12.28

7.7K 723 452
                                    

Taehyung'un söylediği şey üzerine şaşırıp gözlerimi açmama kalmadan dudaklarımın üzerinde hissettiğim sıcaklık yeni bir şok geçirmeme neden oldu. Rüyada olmadığımı adım kadar net bildiğim için şaşırma seviyem neredeyse doruktaydı. Ayrıca gözlerim açıktı ve Taehyung'un kavrulmuş yüzünü benimkinin hemen dibinde olduğunu görebiliyordum.

Zifiri karanlıktan bir tık aydınlık olan ortam, dudaklarıyla bitişik durumda olduğum komşumun göğsünün son derece hızlı bir şekilde inip kalktığını anlamam için yeter de artardı bile. Ayrıca benim düşünceme göre son derece gelişmiş olan dokunma duyum sayesinde parmaklarımızın iç içe geçtiğini anlamam hiç zor olmadı fakat ne ara bu duruma gelmişlerdi bilmiyordum açıkçası.

Halen Taehyung'un bacaklarının üzerinde yatıyor olduğum için o eğilmek zorundaydı. Hatta öyle eğiliyordu ki yakında kamburunun çıkacağına yemin edebilirdim. Ayrıca eğilmesi sebebiyle nefes almakta zorluk çektiği dudağıma üflemiş olduğu ılık hava sayesinde az çok anlaşılıyordu.

Neden sonra üst dudağıma yapılan ıslak dokunuş sayesinde kendime geldim ve silkelenip kendimi geriye çekmem bir anda oluverdi. Önce parmaklarımızı ayırmış daha sonra ise elimi onun göğsüne koyup güç uygulayarak bizi ayırmıştım.

Sordum ''Ne yapıyorsun?''

''Özür dilerim''

Göğsünde olan elimi dudağımı silmek için kullandıktan sonra ''Bu neydi şimdi?'' şeklinde söylenip başımı onun bacaklarından ayırdım. Artık oturur vaziyetteydim ve vücudumun hiçbir parçası Taehyung ile temas halinde değildi.

''Bilmiyorum sadece özür dilerim'' kelimeleri arasında duraksamalar vardı ''Yapmamalıydım ama daha fazla dayanamadım''

''Daha fazla dayanamadım derken?'' sesim yükselmişti ''Önüne çıkan her insanı dayanamayıp öpüyor musun?''

Elleri bir anda havaya kalktı ve ''Hayır hayır'' dedi ''Yanlış anladın yani öyle demek istemedim'' az önce benimkinin üstünde olan dilini kendi dudağı üzerinde kısa süreliğine gezdirdi ''Birini öpmem için önce ondan hoşlanmam gerekiyor tabii ki herkesi öpmüyorum''

''Benden'' derken ona en uzak köşedeydim ''Hoşlanıyor musun?'' sinir kat sayım yükseliyordu.

Önce başını salladı ''Hoşlanıyorum''

''Erkeklerden mi hoşlanıyorsun?''

Yeniden başını salladı ''Evet''

''Üzgünüm'' dememdeki sebep üzgün olduğumdan dolayı değildi elbette, sadece nezaketendi ''Ben kızlardan hoşlanıyorum yani sevgine karşılık veremem''

''Karşılık vermen için yapmadım''

''Ne içindi o zaman?'' dedikten sonra Taehyung'un sözünü kestim çünkü şu an kibar olmak için fazla sinirliydim ''Bunu unutabilir mi-'' fakat burada benden daha sinirli olan biri daha var gibi duruyordu ki sözümü kesmişti. Aniden sallanmaya başlayan asansör sözümü kesen en büyük etken olmakla beraber, aşağı doğru iniyormuş hissi de veriyordu aynı zamanda.

Bağırdım ''Ölecek miyiz?''

Taehyung benimkine nazaran oldukça sakin olan sesiyle ''Sanmıyorum'' derken ben dizlerim üzerinde emekleyip ona doğru ilerlemeye başlamıştım.

''Ölmek istemiyorum'' derken ise çoktan bacaklarının bitişiğine ulaşmıştım bile.

''Ben yanındayken başına hiçbir şey gelmez, merak etme''

Onu dinlemiyor, sadece telaş yapıyordum ve ''Ama asansör hareket etti ve sanırım aşağı düşeceğiz'' derken iki bacağının arasına yerleştim. Diz kapaklarım ve ellerim yerdeydi, Taehyung'un yüzüne bakarken ona daha çok yanaşıp sarılmayı planlıyordum.

Sahibinden süt isteyen kedi misali neye ihtiyacımın olduğunu anlayan Taehyung kollarından birini uzatıp sırtımı kavradı ve ''Asansörün bakımı her ay yapılıyor diye biliyorum. Yani koskoca halat ikimizi taşıyamayacak değil ya'' diye fısıldarken başımı göğsüne yaslamamı sağladı ''Sadece panik yapma ve kriz geçirme yeter, tamam mı?''

Sorusuna cevap vermeden yeni bir soru sordum ''Ellerini tutabilir miyim?'' o ise tıpkı benim gibi yanıt vermek yerine harekete geçti. Başımı okşamadığı elini bana doğru uzatıp kavramam için kısa bir süre bekledi.

Ben Taehyung'un parmaklarını kavrayıp sıkıca tutarken o ise başımı okşamakla meşguldü. Dağınık saç tellerimin onun gri kazağının içinden geçip vücuduna temas ettiğinden adım kadar emindim fakat o, bundan rahatsız olmuş gibi durmuyordu hatta tam aksine başımı kendine daha çok bastırıyordu.

Komşumun kafa derimde gezinen parmakları beni bir nebze rahatlatırken birden bire saç tellerimde hissettiğim öpücük başımı kaldırıp ona bakmama neden oldu fakat bu sefer kendimi ondan uzaklaştırmak yerine kavrulmuş tenine uzun uzun bakmayı tercih ettim.

Elevator | vmin ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin