24. Bölüm Derdin Ne Senin?

141 49 13
                                    

Veeeee işte yeni bölüm oy ve yorum pleaseeee!!!!! Bakalım Esin ne yalan söylüyor😂😂😅😅😂😂😅😂😂😂

Rüzgar sözlerim üzerine kaşlarını çatarken etrafına baktı. Daha sonra ben daha ne olduğunu anlamaya kalmadan beni kolumdan sürükleyerek bodrum kata getirip bir yerden içeri girdi ve kapıyı kapatıp kolumu  bıraktı. Bu çocuğun kesinlikle kolumla ilgili bir problemi vardı.

"Ne yapıyorsun? Neden geldik buraya?"

"Merak etme seninle yalnız kalmaya ben de meraklı değilim etrafta bir sürü insan vardı. Bizi konuşurken görmelerini istemedim bir de onlarla uğraşamam."

Şaşkınlıkla Rüzgar'ın yüzüne bakarken o da tıpkı konuşurken ki hali gibi soğuk bir ifadeyle bana bakıyordu.

Açıkçası o soruyu sorarken doğru düzgün cevap vereceğini düşünmemiştim.

"Ne işler karıştırıyorsun sen? Derdin ne senin?"

Rüzgar'ın sorusuyla anlık bir afallama yaşasam da çabucak toparlanıp dik başlılıkla cevap verdim.

"Asıl senin derdin ne?"

"Bak bu iki oluyor, soruma soruyla cevap vermeyi bırak. Takip eden kişi ben değildim. Ne o şaşırmış gibi duruyorsun anlamadığımı mı sanıyorsun? Kantinden çıktıktan sonra direkt peşime takıldın. Başta emin olamasam da telefonla konuşur gibi yapıp durduğumda senin durduğunu da gördüm. O zaman emin oldum."

Rüzgar'ın sözleriyle ağzım açık kalırken bir şey diyemedim. Plana gel!

"Şimdi daha fazla sinirlenmeden cevap ver bana. Derdin ne? Neden takip ediyordun beni?"

Rüzgarın soğukluk ve sertlik akan cümlesi ürpermeme neden oluyordu. Hadi ama bu kadar çabuk mu gardımı indirecektim ona? Nerede o güçlü ve asi kız?

"Sadece bir şey soracaktım. Ama daha sonra senin insan gibi cevap vermeyeceğini anladım ve sormaktan vazgeçtim."

Cümlemi bitirip arkamı dönüp gidecekken bir klişe gerçekleşti ve Rüzgar bileğimden tutup beni kendisine çevirerek gitmemi engelledi.

"Her zaman bu kadar çabuk mu vazgeçersin sen?"

Sözleri afallamama sebep olurken diyecek hiçbir şey bulamadım. Ne diyordu bu adam böyle?

Aklıma söylediklerinden ziyade ne kadar yakın olduğumuz gelince onu kendimden itip uzaklaştırmaya çalıştım. Ama o bu sefer buna izin vermedi.

"Ne soracaktın bana?"

"Vazgeçtim dedim ya."

Hem onunla konuşup hem de onu itmeye çalışıyordum. Neden bu kadar güçlüydü ki?

"Soracağın şeyi söyleyene kadar böylesin ufaklık."

Ufaklık mı? Yine mi? Daha önce de böyle seslenmişti bana. Hem ayrıca ne bu yakınlık? Daha demin o değil miydi sert ve soğuk konuşan. Şimdi neden böyle?

"Eğer bırakırsan söyleyeceğim."

"Ne o rahatsız mı oldun?"

"Evet, rahatsız oldum."

"Rahatsız mı oldun yoksa heyecanlandın mı?"

Ne? Heyecanlanmak mı? Ben mi? Yok daha neler!

"Ne heyecanlanacağım be? Deli misin nesin?"

"Ama kalbin susmuyor. Gereğinden fazla hızlı atıyor."

"Ritim bozukluğu var ben de. Ondandır. Ne o yoksa heyecanlanmamı mı istiyorsun?"

Hayallerin Ötesinde ✨#Tamamlandı#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin