19. bölüm Dayanamıyorum artık

155 50 0
                                    


Merakla beklenen bölüm de geldi☺️ keyifli okumalar 😚😜😚😜😚😜😚

Hıçkırarak ağlıyordum. Ne olduğunun farkında bile değildim. Hangi zaman diliminde kiminleydim? Belki de rüyadaydım. Hayır bunlar rüya olamazdı. Olsa olsa kabus olurdu. Peki o zaman neden uyanmıyordum?

Bedenimin onun tarafından sarsılmasıyla ağlamam iyice şiddetlendi. Gözlerimi sımsıkı kapatmıştım. Canım yanıyordu. Kulağıma gelen sesleri anlamıyordum. Kim bilir ne saçmalıyordu?

Bir kez daha onun tarafından sarsılınca bu sefer kaçmaya uzaklaşmaya çalıştım ama izin vermedi. Beni kendine doğru çekti ve... Sarıldı. Sımsıkı sarıldı geçti dercesine sarıldı. Ama hiçbir şey geçmemişti. Belki de her şey yeni başlıyordu ya da... Bitmiş miydi?

Ondan ayrılmaya çalıştım art arda yumruklarımla ona vurmaya başladım inatla bırakmıyordu. Artık vurmaya mecalim kalmayınca durdum. Geriye sadece çırpınışlarım ve hıçkırışlarım kaldı.

"Esin dur artık."

Kulağıma gelen bağırma sesiyle korkum iyice arttı. Daha ne kadar artabilirdi ki?

"Bak sakin ol tamam mı? Geçti... Bak Semih yok artık ben geldim bitti kurtardım seni. Aç hadi gözlerini."

İnatla gözlerimi kapalı tutmaya devam ettim. Cesaretim yoktu ki açmaya.

Yerden bir anda havalanınca ağzımdan ufak bir çığlık kaçtı. Kucağına almıştı beni, nereye götürüyordu peki? 

Kısa bir süre sonra bir yere oturtturuldum.

"Esin hadi bana bak. Aç artık gözlerini geçti artık."

Saçlarımı okşayan bir el ve güven veren bir ses ağlamamı biraz olsun dindirmişti.   Fakat o kadar kafam karışmıştı ki sesin kime ait olduğunu anlamadım. Belki de hayal görüyordum? Yine de bir umut gözlerimi yavaşça açtım.

"Rüz -hıçkırık- gar"

"İyi misin?"

Karşımda görmeyi beklediğim son kişi bile değildi Rüzgar. Gitmişti çünkü. Ben orada yalnız kalmıştım. Semih gelmişti. Sonra...

"Esin! Sana diyorum iyi misin?"

Kafamı olumsuz anlamda sallayıp yeniden ağlamaya başladığımda Rüzgar beni kendine çekip sarıldı. Elini saçlarıma götürüp okşamaya başladı. O kadar ihtiyacım vardı ki buna itiraz bile edemedim. Aksine daha çok sarıldım ona.

"Şişt geçti. Bitti artık. Semih yok bak. Gidelim mi buradan artık? İster misin?"

Başımı olumlu anlamda hızlı hızlı salladığımda oturduğumuz banktan kalktık. Rüzgarın koluna girerek arabasına doğru ilerledik. Kapımı açıp öne oturmama yardım ettikten sonra emniyet kemerimi taktı. Daha sonra kapıyı kapatıp diğer taraftan arabaya bindi.

"Üşüyor musun?"

Ben cevap vermezken o bana bakmaya devam ediyordu sonunda pes edip klimayı açtı ve arabayı çalıştırdı.

"Evine gitmek ister misin?"

Bakışlarım hızlıca onu bulurken hayır dercesine kafamı salladım. Büşra evdeydi ona açıklama yapmak istemiyordum. Gerçi açıklama yapmazdım ama şimdi gidip anneme falan söylerdi. Annem de hani çok umrundayım ya sorardı falan uğraşamazdım.

"Telefonun çalıyor."

Rüzgar'ın sesiyle elinde olan telefonuma baktım. Nerede olduğuna dair en ufak bir fikrim yoktu, o nasıl bulup almıştı?

Hayallerin Ötesinde ✨#Tamamlandı#Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin