Playlist: Sia/ Big girls cry
Marius Purche / Apologize
Lili adımlarını okul koridoruna atarken olduğum yerde 5 saniye kadar durduktan sonra hızla arkasından ilerledim. Bir çırpıda yakaladığım kolunu kavrayıp kızı kendime çevirdim,
''Ne yapıyorsun?!'' diye bağırdı.
''Adımı nereden biliyorsun?'' diye tısladım dişlerimin arasından.
''Niye bu kadar çok korkuyorsun?'' kolunu istemsizce sıktım. Acı ile gözlerini kıstı,
''Adımı nereden biliyorsun, her gece odamda ne bok yiyorsun? Söyle.'' Gerçek olmadığından bu kadar eminken bu kendime oynadığım oyunun içinde doğruluk payı aramam acınılasıydı.
''Neyden bahsediyorsun?'' Kızı sarstım,
''Kimi kandırıyorsun? Her gece gelip benimle konuşanın sen olmadığını bilmiyor muyum sanıyorsun?'' Kendini benden kurtardı,
''Çığlık atmamı istemiyorsan beni rahat bırak.'' Güldüm dalga geçer gibi.
''Bu okulda bana göz yumabilecek herhangi biri var mı sence?''
''Doğru. Gözün kapalı adam öldürebildiğin için senden korkuyorlardır.'' Kaşlarımı çattım, ''Hakkında her şeyi biliyorum. Öz kardeşini öldürdüğünü bile.'' İstemsizce kızı omuzlarından ittim. Geriye doğru savruldu. Koridordaki tüm gözler üzerimizdeydi. Korkunun vücut bulmuş hali kendini panik ve öfke ile kamufle ediyordu,
''Kimsin sen?''
''Bu okula, böyle bir sabıka ile nasıl alındın söylesene!'' diye bağırdı. Nefes alışverişim hızlanmaya başlamıştı. Etraftaki gözlerin hepsi üzerimde büyümeye başlamıştı. Başka birinden benimle ilgili şeyleri canlı canlı işitmek kalp atışımın ritmini bozmuştu. Kız gelip burnuma kadar sokuldu, ''Bir daha sakın bana bulaşma.'' Arkasını döndü ve hızlı adımlarla ortamdan uzaklaştı. Sanki geceler boyunca kendimmiş gibi konuştuğum o kadın gitmiş yerine bana oyun oynayan bir şeytan gelmişti. İnsanların seslerini işitir işitmez düşüncelerimden sıyrılıp önümdeki sınıfın kapısını gelişi güzel bir tekme savurdum. İnsanların odak noktası olmuştum.
Nasıl oluyordu anlamıyordum. Kendimi onlardan bu kadar soyutlarken beni nasıl bu kadar içlerine alabiliyorlardı?
Girdiğim tüm derslerde kafam bugün yaşananları tekrarlıyordu. Hayatımı,gizlediğim kimliğimi nereden biliyordu?
''Mavi Deniz.'' diye uyardı hoca beni. Kafamı kaldırıp onay verdim. Dinliyormuş gibi yaptım ama odaklanamadım. Çok zordu. Sıradan sıkıcı hayatımın içine bir ışık girmişti. Öyle parlaktı ki beni parçalara ayırana kadar gitmeyeceğini biliyordum. Ben anlatmıştım ona kendimi. İstemeden fark etmeden, tüm boşluğumdan ve çaresizliğimden yararlanarak dinlemişti beni. Çocukluğumu, hatalarımı, yalnızlığımı...
Hoca dersi bitirdi. İnsanlar toplanmaya başladı. Sanki kaçacak delik arıyorlardı. Ne içindi bu telaş. Herkesin geldiği yer ve gideceği yer belliyken niyeydi bu savaş? Telaşı izledim. Yabancı suratları, yalancı kahkahaları... Sınıf boşalana kadar oturdum sıramda. Sessizlik ne kadar çok şey anlatıyordu insana. Dinlesek bulacaktık sanki hayatın işlediği kodları. Gözlerimi kapadım. Duymak istediğim şeyi duyamadan sesi araya girdi,
''Neyi bekliyorsun?'' acelesiz açılan göz kapaklarım ve kapı eşiğinde bana bakan yeşil gözlerle karşılaştım. Rahatsız olduğumu belli eden bir surat ifadesi ile nefes aldım sakince. Masamdaki kitapları ve bomboş not kağıtlarını çantama atarken, kapı eşiğinde ayrılıp yanıma doğru geldiğini hissettim, ''Seni nereden tanıdığımı merak ediyor musun gerçekten?'' Kafamı kaldırıp dimdik yüzüne baktım. Onu karşımda bu denli canlı görmek ölüyü mezardan uyandırıp karşıma dikmek kadar ürkütücü ve bir o kadar da heyecan verici geliyordu bana,
![](https://img.wattpad.com/cover/156407587-288-k505812.jpg)