DÜŞ ZAMANI 11. Bölüm

9.4K 675 50
                                    

Bir yandan Sappho bir yandan Eliza :)))  İkisininde hikayesi beni heyecanlandırmıştı. Sizde sevmişsinizdir umarım. Bu arada bu ilk yayımladığım hikaye. Bu sebeple hatalarım varsa affola.

Ve yorumlarla oylar beni gerçekten çok mutlu etti. Beğenmenize sevindim. Umarım dahada güzel şeylerle karşınızda olurum :)


~~~

Sappho hemen kabul etti bunu. Çok mantıklı geldi ona bu. Ghopbe hatasını düzeltip sürgüne gitmeyecek kendisi de bu sayede bir periyi kurtardığından artık kraliçenin en sevdiği peri haline gelecekti. Ama kraliçenin kovuğuna ellerini kollarını sallaya sallaya giremezlerdi. Sappho'nun aklına bir plan geldi. En sevdiği kardeşi Melpomene'den yardım isteyecekti. Melpomene neşesiyle herkesi kendisine hayran bırakır söylediği şarkılarla kim olursa olsun herkesin ilgisini çekerdi. Melpomene şarkı söyler ve nöbetçilerin dikkatini dağıtırsa Ghopbe ve o kovuğa rahatça girebilirdi.

~~~


"Monica çirkin değilsin."

Tamam bu tamamen doğru değil. Yani toplum standartları göz önüne alındığında ortalamanın altında.

Sarışın değil bir kere. Kahverengi saçları.Kahverengi, kıvırcık ve kabarık. Ve gözleri. Balolardaki etrafında erkeklerin pervane olduğu kızları düşünüyorum, evet kilo olarakta onlara pek benzemiyor. Ama bir şey var onda. Yani güzel olmayıp kendine çekiyor beni. Güldürüyor ki bu benim pek yaptığım bir şey değil. Kopyalanmış gibi davranan Christina gibi kızlardanda değil. Hatta gerçek olamayacak kadar ilginç. Bunlar güzel olmadığı gerçeğini geri plana itiyor bence.

"Kör değilim. Ya da aptal. Ben Christina değilim. O kıpkırmızı sulu bir elma. Bense kurtlu ekşi elma. Hani şu ısırınca dişlerini kamaştıran. "

Elma mı? Kendini elmaya mı benzetmişti? Gülümsememeliyim yoksa bu kırıcı olacak. Ama tanrı aşkına elma dedi. İşte buydu anlatmaya çalıştığım şey. Kuğu, kuş değil elma.

"Kırmızı elma sevmem pek."

"Yeşiline de bayılmazsın."

Evet bayılmam. Ama Christina'yı değil seni öptüm. Onun yanında değil seninle pek konforlu olmayan bir arabadayım. Atımı bırakmak pahasına hemde. Yani bayılmadığım yeşil elma gözüme nedense kırmızı elmadan daha cazip geliyor.

Yani yeşil elma elimde duruyor ve ben kırmızısını aramıyorum. Ya da seni öptüğüm için kendimi mecbur hissediyorum. Hissediyor muyum? Pek sanmıyorum. Kendimi kandıracak değilim. Burada olmak istediğim için buradayım. Zorunda olduğumdan değil.

"Emin değilim."

Ve aniden duran araba yüzünden Monica bana doğru uçmaya başlıyor. Ah bu acıttı. Yani normalden daha iri ama kucağıma uçmasını beklemiyordum. Ve bu beklenmedik hareket bende mutfak macerasını hatırlatıyor. Kalk Monica yoksa olacaklar büyük bir rezalete sebebiyet verecek. Mutfaktaki öpüşmenin tadı hala dudağımdayken şu anda kucağımda olman durumu hiçte kolaylaştırmıyor. Anlaşıldı Monica kalkmayacak. Ben kaldırayım derken kapı açılıyor.

"Evet baylar ve bayanlar. Yolculuğumuza ara verilmiştir. Şimdi lütfen üzerindeki tüm değerli eşyaları sökülünüz."

Bir bu eksikti. Kucağımda Monica, silahsız ben ve elinde silahını bize tutmuş maskeli hırsızlar. Monica hayatıma girince yani gerçekten girince durgun ve kendi halindeki hayatım karmaşa doldu. Yani Monica'yı tanıyorum ama tanıdığım kişi bir kabuktan ibaretmiş. Ve şimdi o ağır kabuk beni altında eziyor. Pek şikayetçi değildim bu pislik ortaya çkana kadar. Ama öncelikler yer değiştirdi canım. Bunu daha sonraya bırakacağız.

DÜŞ ZAMANI (TILSIM SERİSİ 1 ) (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin