Başımı ellerimin arasına alıp saç diplerimi çekiştirirken bir yandan da bomboş koridorda volta atıp ne yapmam gerektiğini düşünüyordum. Ayrıca asansörün hareket edip Taehyung'un gitmesinin üstünden 5 dakika geçmiş gibi hissediyordum ama aslında en fazla 5 saniye olduğunun da farkındaydım. Telaş haliyle her şeyi abarttığımı biliyordum. Her daim böyle birisi olmuştum. Mübalağa konusunda üstüme yoktu doğrusu.
Kendi kendime ''Ne yapacağım şimdi?'' diyerek fısıldayıp mızmızlanırken bina görevlisinin ''Bir alt kata inmeyi denesene'' demesiyle önce ona döndüm ardından ise bu güzel fikri için ''Teşekkür ederim'' deyip asansör bozuk olduğu için yangın merdivenlerine ilerledim. Daha fazla vakit kaybetmek istemiyordum.
Yangın merdiveni ve herhangi bir ihtimale karı yapılmış binanın kendi merdivenleri ayrı ayrıydı, şu an bana yakın olan zümrüt yeşili rengine boyanmış yangın merdivenleri olduğu için orayı tercih etmiştim sadece.
İlk önce yangını hatırlatması amacıyla kızıla boyanmış kapıyı zor da olsa iterek açtım ve son süratle aşağı ilerlemeye başladım. Son derece sakar biri olduğumdan dolayı ayaklarım birbirine dolanıp yere düşeceğim diye korkmuyor değildim fakat şu an istediğim tek şey en kısa sürede Taehyung'a ulaşabilmekti ve bu yüzden hızımı kesmeden ilerlemeye devam ettim. Merdivenler son bulup yeniden kızıl kapıyla karşılaştığımda ise zemin kata ulaşmış bulunuyordum ve tıpkı bir üst kapıda yaptığım gibi kapıyı kol kaslarımı kullanarak açtığımda Taehyung ile birlikte üç kişiyi görmeyi beklemiyordum açıkçası.
Gözlerime ilk takılan Taehyung oldu. Giymiş olduğu beyaz gömleğin kollarını katlamakla uğraşıyor, asansörde geçirdiğimiz uzunca sürenin ardından açılmış olan iki adet göğüs düğmesini kapatmak aklının ucundan geçiyormuş gibi durmuyordu. Karşısındaki adını bile bilmediğim bina sakiniyle konuşuyor, gülümsemeyi eksik etmiyordu. Karşısındaki bayan da aynı şekilde tebessümle karşılık veriyordu.
''Taehyung'' dedim onu sapasağlam görmenin verdiği mutlulukla ''Asansör birden hareket edince çok korktum'' bunu ona doğru adımlarken söylemiştim.
O ise ''Biliyorum'' dedi ''Haykırışını tüm bina duydu'' gülümsüyordu fakat alay içerikli bir gülümseme değildi bu. Daha çok beni gördüğü için mutlu olmuş gibiydi.
Taehyung'un tam olarak bitişiğinde yerimi aldığımda onu gün ışığı altında ilk kez gördüğümden dolayı incelemek yerine hali hazırda sohbet başlattığı bayana ''Merhaba'' demeyi tercih ettim ''Ben Jimin'' derken ise elimi uzattım. Kibar ve nazik görünmeye çalışıyordum. Aynı zamanda asansör hareket ederken bağırdığım için duyduğum utancı belli etmemeye de çalışıyordum.
Bayan ''Ben de Jihyo, memnun oldum'' derken uzattığım elimi boşta bırakmayarak sıktı ''Burada mı yaşıyorsunuz?'' diyerek ise sohbeti devam ettirdi fakat konuşurken baktığı kişi ben değil, Taehyung'tu.
Sohbete bir saniyeliğine ara verip göz ucuyla Taehyung'a baktığımda o da bana bakıyordu ve bu durum anlık bir şekilde cesaret toplamama neden oldu. Gömleğini katlama işini çoktan bitirip kollarını yerle dik bir konuma getirmiş olan Taehyung'un ellerini bakmaya bile ihtiyaç olmadan tuttuğumda parmaklarımızı kenetleyen kişi ben değildim, asansörde yaklaşık bir saat geçirdiğim komşumdu.
Gözleri ellerimize odaklanan Jihyo'ya sakin bir tavırla ''Evet'' diyerek sohbete kaldığımız yerden devam ettim ''Burada yaşıyoruz''
Dinlediğini belli edecek biçimde ''Anladım'' dedikten sonra boğazını temizlemek amacıyla hafifçe öksürdü ve ''Biz gidelim artık'' diyerek yanındaki arkadaşını bir nevi sürüklemeye başladı. Binanın çıkış kapısına ilerlerken ise ''İyi günler'' demeyi ihmal etmemişti.
''Yaşıyoruz, öyle mi?'' diyen Taehyung dikkatimi ona yönlendirmem için yeterli bir sebepti ''Doğrusunu söylemek gerekirse bir miktar düşmüş olabilirim''
Daha rahat konuşabilmek amacıyla ona doğru dönerken ellerimizin konumunu bozmamaya özen gösterdim ve sordum ''Ne?''
''Kıskandın, doğruyu söyle''
Cümlesinin üstüne ilk önce göz devirip ''Yok artık'' deyiverdim ''Kıskanmadım''
''Elimi tutup birlikte olduğumuzu belli etmek amacıyla yaşıyorum demek yerine yaşıyoruz dediğinde hiç öyle gözükmüyordun ama''
Ben yeniden göz devirip ''Öyle bir amacım yoktu'' derken Taehyung ''Tamam, tamam'' dedi üstelemek istemediği için ''İnandım'' cümlesi biter bitmez ise alnıma hiç beklemediğim küçük bir öpücük kondurup vücutlarımızı bir araya getirdi. Bu, onunla asansör dışındaki ilk gerçek sarılmamız sayılabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elevator | vmin ✔
Short StoryAsansörde kaldıkları 51 dakika aralarında bir elektrik oluşması için yeterliydi hatta belki biraz fazlaydı bile #5 vmin (02.03.2019)