Sevgili Taehyung,
Senin mutluluğun benim gülümsememi sağlarken bir yandan da neden canımı bu kadar yakıyor?
Göz yaşlarım neden her seferinde ilk günki gibi akıyor?Taehyung , neden kendimi senin başkasıyla olabilme ihtimaline hazırladığımı hissetmişken canım bu kadar yanıyor ?
Sınıfta bana yeniden " İyi misin?" diye sorduğun o an gözlerinin içinde neden sabah ki gibi endişe kırıntıları görüyorum?
Bu canımı yakıyor Taehyung.
Hiç olmadığı kadar canımı yakıyor.Sana gülümseyerek " iyiyim " dediğim o an sesimin titremesine benimle birlikte sen de şahit oluyorsun.
Aslında bilmelisin ki şu şahit olduğun şey sadece sesimin titremesi çünkü ben aslında bunlardan daha fazlasını yaşıyorum.Artık gözlerine bakmak yaramı daha da çok kanatıyor .Kalbinde Iseul'ın olduğunu bilmek içimdeki o kız çocuğunun umutlarını acımasızca yıkıyor Taehyung.
Nedeni bilmesem de o içimdeki saf kız yeniden sana koşmak istiyor.
Okyanusa değil ateşe koşmak istiyor.
Cennetin yeşil bahçelerinde koşmak yerine , cehennemin sıcak alevlerinde yanmak istiyor.
"Mi Cha" sesin kulaklarımda yankılanırken seni bulanık görmeye başlıyorum Taehyung.
Günlerdir yemek yemememin etkisi şu an ortaya çıkmaya başlıyor olmalı.
"Mi Cha"diyorsun yeniden endişeli sesinle.
Bir şeylerde zorlandığımı fark ediyor olmalısın.
Keşke sana olan hislerimi de böyle fark edebilseydin Tae.
Oturduğum sıradan kalkıyorum , ardından adımlarımı sınıf kapısına doğru yönlendirmeye çalışıyorum.
Ben her ne kadar çalışsamda dönen başım sendelenmemi sağlıyor ve sen beni anında kolumdan yakalıyorsun .
Dokunduğun her nokta alev alev yanıyor Taehyung.
Dokunduğun her noktada bir siyah kelebek hayatına son veriyor Taehyung.
"İ-iyim bırak " diyerek seni ittirmeye çalışıyorum ama bedenim gittikçe daha da güçsüzleşmeye başlıyor.
Ruhum güçsüzlüğünü bedenime kusuyor.
Sinirle bana söylenerek beni revire götürmek istiyorsun ama ben geri adım atarak bunu engelliyorum.
Sınıf bize şu an baksada ben buna aldırmayarak alayla kahkaha atıyorum.
Kulaklarımda içimdeki kız çocuğunun acı çığlıkları yankılanmaya başladığı an ise sınıfı terk ederek koşmaya başlıyorum.
Başımın dönmesi benim koşmamı her ne kadar zorlaştırsada zar zor bir şekilde kendimi okulumuzun çatı katına atıyorum.
O kız çocuğu göz yaşları eşliğinde senin ve babamın isimlerini bağırarak söylerken ruhum bu gerçeklerle karşılaşmaktan fazlasıyla yoruluyor.
Bedenim zihnime dur komutu verdiği an bacaklarım beni taşıyamıyor ve dizlerimin üstüne düşmemi sağlıyor.
Dizlerimin beton zeminle buluştuğu an çatı katının kapısının açılma sesini duyuyorum ama arkama bakma gereği duymuyorum.
İçimdeki o kız çocuğu senin geldiğini hissediyor Taehyung.
Hızlı bir şekilde önüme geçerek sende benim gibi dizlerinin üzerine çöküyorsun.
"Neler oluyor" diyorsun nefes nefese kalmış sesinle.
"İçimdeki kız çocuğu sana olan sevgisinde kendini astı "demek istiyorum ama diyemiyorum.
Sessiz kalarak gökyüzüne bakıyorum.
Ağlayan kız çocuğunun sakinleşmesini bekliyorum.
Dakikalar sonra dudaklarımı aralayarak konuşuyorum.
"Benden uzak dur Kim Taehyung"
Sana daha çok aşık olmama izin verme ve benden uzak dur .
Kalbim senin varlığına alıştığı kadar bedenim de varlığına alışırsa bu dünyadan gitmem çok zor olacak.
Bana bunu yapma Taehyung.
"İki yabancı olarak kalalım"
"Her zaman olduğumuz ki gibi "Seni seviyorum
-Park Mi Cha
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fate Of Hell
General Fiction" Bunları sana hiç bir zaman hissedemeyeceğin bir yerden yazıyorum Kim Taehyung"