Bölüm şarkısı: AViVA - GRRRLS
❝Fark etmediği şey ise şuydu; Okuldan çıktığından beri kendisini takip eden adam evin içinde ne yaptığına kadar onu görmüş, takip etmişti.❞
Sabah yine belirli yerlerinde artık alışık olduğu ağrılar ile uyanmıştı. Gözlerinin perdesini hafifçe aralayarak kahverenginin ve kırmızının karıştığı kızıl gözleri ile etrafı inceledi. Hoş incelemesine gerek yoktu, yatağında olduğunun bilincindeydi.
Doğrularak ayaklarını yataktan aşağı sallandırdı. Şişmiş gözleri ve dağılmış saçları ile terliklerini bulmaya çalışıyordu. Terliklerini ayağına geçirince zaferle sırıttı ardından perdelerin aralığından üzerine yansıyan Güneş ışığını ve beraberinde getirdiği acı ile bildiği sayılı küfürlerden birini havaya savurdu.
Yerinden kalkarak perdeyi hızlı bir şekilde tamamen kapattı. Kemikleri ve eklem yerleri sızlıyordu. Artık alıştığı bir durum olduğu için aldırış etmeyerek telefonuna doğru yürüdü ve eline alarak saate baktı.
07.58
Oldukça geç bir zamanda uyanmıştı. Yarım saat içerisinde okulda olması gerekiyordu ve on dakika da gittiği yol vardı. Stresle dudaklarını dişledi. Orada öylece dikildiğini fark ettiğindeyse kendisine kızıp hızlıca banyoya girdi.
Hızlıca eline yüzüne su çarptı. Banyodan çıkıp tekrar odasına girerek tekrar hızlı bir şekilde üniformasını üzerine geçirdi. İlk defa yavaş olmaya vakti yoktu. Oturup bunun için dakikalarca kahkaha atabilirdi.
Silkelenerek aşağı indi. Mutafağa hiç bakmadan salona giderek çantasını sırtına geçirdi ve ayakkabılarını giyerek evden çıktı.
Yol boyunca düşünmeye vakit ayırmayarak sadece hızlı olmaya odaklandı. Sadece 15 dakikası kalmıştı. Yoksa bir dersi daha kaçıracaktı ve bu okul hayatı için hiç iyi değildi.
Sonunda okulun giriş kapısına ulaştığında derin bir oh çekti. 7 dakikada gelmişti. Bu kendisi için rekordu. Çünkü normalde 10 dakikalık yolu yarım saatte geldiği bile oluyordu.
Sınıfa çıkarken kitabı kütüphaneye ne zaman koyması gerektiğini hesaplıyordu. Biraz daha geç kalırsa fark edilmesi kaçınılmazdı. Ama şimdi de koymaya giderse sabahın ilk saatinde gelen kişiden tabii ki şüphelenirlerdi. Bu yüzden teneffüse bıraktı.
Sınıfa geçip direkt sırasına yerleşti. Az sonra gelen nöbetçi öğrenci iyi şeylerin habercisiydi. " Kimya hocası hasta olduğu için dersiniz boş. Dışarıya çıkanlar tespit edilip ceza verilecek haberiniz olsun." Tabii ki de dediklerini kimse takmadı. Birkaç grup dışarı çıktıktan sonra geriye kalanlar ders çalışmaya başladı. Taehyung'da tekrar unutmamak için dün cebine koyduğu kulaklığı çıkardı. Ders bayağı güzel geçecekti.
***
İki saatlik Kimya dersi bitmişti. Ancak diğer hocalarda gelmiyordu. Taehyung göz devirdi. "Böyle olacağını bilseydim hiç okula gelmezdim." diye mırıldandı. Dersten sonra öğle arasıydı ve Taehyung daha fazla kitabın yükünü taşımak istemediği için zil çalar çalmaz kitabı teslim edecekti.
Sabırsızca zilin çalmasını bekliyordu fakat lanet zil hiçbir şekilde çalmıyordu. Taehyung sabırsızca dakikaları saymaya başladı. Sınıfın kapalı ortamında çok daralmıştı.
Ne var ki dakikalar kendisi ile aynı şeyleri düşünmüyordu. Zilin çalması gerekiyordu fakat çalmıyordu.
Öğrenciler ise zilin çalması gerektiği için ayağa kalkmış dışarı çıkmaya hazırlanıyordu. Bir anda okulun içerisinden gelen çığlık sesleri herkesin olduğu yerde donup kalmasına neden oldu.