30. Bölüm Git İstiyorum Artık

134 47 3
                                        

Ve bölüm otuz. Oy ve yorum LÜTFEN

"Esin kalk hadi bugün de mi gelmeyeceksin okula?"

Neşe'nin seslenmesi ile aynada son bir kez kendime baktım. Ben çoktan hazırdım.

Çalışma masamın yanındaki çantamı ve masanın üzerindeki telefonumu alıp odadan dışarı çıkarken Ecrin ile karşılaştım. 

"E sen hazırlanmışsın biz de tam yanına gelip kafandan aşağı sürahi ile su dökmeyi planlıyorduk."

"Sonra da size kefen bakmaya giderdik."

Ecrin söylediklerime hafifçe gülüp omuz silkerek merdivenlere yöneldi.

"Beni öldürürsen Selim de seni öldürür."

"Bak sen! Demek Selim ile aranız oldukça iyi. Yani benim pabucum dama atıldı. Öyle mi?"

Ecrin beni takmayıp Neşe'nin hazırladığı sandeviçten bir ısırık aldı. Sonra da aldığı ısırık boğazında kaldı.

"Ya Allah öyle çarpar işte insanı. Ne oldum demeyeceksin kızım ne olacacağım diyeceksin."

"Ne alaka?"

"Ne bileyim vardır bir alaka. Eee hadi çıkmıyor muyuz?"

Kızlar son lokmanlarını da yiyip ellerini yıkadıktan sonra sonunda evden çıkabilmiştik.

Henüz evden birkaç dakikalık mesafe kadar uzaklaşmıştık ki yanımızda bir araç belirdi.

Yan taraftan gelen korna sesiyle şoföre bakarken Selim'i görmemle sırıtmadan edemedim. Sevgilisini almaya gelmişti tabii.

"Hadi gelin, beraber gidelim; boşuna yürümeyin o kadar yolu."

"Valla hiç hayır diyemeyeceğim. Aferin kız Ecrin, durdun durdun turnayı gözünden vurdun."

Neşe her zamanki şen tavrı ile arkaya otururken Ecrin de ona gülüp öne oturmuştu.

"Esin özel davetiye mi bekliyorsun? Gelsene."

Neşe'nin sitemine omuz silkerken Selim'e döndüm. Umarım ayıp olmazdı.

"Ben biraz yürüyüp hava almak istiyorum. Siz gidin. Zaten geç kalmam."

"Saçmalama Esin. Gidelim işte hep beraber."

"Selim gerçekten yürümek istiyorum. Hem uykum da biraz olsun açılır belki. İlk ders tarih sonuçta. Bu sefer uyumak istemiyorum."

Selim zar zor ikna olurken kızların içine hala sinmemişti. En son onlara kötü bir bakış attığımda ne halin varsa gör diyerekten ikna olmuş ve gitmişlerdi.

Şimdi ben, kulaklıklarımdan yükselen müziğim ve bitmek tükenmek bilmeyen düşüncelerim başbaşaydık.

Arabaya binmeyi oldum olası sevmezdim aslında. Sürekli kustuğum ve o iğrenç tada mağruz kaldığım için yürümek bana daha cazip gelirdi. Sonralardan alışmıştım gerçi.
Ama önce her ne kadar yaşıyor olsalar da annemlerin trafik kazasında ölmesi, sonra aynı şekilde abimin de ölmesi beni arabalardan bir kez daha soğutmaya yetmişti.

Tam bir hız tutkunu olmama rağmen arabalarda yüksek hızda içimde korkunun belirmesine engel olamıyordum hiçbir zaman. Ölüm değildi korkum aslında ama nedense içimde anlamlandıramadığım bir duygu beliriyordu.

...

Onbeş dakikalık bir yürüyüşün ardından okula vardığımda ayaklarımın geri gitme dürtüsünü görmezden geldim.

Buradakiler durumu biliyor olamazdı, olsalardı bile ben korkak biri değildim, bunlarla baş edebilirdim.

Derin bir nefes alıp kendimden emin bir şekilde okulun girişinden içeri girdim.

Hayallerin Ötesinde ✨#Tamamlandı#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin