Bölüm şarkısı: Nina Nesbitt - Colder
❝" Ne oldu, sayfalar hangi kitaba aitti?"
" Sayfalar... Kehanetin kayıp sayfalarının bir kısmıydı." ❞
Açılan ağzını geri kapatmak Yoongi için bayağı zaman almıştı. Kehanetin sayfalarını bulmuştu Jimin. Ama neredeydi?
Jimin'in omuzlarını kavradı. Yüzünü yüzüne yaklaştırarak heyecanla "Nerede? O sayfalar nerede?" diye neredeyse bağırarak sordu.
Jimin karşılaştığı bu ilgili tavıra şaşırdı. Yoongi ona karşı bu kadar yakın davranmamıştı hiç. Onun diğerlerine yakın olduğunu görüyordu. Taehyung'u yeni tanımasına rağmen ona karşı bile hep sıcaktı. Fakat kendisine.. Öyle değildi.
Aralarında hep bir etkileşim olduğuna inanmıştı. Belki de kendisini çok fazla dev aynasından gördüğü içindi. Son bir yılda yaşadıkları onu kendisine getiren acı tecrübelerin toplandığı büyük bir balon gibiydi.
Jimin iyiydi, çok iyiydi. Fakat vicdanının derinlerinde yatan o ölü sesi dinlediğinde neler olduğuna kendisi bile inanamamıştı. Yıllar önce onu susturduğuna inanıyordu. Fakat yine oradaydı, her zaman olacağı gibi. O ses onun vicdanında beslenen bencilliğinin sesiydi.
Yoongi'nin ona karşı hep ilgili olduğunu düşünürdü geçen yıla kadar. Fakat onun Jungkook'a birini anlattığını duyduğu o andan itibaren gözlerinde yatan ışıltılı gezegenler parçalanarak yok olmuştu. Onun birisini bu kadar sevgi dolu anlattığını bilmek onun için gerçekler aynasıydı. Jimin o ayna içinde kaybolmuştu. Şimdi asla gerçeklikten ayırmıyordu gözünü. Kaçıracağı anlıklar yüreğine tekrar umut çimenlerini yeşertir diye hiçbir zaman ayırmıyordu kendini aynadan.
Bu süre zarfında asla Yoongi'nin kendisine olan kırılacak bir kuğu heykeliymiş gibi bakmasını görmüyordu. Yoongi'nin ona uzattığında titreyen ellerini görmüyordu. Baktığında kırmızı şimşekler çakan gözlerini görmüyordu. Jimin gerçeklik aynasına bakıyor fakat gördüğünün tam karşısında olan yalanlar aynasının yansıması olduğunu görmüyordu.
Yoongi'nin omuzlarını sarsmasıyla kendine geldi. Düşüncelerinin onu yolladığı dipsiz karanlık içinden çıkılamayan cehennemin tam kendisiydi. Endişeyle ona baktığını gördü. Gülümsedi.
" Hayır, almadım onlardan Yoongi. Sadece bilirsin işte."
" Bana bunu yaptığını söyleme."
" Yapmak zorundaydım çünkü onlar çok tehlikeli ve ben seni hayal kırıklığına uğratmak istemedim."
" Tanrı aşkına benim hayal kırıklığımın bir önemi var mı şu an? Zarar veriyorsun kendine. Asla izin vermeyeceğim buna. Hemen şimdi gidip Bay Kim'e bunu yaptığını söyleyeceğim. "
" Bunu yapamazsın"
" Yoongi, Jimin ne oluyor? "
O kadar sinirlenmişti ki kendilerine gelen Taehyung'u bile görememişti Yoongi. Buna izin veremezdi. Hayatında önemli olan o iki varlıktan birisinin gözlerinin önünde kendisini yok etmesine izin vermeyecekti.
Endişeyle Taehyung'a dönüp vücudunu kontrol etti. Herhangi bir yarası ya da bir şeyi yoktu, onu iyi görünce rahatladı.
" Taehyung, iyisin."
" Evet iyiyim Hyung fakat ne olduğunu bana biriniz anlatabilir mi?"
Jimin'in gözlerinden akmak için bekleyen yaşlar Taehyung'un içini burkmuştu. Onu öyle görmeye dayanamamıştı. Yanına gidip Jimin'e sarıldı. Kulağına fısıldadı.
" Ne oldu Jimin? Anlat bana "
" Sonra Taehyung. Söz veriyorum anlatacağım ama şimdi değil."
