TEBESSÜM

Malesef

Arkadaşlar hızlıca yazmak zorun da kaldım eğer yanlışlarım varsa affola

İyi okumalar diliyorum..

2,312 Kişiye sevgilerimle!!

"Ben özür falan beklerken bu bana "Önüne bak!" mı dedi? "

------------

"Derin inanamıyorum bana önüne bak dedi! İnana biliyor musun! Bana-önüme-bakma mı-söyledi!"

"Tamam artık başım döndü ya."

Olduğum yerde durup Derin'e baktım

"Ben ona ne yapacağımı biliyorum!"

diyerek hızlıca lavabodan çıktım. Kantinde Mert'in 'önüne bak' cümlesinden sonra şoka girip yürümeye başladım, çocuğa cevap bile veremedim sonrası işte tuvalete gidip sakinleşmeye  çalıştım. 

"Hira bekle! Saçmalıyorsun, hiç bir şey yapma!"

Merdivenlerden inerken herkes bana bakıyor önüme çıkanlar yana kayıyordu, gözler beni yolumu izliyordu farkındaydım. Kantine geldiğim de durdum ve etrafa baktım Mert oradaydı, normalde gidip suratına tokadı geçiresim vardı ama tam karşısına oturacaktım sadece! Düşündüğümü de yaptım. Derin de yanıma gelip oturdu.

"Kızım bende bir şey yapacaksın sandım"

"Aslında yapacaktım da son anda aklımı başıma aldım!"

"Ne düşünüyorsun?"

"Takmamayı"

Nasıl yani der gibi bakıyordu bana?  Açıklama gereği duydum.

"Yani yokmuş gibi davranıcam, öyle bir davranıcam ki kendisi bile varlığından şüphe edecek!"

Vay! der gibi bakıyordu suratıma. Biz de sohbetimize başladık, gülmeye eğlenmeye başladık. Mert'in bana bakıp bakmadığını bilmiyordum ama Derin ona bakan tarafa oturuyordu. 

"Baktı sonra tekrar arkadaşlarıyla konuşmaya döndü"

"Tamam fazla çaktırma!"

Masada ki meyve suyumu alıp içmeye başladığım da masaya birinin çarpmasıyla elimdeki meyve suyu üstüme döküldü. 

"Önüne baksana, üstümü mahvettin!"

"Bakmıyorum!"

Bu gün şanssız günüm fakat malesef günün sinirlisine çattı. Ayağa kalkarak cevap verdim.

"Ne demek bakmıyorum?"

"Bakmıyorum işte!"

"Sorunlu musun sen ya? Üstüme meyve suyu döktün!"

"Erimedin ya!"

"ÜSTÜME MEYVE SUYU DÖKTÜN"

"Aman be amma abarttın"

diyerek beni itti. Ben de durur muyum karşılık olarak kaslı göğsünden ittirdim çocuğu, ardından Derin beni çekmeye başladı, tabi ben bir yandan söyleniyor bir yandan da kolumdan çekiştiriliyorum!

"Bana bak bir daha bana bulaşma."

"Kızım sen kendini ne sanıyorsun?"

Derken Mert'in sesiyle sustuk

"Ne oluyor burda!"

Kantinin sessizliği devam ediyordu.

"Sen karışma!"

dediğim de fısıldaşmalar başlamıştı. Ve Mert'in yüzündeki ifade bana 'önüne bak' dediğindeki ifademle aynıydı. Cevap veremedi ve yürüyüp gitti. Ben de peşinden yukarı çıktım, tabi ki de yanına gitmedim.