Taehyung kendi parmaklarıyla oynayıp ben karanlık ortamı izlerken uykum gelmeye başladı. Etrafın karanlık olması bundaki en büyük etkendi doğrusu. Ya da belki izin günüm olduğu için uyuklamaya programlanmıştım, emin değildim.
Sağ elimin avuç içiyle esneyişimi engelledikten sonra ''Uykum var'' diyerek duygularımı dile getirdim. Artık Taehyung ile konuşurken oldukça rahattım. Hatta o kadar rahattım ki aynadaki yansımamla konuşuyor gibiydim.
''Esneyip durma benim de uykumu getireceksin'' demesine rağmen çıkardığı ses dalgalarının titreyişi uykusunun geldiğini gösteriyordu.
''Ama uykum geldi'' deyip yeniden esnedim fakat bu sefer elimle kapatma gereği duymadım.
Taehyung bana ''Cidden çocuk gibisin Park Jimin'' dediğinde dakikalar önce onun bana söylemiş olduğu cümleyi taklit ettim ''Vay be. Şimdi de Park Jimin mi oldum?''
Hiç düşünmeden o da beni taklit etti ''İsmin bu değil mi?''
''Sadece Jimin demeni tercih ederim''
Güldü. Yüz yüze bakıştığımız için şu ana kadar şahitlik etmiş olduğum en güzel gülüşlerden birini görmüş oldum ''Peki o zaman sadece Jimin bey, uykunuzun kaçması için ne yapabilirim?'' gülüşü ona gerçekten çok yakışıyordu.
''Uykumun kaçmasını istemiyorum''
Önce dudak büzdü ''Ama uyursan ben burada yalnız kalırım'' daha sonra ise kollarını göğsünde birleştirdi ''Ve yalnız kalmayı hiç istemiyorum''
Ben ''Ama uyumak istiyorum'' deyip Taehyung ise ''Evine döndüğünde bol bol uyursun sadece Jimin'' dediğinde kapıya doğru uzattığı bacaklarına yatmak için yeltensem bile amacımda başarılı olamadım. Taehyung'un uzun kolları benden önce davranmış, onun bacaklarına yatmadan önce beni durdurmuştu. Göğsümü kavrayan elleri güçlü sayılırdı. Ayrıca refleksleri de kuvvetliydi.
''Taehyung!'' deyip dikkatini çekmeye çalıştım fakat o kendi ellerine odaklanmıştı. Saniyelerdir gözlerini bile kırpmadan ellerine bakıyordu.
Tekrar ''Kim Taehyung'' deyip beni duymadığında sesimi yükselttim ''Ellerini göğsümden çekecek misin?''
Soruma karşılık gözlerini yukarı kaydırıp benimkilerle temas kurdu. Dudakları belli belirsiz aralanmış, göğüs kafesi olduğundan daha hızlı bir şekilde inip kalkıyordu. Ayrıca dışarı verdiği sıcak nefesi, burnumun ucunda hissediyordum.
Kaşlarımı kaldırıp halen göğsümde olan ellerini kavrayarak ''Taehyung?'' dedim ''Hayatta mısın?'' fakat o, cevap vermek yerine sesli bir biçimde yutkunup başını sallamakla yetindi. Konuşurken ellerini göğsümden çoktan ayırmıştım bile.
Taehyung konuşmamakta ısrar edince ''Ne olduğunu anlamadım'' dedim ''Birden bire transa geçtin sanki''
Yüzüne doğru çevirdiği avuç içlerine bakarak konuştu ''Hiç'' sesi oldukça kısıktı ''Hiçbir şey olmadı''
''Bir daha öyle sessizce kalma. Korkuttun beni''
Başını sallarken halen avuç içlerine bakıyordu ve ben ise fırsattan istifade edip daha önce yatmayı başaramadığım bacaklarına yatıverdim. Kendimi uykunun kollarına bırakmak için sabırsızlanıyordum.
**
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elevator | vmin ✔
Kısa HikayeAsansörde kaldıkları 51 dakika aralarında bir elektrik oluşması için yeterliydi hatta belki biraz fazlaydı bile #5 vmin (02.03.2019)