Kıskandın mı!

310 13 0
                                    

423 kişiye sevgilerimle -)

İyi okulamar…

“Ama benim adım da Hira’ysa bana aşkını ilan edeceksin Mert Şahoğlu”

               

Teneffüs olmuştu, okulda canım sıkılıyor! Tahtanın önüne gidip elime aldığım kalemle tahtayı öylesine karalıyordum aynı zaman da Derin’le konuşuyorduk. Sözümüzü bölen Erdem oldu

“Nasılsın Hira?” Erdem Mert’lerin sınıf arkadaşı ve benim de doğacılık kulübünden arkadaşım.

“İyiyim Erdem, tamamen unutmuşum panoya broşür asacaktık değil mi?” dediğim de Derin lafa atladı

“Ne broşürü?”

“Doğacılık kulübünün hafta sonu lise sonlar için hazırladığı  bir şey, sırt çantalarımız ile dağa çıkacağız tabi güzel bir yer bulup kamp yapıcağız”

“Bayılırım! Buna katılmamız lazım”

 Derin’in istekli tepkisine karşı ben hiç istekli değildim. Çünkü canım bir şey yapmak istemiyordu!

“Ben bilmiyorum, belki gitmem!”

“Saçmalama kızım bu kaçırılmaz.”

“Bakıcaz” dedim ve Erdem’i takip ederek panoya gittim. Panonun önün de broşürler beni bekliyordu.

“Hadi asalım” dedim ve Erdem’in sınıfından getirmiş olduğu raptiyelere baktım. Eskiden o sınıfa gidip raptiye almak için can atıyordum hala atıyorum ama şimdi Mert ile yakınız yani gitmeme gerek kalmıyor! Raptiyeyi Erdem’in elinden alırken broşürü de panonun üstünde tutuyordum, raptiyeyi elinden aldığım da raptiye yere düştü eğileceğim sırada broşürde düştü o sırada Erdem ile kafa kafaya çarpıştık. Çarpışmanın etkisiyle yere oturdum ve kafamı tutup gülmeye başladım Erdem  yere oturmamış ama çömelmiş bir şekilde gülüyordu. O sıra tabi ki de klişe sahne yaşadık. İleri de iki göz bizi izliyordu, kafamı Erdem’in arkasına bakmak için yana kaydırdığım da Mert ile Kerim tip tip bizi izlediklerini gördüm. Bunlar Erdem’e bir şey yapacaklar eminim! Ne yapmalıyım? Düşün Hira!  Ben düşünürken onların gözünün önün de Erdem kalkmam için elini uzattı tutmakla tutmamak arasında kaldım…

Kerim’den

Tip tip Hira’ya bakıyorduk. Mert’i zapt etmek çok güç olacaktı

“Mert abicim sakin ol gerek yok!”

“Ne gerek yoku lan!”

“Mert!” dediğim de sınıfa hızlı hızlı yürümeye başladı. Ve sınıftaki camı olan dolaba yumruğunu geçirdi. Bu kadar seviyor muydu Hira’yı! Eli kanamaya başladı.

“Ne yapıyorsun yürü revire!”

“Gerek yok” bu çocuk harbi geri zekalı! Elinden çeşmeden su akar gibi kan akıyor hala gerek yok diyor!

“Yürü dedim” kolundan çekmeye başladım.

Onu revire götürdüğümde dikiş atılması gerekiyordu. Hastaneye kendi gitti. Böyle arkadaş mı olur demeyin çünkü çıkışta gelmem için beni ikna etti! Geri döndüğüm de sınıf kalabalıklaşmıştı. Bu ne lan böyle beş dakika ayrılmaya gelmiyor!

“Ne oluyor?” dediğim de herkes bana döndü

“Cam dağılmış ve yerler kan” dedi tanımadığım bir kız.

“Evet, şimdi dağılın” dediğim de herkes bana bakıyordu ve bu beni daha çok sinirlendirmişti!

“Şimdi dağılın!” diye bağırdığım da herkes dağılmaya başladı. Meraklılar!  Yerime oturduğum da Hira arkasından Derin sınıfa endişeli bir şekilde girdi

“Ne oluyor?” dedi Hira üzgün bir şekilde. Nasıl derim Mert seni Erdem’den kıskandığı için cama yumruk attı! Yada sana sırılsıklam aşık diye, söz verdim diyemem! Sana bu yüzden kızamıyorum!

“Bir şey olduğu yok! Meraklı davranmayın!”

“Ne meraklı davranmamasından bahsediyorsun sen! Mert cama yumruk atıyor ve hastaneye gidiyor ve sen bize meraklı davranmayın mı diyorsun?” dedi ve önündeki saçlarını arkaya alıp elini saçında tutmaya başladı.

“Yapacak bir şey yok Hira!”

“Kalkın hastaneye gidiyoruz!”

“Hiçbir yere gitmiyoruz!”

“Öyle mi Kerim sen istediğini yap ama ben gideceğim!” dedi ve sınıftan çıktı…

Hira’dan

Bu çocuk tam bir salak ne yani kıskandığı için mi bu kadar tepki verdi! Bunun sinirlendiği başka konu var eminim, kıskandığı için yapmadı bunu! Arkamdan bağıran Kerim ve Derin’i duymamazlıktan gelerek sınıftan çantamı alıp çıktım çıktığım da karşılaşsak ta hiç onları dinlemeye niyetli değilim, beni tutmaya yeltendiler fakat gözümü karartmıştım bir kere!

“Kerim yeter artık hastaneye gidicem ister gel ister gelme, beni engelleme!”

“Okul çıkışı birlikte gidelim!”

“Hayır ben şimdi gidicem!” diyince Derin’le içeri döndüler birkaç dakika sonra seslerini işittim.

“Bekle!” yürümemi yavaşlattım ve gelmelerine yakın yine eski hızıma döndüm.

“Hira, taksi çağırdık bekle!” diyince durdum.

Taksinin gelmesiyle arka tarafa ben ve Derin ön tarafa Kerim oturdu. Taksideyken Kerim arakasına dönüp

“Ne inatçısın sen!”

“Biraz öyleyim” dedim ve gözlerimi devirdim. O da sırıtarak önüne döndü.

Aslın da bu kadar inat yapmamın sebebi kalbim, anlamıyorsun Kerim aşığım ona duramıyorum burada! O cama vurduğun da onun acısını hissettim ama ne olduğunu anlamadım, ama o acının sebebini şimdi anlıyorum!

Hastanenin önüne geldiğimizde hızlı adımlarla hastaneye girip girişteki kıza Mert’in nerede olduğunu sordum gözlüklerini indirip bana baktı

“306” dedi ve asansörü çağırdım. Tabi Kerim ile Derin arkamdan ‘bekle’ diye bağırıyorlardı ama ben beklemedim çünkü Kerim sadece dikiş atılacağını söylemişti ama odaya bile almışlar.

 Asansör gelmediği için merdivenleri hızlı hızlı çıktım. Odanın önüne geldiğim de tıklamadan atladım. Atladım atlamasına da Mert’in yanına oturmuş elini tutan güzel bir kadınla karşılaştım ve kapının kolunu tutarken donup kaldım… 

TEBESSÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin