ay geçmişti.
Ayşe sultan aramızdan ayrılışından  tam 1 ay.
1 aydır İstanbul'dan uzak Doruk'un düşmanlarından ıraktık.

Yine bir sabaha uyandığımda içimde burukluk vardı.
Yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkayıp Yiğittin odasına baktım.
Uyuyordu sıpa.
Sessizce kapısını kapatıp aşağıya kahvaltı hazırlamaya indim.
Tam bir  aydır Ayşe sultanın ölümünden başka değişen hiçbir şey yoktu.

Doruk eskisi gibi bana sıcak değildi.  Yemek içmek dışında sofrada hariç hiç benimle konuşmuyordu.
Uzaktı bana karşı , acısını anlıyordum ama ben onun sevgilisiydim. Bana karşı böyle olmamalıydı.
Düşüncelerimle cebelleşirken  kahvaltı da hazır olmuştu.
Merdivenlerden  inen Yiğitte baktım.
"Günaydın ablacım."
" Günaydın Asya abla."
" Günaydın ablasının bir tanesi."
" Doruk abimler nerde?"
" Doruk abinler  uyuyor galiba Yiğit"
" Ben onları kaldırırım o zaman Asya abla"
" Kaldır bakalım kuzucuğum"
" Asya abla ya , bana öyle deme "
" Kuzucuğumsun ama Yiğit "
" Of Asya abla"
Yiğit üst katta Dorukları uyandırmaya gittiğinde , bende salondaki perdeleri açıp güneş ışığının içeri girmesini sağladım.


Doruk'un izbandutları dışarıdaydı. Evi siper etmişlerdi, yaklaşık 10 adam vardı.
Arkamı dönüp mutfağa doğru yürürken Yiğit merdivenlerden hızlı hızlı iniyordu.
" Ablacım yavaş ne oluyor ? Kahvaltı kaçmıyor kuzucuk"
" Asya abla Asya abla "
" Efendim  ablacım?"
" Abimler yoklar odalarında "

'Neredeydiler o zaman odada yoksa?'
Sen bir dur iç ses.

  " Tamam ablacım sen otur kahvaltıya ben abini arayacağım ."
" Tamam Asya abla "
Telefonumu almak için odaya çıktım.


Komodinin üzerinde duran telefonu alıp, ekranını açtım.
3 cevapsız arama vardı. Telefonun şifresini açıp arayan kişiye baktım.
Beni benden alan adamdı, Doruktu.
Geri aramaya basıp telefonu kulağıma getirdim ve açmasını bekledim.
Bir kaç çalıştan sonra Doruk telefonu açmıştı.


" Asya,  Asya? "
" Efendim Doruk ?"
" Evden hemen çıkın ."
" Neden siz neredesiniz?"
" Dediğimi yap hemen diyorum sana ! Telefonu kapatma, dışarıdaki adamlar sizi bana getirecek"
"  Tamam "
Dengem bozulmuştu artık, hayatımız oradan oraya sürüklenerek mi geçecekti?
Odadan çıkıp merdivenlerden  aşağı kata indim.
Gözlerim Yiğitti aradı ama yoktu .
Salondaki  Bahçeye acılan kapı açıktı.

Umut MavisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin