Benimkinin hemen yukarısında olan Taehyung'un başı, sırtını yasladığı aynaya dayanmış vaziyetteydi. Kolları beni halen sımsıkı tutarken kendine bastırmayı da ihmal etmiyordu fakat bunalmış ya da sıkışmış değildim. Uyguladığı güç son derece orantılıydı. Kendimi güvende hissettiğim aşikardı hatta öyle ki asansörden aşağı düşebilme ihtimalimizi bile bir anlığına aklımdan silmiştim. Şu an için sadece Taehyung'u inceliyordum.
Başını aynaya yasladığından dolayı belirginleşen adem elması belirli aralıklarla aşağı yukarı hareket ediyor, bu durum yutkunduğunu gösteriyordu. Benimle göz teması kurmadığından dolayı gergin değildim ve böylelikle iki kez yutkunduğunu sayabildim. Not düşmem gerekirse her ikisi de sesli yutkunuşlar değillerdi. Oldukça yakın olduğumuzdan dolayı neredeyse kan dolaşımımızın sesini bile duyduğumuz göz önünde bulundurulursa seslice yutkunmadığından adımın Jimin olduğu kadar emindim.
Adem elmasıyla beraber tüm vücudunu saran kavruk teni o kadar güzeldi ki insanda dokunma isteği uyandırıyordu. Gerçek değil, adeta bir çizim gibiydi çünkü. Tanrı onu özene bezene yaratmış olmalıydı. Böylesine güzel bir şaheser kendiliğinden oluşmuş olamazdı.
Neden sonra Taehyung bir kez daha yutkunduğunda bacaklarımın üstünde serbest halde bıraktığım ellerimden birini yavaşça havaya kaldırıp ona dokunmaya yeltendim. Bu sırada komşumun bana bakıp bakmadığını da kontrol ettim tabii. O da beni izliyor olsaydı utanç verici olurdu açıkçası. Dizi falan çekmiyorduk sonuçta.
Taehyung'un gözlerinin kapalı olduğundan emin olduktan sonra sağ elimin işaret ve orta parmaklarını onun çıkıntılı adem elmasına dokundurdum. Ve dokundurmamla beraber bana bakıverdi.
''Jimin'' diye soru sorarcasına kurduğu tek kelimelik cümleyi mırıldanarak cevapladığımda devam eden taraf Taehyung oldu ''Ne yapıyorsun?''
''Seni inceliyorum''
Üst dudağı belli belirsiz kıvrıldı ''Neden?''
''Yakından bakınca yakışıklı gözüktün çünkü'' neden bu kadar rahat olduğum konusunda bir fikrim yoktu ''Gerçek misin diye kontrol etmek istedim''
''Park Jimin'' demeden önce tam olarak göz bebeklerimin içine bakması garipti ''Böyle yaparsan sana aşık olurum'' ve bu cümle daha da garipti ''Sevgime karşılık vermeyeceksen umutlandırma bari''
''Ben öyle-''
Taehyung'un gözleri kısa bir süreliğine dudaklarıma kaydıktan sonra tamamen kapandı ''Biliyorum bir şey söylemene gerek yok'' derken ise dakikalar öncesindeki gibi aynaya yaslamıştı başını ''Beni sevmen için seni zorlayacak değilim''
Tam ''Ben-'' diyecekken sözüm ikinci kere kesildi ''Konuşmasan olmaz mı?'' diye sormuştu ''Sesini değil vücudunu dinlemek istiyorum''
Anlamadığım için sordum ''Ne?''
Kısa bir iç çekme sesinden sonra ''Sadece ses çıkarma ve sarılmaya devam et olur mu?'' dedi ve bu aramızda geçen son konuşma oldu. İçinde bulunduğumuz ortam tamamiyle sessizliğe gömüldü. Kulağımın hemen yanında atan kalp atış sesini saymazsak tabii...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elevator | vmin ✔
Cerita PendekAsansörde kaldıkları 51 dakika aralarında bir elektrik oluşması için yeterliydi hatta belki biraz fazlaydı bile #5 vmin (02.03.2019)