Bu bölümde de Eliza ve Henry'den dinleyeceksiniz hikayeyi :) Bir sonraki bölümde görüşmek üzere canlar :))) Size bazı sahnelerden Henry ile iyi okumalar dilerim :)
~~~
Melpomene'yi şarkılar, fenerler ve çiçekler eşliğinde ulu çınarın altına gömdüler. Gömmekten ziyade çınarın bir parçası olmasına izin vermişlerdi. Çınarın köklerine koyulan Melpomene arkasında sadece altın bir ışıltı bırakmıştı. Bütün periler bir gün önce eğlenip şarkı söyledikleri arkadaşlarını ağlayarak uğurluyordu. Sappho ise bunların hiçbirinin farkında değildi. Kendisine değer veren tek kardeşini, tek kişiyi kaybetmesine ağlıyordu...
~~~
"Saat 9 efendim. Anneniz kahvaltıya çağırıyor."
"Rhea ne annesi? Henry nerede?"
"Efendim ben Mari. Kahvenizi getirdim. Ağrı kesici getirmemi ister misiniz?"
Mari mi? Ağrı kesici mi?
Birden bire yataktan çıkıyorum. Karşımdaki 1823 'ten Rhea değil, 2018 den Mari. Oda...eski odam. Her şey bıraktığım gibi. Kitaplığımın üzerindeki laptopum. Cam kenarında yerde sıralı kitaplarım. Masanın üzerinde Darth Vader'lı saatim. Üzerimde baykuşlu şortum ve uzun iskoç kiltleri gibi kareli dizlerime kadar inen tişörtüm.
"Dönmüşüm. Ama ben vuruşmuş..."
Tişörtümü kaldırıp Johnny'i kontrol ediyorum. Her hangi bir delik yok. Ama nasıl? En son vurulmuştum. Henry elimi tutuyordu. Henry...
Yere çöküyorum birden. Dizlerimin bağı çözülüyor. Mari yanımda bitiyor hemen. Beni kaldırmaya çalışıyor. Kalkmadığımı görünce anneme seslenerek gidiyor. Kalkacak gücüm yok ki. Gücümü bırak ruhum paramparça.
Yanaklarımdan süzülen gözyaşlarıma engel olamıyorum.Beni Henry geri gönderdi. Yaşamam için vazgeçti benden. Beni buraya göndermeyi seçti. Şu an yaşıyorum ama yaşamak gibi gelmiyor bana. Boğazım düğümlenmiş sanki. Yutkunmayı unutmuşum ya da.
Annem giriyor içeri. Gözyaşlarım içinde flu görüyorum yüzünü. Yüzünde bana karşı şefkat arıyorum ama bulamıyorum. Bende ona karşı hiçbir özlemin olmaması gibi. İnsan annesini özlemez mi?
"Yine nasıl bir oyun çeviriyorsun?"
"Ne oyunu? Şu an acıdan bir dağ üstüme devrilmiş gibi. Kaybettim."
"Neyi kaybettin bu sefer? Bu kaçıncı oldu?"
"Kalbimi. Nefesimi. Mutluluğumu."
"İçki mi içtin? Yoksa uyuşturucuya mı başladın? Kendine çeki düzen evr hemen."
"Git buradan anne. Şu an seni görmek istemiyorum. Kimseyi görmek istemiyorum. "
"Senin depresif hallerinden bıktım. Kendine gelmeden çıkma odandan. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜŞ ZAMANI (TILSIM SERİSİ 1 ) (Tamamlandı)
Ficción históricaHer okuduğu kitapta güzel kızlar vardı Eliza'nın. Güzel kızlar sever, sevilir ve sonsuza dek mutlu yaşar. Şişman, kahverengi gözlü kızlar asla başrol olmazdı. Ya da şimdiye kadar... Zamanda geçmişe gidip 24. Leighton kontunun kızı Monica olarak uya...