TEBESSÜM

İlk görüş-

Arakdaşlar İyi okumala diliyorum, birkaç bölüm sonra final yapıcam...

1,960 kişiye sevgilerimle ::):):):):

"İkisinin de bize tip tip bakan haline karşı, gülmeye başladık. En son onlar da bize katıldı!"

------

Mert'ten

"Hira beni neden getiriyorsun anlamıyorum, saatlerdir seni bekliyorum"

"Bir susar mısın, hayatım!"

Bizim çocuklar beni bu halde görse alay konusu olurum!

"Hira bak..!"

"Bu nasıl?"

Bak ya, hareketlere bak! Alış-veriş diye tutturdu, ne bu kızlarda ki alış-veriş tutkusu anlamadım ki.

"Hira, ben gidiyorum"

"Ne yani beni burda yalnız başıma bırakıp gidecek misin? Kurda kuşa yem mi edeceksin?"

Bak bak şuna bak nasıl da rol yapıyor, bak ya! 

"Hira ne kurdu ne kuşu!"

"Bak Mert burada annene hediye seçmeye çalışıyorum. Sabahtan beri anlama diye uğraşıyorum artık dayanamıyacam"

Vay, benim düşünceli sevgilim anneme hediye mi alacak? Beni bu yüzden getirdi. Ben de neler düşünüyorum.

"Baştan söylesene kızım"

"Baştan söyleseney-miş, kızım-mış"

Taklidimi yaparken ne kadar etkileyici olduğunu bilseydin bunu yapmazdın. 

"İşte bu!"

Seçimi gerçekten güzeldi, güzel bir elbiseydi. Benim sevgilim zevkli. 

Hediyeyi kasa da paket yaptırıp, mağazadan çıktık. Hızlı hızlı önden yürüyen Hira'ya yetişmek için hızlı adımlarımı kullanarak yürüdüm.

"Ben acıktım!"

"Ne yiyelim?"

"Pizza yemek ister misin?"

"Hayır ya, bence bize gidip yemek yiyelim"

"Kim yapacak?"

"Tabiki de ben!"

"Sen yemek yapmayı biliyor musun?"

"Mert, yemek yapmak benim işim"

"Görelim bakalım"

--------

Hira'dan

Bizim eve yaklaşırken karnımın gerçekten acıktığını hissettim. 

"Ooo çifte kumrular"

Bu ses çok tanıdıktı. Bu ses Ela'nın dı. Sen nereden çıktın şimdi anlamam ki?

"Nasılsın Ela?" dememe rağmen önceki sahnenin aynısını yaşattı bana, beni takmayıp Mert'e sarıldı. Tabi ki olgun bir insan gibi davranıyordum, medeni!

"Mert'cim nasılsın tatlım?"

"İyiyim sen?"

"Sağ ol! Bu arada kuzenin Ekin çok güzel kız! Dün gece birlikte bara gitmişsiniz anlattı falan, kafa kız!"

Ne -de-di- o! Bar mı dedi, ben mi yanlış duyuyorum? Bana haber vermeden! Hem de BARA!

Sadece sabrımı deniyorlardı, 'Hira ne zaman kıskanacak' diye bekliyorlar. Yapma Hira, biraz daha dayan, diren! Soru sorarcasına Mert'e bakıyordum.