11.59

10.6K 829 260
                                    

Asansör yedinci kata geldiğinde başka bir yolcu almak için durdu. Binadakilerin çoğunu tanımadığım için kimin bineceği hakkında pek fikrim yoktu açıkçası.

Kapının açılmasıyla birlikte içeri giren, benimle aynı yaşlarda gözüken erkek "Günaydın" dediğinde neredeyse öğlen olmasına rağmen nezaket gereğince "Günaydın" diyerek karşılık verdim.

Binecek başka birisi olmadığından dolayı kapı kapandı ve asansör hareket etmeye devam etti.

Yanımdaki kişinin adını öğrenmek amacıyla tuşların yanında duran isim listesine göz ucuyla bakıverdim. Yedinci katta yazanlara göre ya Lee Minhyuk ya da Kim Taehyung olmalıydı. İkisini de daha önce görmediğim için fikir yürütemiyordum.

"Pijaman güzelmiş" şeklindeki cümleyi işittiğimde öylesine giydiğim uyumsuz parçalar yüzümün kızarmasına neden oldu. Pijamayla insan içine çıkmak normal bir davranış değildi çünkü.

Yüzüne bakmadan "Dalga geçm-" diyecekken robotik bir ses lafımı böldü ve cümlemi "Ne oluyor?" diye değiştirmeye kalmadan ışıkların hepsi söndü.

Asansörü paylaştığım komşum (!) "Sanırım asansörde kaldık" diyerek son derece sakin bir cevap vermesine rağmen ne yapacağımı bilemediğim için elimdeki çöp poşetini düşürdüm. Klostrofobi yani kapalı alanda kalma korkusu insanın hareketlerini tamamen ele geçiriyordu.

Komşum yeniden lafa girerek "Hey" dedi "Sakin ol, sorun yok"

Onu hiç duymamış gibi yaparak elimi öne doğru uzattım. Amacım asansör kapısına ulaşıp burada olduğumuza işaret edecek sesler çıkarmaktı, parmaklarım demir bir materyale değdiğinde amacımı yerine getirmek için yola koyuldum.

Yumruk haline getirdiğim sağ elimi kapı olduğunu tahmin ettiğim yere vurdum "Yardım edin!"

Görmesem bile ses dalgaları sayesinde arkamda olduğunu hissettiğim komşum "Sakin ol" dedi. Sanırım sürekli bunu tekrar edecekti.

Yeniden vurup "Yardım edin!" dedikten sonra "Asansörde kaldık" diyerek vuruşlarımı sıklaştırdım.

"Birazdan çalışır" bu sefer hem cümle kalıbını değiştirmiş hem de omuzumdan tutmuştu.

Omuzuma dokunmasıyla eş zamanlı olarak belli belirsiz sıçradıktan sonra yüzümü ona döndüm "Klostrofobim var" kendimi daha ne kadar utandırabilirdim bilmiyordum.

Diğer elini de omzuma yerleştirdikten sonra gülümseyerek yüzüme baktı. Artık karanlığa alıştığım için etrafı seçebiliyordum doğrusu.

Gözlerime odaklanarak "Burada olduğumuzu anlarlar" dedikten sonra omuzumdaki ellerini sırtıma kaydırdı. Ardından ise hafifçe bastırdı.

Sarılıyor olmamızı ve başımı onun göğsüne yaslıyor oluşumu sorgulamadım çünkü mikroskobik hareketlerle titreyen ellerim titremeyi bırakmış, nefesim yavaş yavaş düzelmeye başlamıştı.

Zaten yeteri kadar utanmıştım yani fazlasının zararı olmayacaktı. Ayrıca birkaç dakika sonra asansör çalıştığında eskiden olduğu gibi bir daha hiç görüşmeyecektik, değil mi?

***

Elevator | vmin ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin