Dolunayın ağzından🌕
Sabah birilerinin beni sürüklemesiyle uyandım. Gözlerimi zar zor açarken Güneş her zamanki isyankar haliyle "Bırakın lan beni derdiniz ne sizin!?"
diye bağırıyordu. Gözlerim Melodi ve Papatyayı aradı. Melodi,Güneş kadar ısrarcı olmadan ayaklanmıştı. Papatya hâlâ uyanmamıştı. Kendime gelip gözlerimi iyice açtım. Ayaklanıp sormam gereken soruyu sordumBen: Neler oluyor be bur-
Bizi sürükleyen adamlar polis mi ben mi yanlış görüyorum?
Arez: Kardeşim kızları şöyle sürüklemesene!
Tugay: Papatyayı biraz daha o şekil dürtersen şu bira şişesini-
Yamaç: Abi ne yapıyorsun Tugay! Polis onlar polis!
Toprak: Yav Tugay!
Güneş: Sen bıraksana ya beni kalkıcam ben,Bırak!
Melodi: Papatya kalksana artık ya! Bu kız uyumasın bu ne yaa?
Ben: Papatyaaa!Papatya benim bağırışımdan etkilenmedi bile Toprağa baktım,çünkü bilirsiniz arkadaş mükemmel çığlık atar.
Toprak: PAPATYAA!
Papatya gözlerini Toprağın bağırışıyla açmış,kafasını kaldırıp şu cümleleri kurmuştu;
Papatya: Noluyor kardeşim ne bu tantana?
Tugay: Kızım polis bizi götürüyo sen uyuyorsun,var mı böyle bir şey!
Papatya: Ne polisi ya?
Polis: Kesin konuşmayı!Adam Melodiyi sertçe çekti. Sanırım polis kolunu fazlasıyla sıktı,
Melodi: Yavaş!
Toprak: Kardeşim insan gibi götürsene kızı!Arez,Toprağa gözlerini kısmış bakıyorken hafifçe bıyık altından gülüp tekrar durumun moduna girdi. Polisler teker teker araçlarına götürüyorlardı bizi. İlk Melodiyi bindirdiler. Sonra Güneş,Papatya derken hepimizi bindirmişlerdi. Karakolda aynı alanda gözaltına alınmıştık. Güneş oturma yerinde otururken sinirli bir şekilde etrafa göz gezdiriyordu,Melodi biraz tırsmış gibiydi ama belli etmiyordu,Papatya "bir şey yapmadığımız için başımıza herhangi bir iş açılmaz" diyerek hepimizi rahatlatmaya çalışıyordu,ben ise hâlâ ne olduğunu anlamamış neden burda olduğumuzu sorguluyordum. Arezler yan tarafta konuşuyorlardı. Şu gergin ortam hepimizi sıkmış olmalı
Ben: Ya kızlar sakinleşmemiz gerekiyor. Papatyanında dediği gibi,bir şey yapmadık başımıza iş açılmaz
Papatya: Aynen öyle, biraz sakin olun
Arez: Kızlar abartmayın illa ki çıkarız
Ben: Ne kadar rahatsın sen öyle ya?
Arez: kendimi sıkacağım bir durum yok ortada,bu sebeple rahatım
Ben: Ne demek kendimi sıkacağım bir durum yok? Resmen suçluların hapise girmeden önce beklediği yerde sürünüyoruz!
Arez: Niye bağırıyorsun ki sen şimdi?
Ben: Ya takıldığın tek nokta bu mu!? Döverim seni çocuk!
Arez: Arada duvar olunca böyle konuşman kolay oluyor tabi değil mi?
Ben: Arez burdan çıkalım sana yemin ediyorum seni öyle bir dövücem ki baam baam bam...
Melodi: Daha ne kadar bekleyeceğiz ya biz böyle?
Toprak: Sakin ol Melodi,sorun yok
Tugay: Oğlum aranızda duvar var biri burdan taa oraya kavga ediyor biri burdan teselli ediyor sakinleştiriyor falan. Sevmeyin oğlum siz-
Yamaç: Evet sevmeyin böyle şeyleri, çünkü şey, siz sevmezsiniz, sevmemeye devam edin, yani böyle hareketleri sevmezsiniz ya sevmeyin diyor, onu diyor yaniYamaç bir şeyleri toparlamaya çalışmış ve başarmıştı. Normalde bu kadar saf değilim ama konuyu anlamadım. Areze sinirlenmekle meşgulum şuan. Gerizekalıya bak ya bana duvarın arkasından laf yapıyor. Bir kaç dakika sonra adım ve soyadımı duyduğumda irkilerek düşüncelerimden sıyrıldım. Bir polisle sorgu odası olduğunu düşündüğüm odaya götürüldüm. Onlarca soru cevapladım. Ardından tekrar baştaki yerime geri götürüldüm. Yaklaşık yarım saat sonra demir kapımızı açıp serbest kaldığımızı belirten polise, ağzından çıkan cümleyle baktım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Yaz Bükücüler||Tamamlandı✔
Novela JuvenilHepimizin ortak noktası acıydı,acı bizi güçlendirir sanıyorduk. Çok sonra öğrendik bildiklerimiz yanlış,zayıf gördüklerimiz güçtü.