Taehyung'un belini sıkıca sarmıştı Jimin'in küçük kolları. Gözyaşları tek tek omzuna düşüyordu. Bu görüntüye dayanamayan Yoongi ise kendi içine dökülen gözyaşlarını umursamadan sadece onları izliyordu. En çok yara olan oydu, sadece fark edilmiyordu.
" Hadi geri evimize gidelim. Bana anlatırsın her şeyi"
" Hayır şimdi gelemem çok göze batar, siz gidin. Sonra görüşürüz Taehyung."
Ardından Yoongi'ye bakmadan eve girdi Jimin. Yoongi'nin kolunu tuttu Taehyung. Tam ona gitmeleri gerektiğini söyleyecekken tekrar çıktı Jimin.
Birkaç kağıt vermişti Yoongi'ye. Üstünde bir iki damla kan lekesi görünüyordu. Kağıt parçalarını sertçe eline aldı Yoongi. Kan lekesini görünce gözlerinin dolduğuna şahit oldu Taehyung. O an onun için her şey durmuştu. Yoongi'nin asla böyle duyguları olacağını düşünmemişti. O kahraman gibiydi. Her zaman zekiydi, duygularını gizlerdi. Ama şimdi gözleri dolu dolu Jimin'e arkasını dönmüş Taehyung'a bakıyordu.
Onu bu durumdan çıkarmasını istediğini anlamıştı Taehyung. Bu yüzden Yoongi'nin kolunu tekrar tutarak Jimin'e kısaca veda edip onu çekerek sınırların dışına çıkardı.
"Ne olduğunu bilmiyorum ama senden öğrenmek istemiyorum. Çok küçük bir çocuk gibi geldin gözüme şu an. Seni üzmek istemiyorum bu yüzden. Hadi kasabaya gidelim."
Sessizce kafasını salladı Yoongi. Tekrar eski haline dönmüştü fakat içinde yer alan yarayı hissediyordu Taehyung. Aklına Jungkook geldi. Meşe korularında bekliyordu onları. Yoongi'nin teklifini bu kadar kolay kabul etmesin şaşırmıştı. Jungkook bunu yapacak biri değildi. Taehyung'u asla kendisinin olmadığı tehlikeli bir yere göndermeyeceğini biliyordu. Sadece ne olduğunu merak ediyordu.
Meşe korularının yakınındaydılar. Jungkook'a ait siyah gölgeyi görebiliyordu. Ama bir sorun vardı. Buna kendisinden önce fark edip ona doğru koşan Yoongi'yle emin oldu.
Jungkook sadece dikiliyordu. Ama sorun başka bir şeydi. Eli kalbindeydi ve acı çekiyordu. Dişlerini sıkmıştı. Vücudu gerilmiş, boynundaki damarları ortaya çıkmıştı. Bir terslik olduğu her halinden belliydi.
Yoongi yanına geldiklerinde hemen yüzünü kavradı.
" Ne oldu Jungkook?"
" Bilmiyorum. Sadece bir acı var, geçiremiyorum. Bir şeyler ters gidiyormuş gibi. Kan akışımı bile hissedebiliyorum ve vücudum buna ters düşüyor. Bir şeyler oluyor."
" Ne olduğunu bilmiyorum ama Jungkook, auranın gücü yok. Eskisi kadar güçlü hissedilmiyor. Sanki yavaş yavaş siliniyormuş gibi. "
Jungkook'un gözleri irileşti.
" Gerçekten mi? "
" Evet ama ne olduğunu bulacağız tamam mı? Korkma, ben burada yanındayım. Yürüyebilir misin? "
Onu onayladığında. Taehyung yanında gelerek Jungkook'a destek oldu. Belini iki koluyla sıkıca sardı. Gülümsedi Jungkook. Dayanılmaz acısına rağmen kollarını Taehyung'a doladı ve kasabaya kadar öyle gittiler. Bu sürede arkalarında onlara gülümseyen bir Yoongi olduğunu bilmiyorlardı.
Bölüm Sonu.
⏪🌙⏩
Selam, nasılsınız? Umarım iyisinizdir.
Bölümü bir önceki attığım bölümler 100 okunma olmadan atmayacağım demiştim ama galiba sözümü tutamıyorum :D
Her neyse, umarım beğenirsiniz. Yorumlarınızı bekliyorum, teşekkürler.
Kendinize iyi bakın ♡