★AŞK★

444 75 22
                                    

MULTİMEDYA: Buğra ve Dünya.

Yine bol Buğra'lı Dünya'lı bölüm.

Savaş'ı nasıl buldunuz ve sizce Dünya'nın hamlesi ne olabilir?

İYİ OKUMALAR ♥♥♡♥♡♥♡♥♡

Gözlerimi beynimdeki zonklamayla açtım. Hiçbir yerimi hissetmiyordum. Sanki kafamı kesip bir yere koymuşlardı. Gözümü açmaya çalıştım ama bir şey gözümü zorluyordu. Yavaşça tek gözümü açabildim sadece. Odamdaydım. Üzerimde de sadece atlet ve bir iç çamaşırı vardı. Biri üzerimi değiştirmiş.

Doruk'un yaptığı aklıma gelince gözlerim yine sızlamaya başlamıştı. Kızmak istiyordum ama kızamıyordum. Bana ne demişti "Kendimde değilim Dünya. Düşünemiyorum." İsteyerek yapmıyordu sonuçta. O bir bağımlıydı ama bu işte başka birinin suçu vardı. Doruk'a kim o yalanları söylediyse onu bulacaktım. Asya'dan başkası da olamazdı.

Gözlerimi tavandan ayırıp karşıya baktığımda küçücük koltuğa zar zor sığmış uyuyan bir Buğra ile karşılaştım. Bunun burda ne işi vardı? Tabi ya. Dün akşam olanlar. Gelmişti ama hala ona kırgındım. Hatalar yapmıştım ama bende cezamı çekiyordum. Çektiğim cezalar görülmezken neden hala hatamı yüzüme vuruyordu ki? Üstümü değiştiren kişide Buğra olmalıydı. Uyandığında ona "Nasıl üzerime değiştirirsin sen ya" gibisinden atarlar yapmayacaktım. Tonla kız vücudu görmüştü ve benimkini de. Gereksiz yere böyle zırvalamak beni daha da çocuk gösterirdi. Buğra'nın dağılmış sarı saçları güneşle daha da parlarken içim yine bir hoş olmuştu. Başka yere bak o sana orospu dedi!

-Hala beni izleyebildiğine göre hala iyi durumdasın, dedi gözlerini açmadan. Şunun egosunu çekinde güneşe rahat rahat bakalım.

-Seninle uğraşacak durumda değilim Buğra o yüzden işin yoksa git, dedim inatla ona bakarken. Hadi bakalım içimdeki küçük sürtük şuna kafa tutalım. Birazda o sürünmeliydi. Hep peşimden ben koşup ben laf yiyordum.

-Ses kes. Uyumaya çalışıyorum, dedi Buğra. Yerimde rahatsız olduğu gayet belliydi. Yerimden yavaşça kalkmaya çalıştım ama sadece altımdaki çarşaf hareket etmişti. Yavaşça telrar denediğimde olmuştu. Yataktan kalkarken beni izlediğini adım gibi biliyordum.

-Gel burda uyu, dedim tuvalete doğru giderken.

İlk defa aynadan korkuyordum. İlk defa aynadaki gözlerim beni rahatsız ediyordu. Gözümdeki kocaman morluk ve yaralı bir dudak ne kadar iyiyse aynada bana o kadar iyi gelmişti şuan. Yüzümün bu haliyle değil dışarı çıkmak şuan Buğra'nın yanına bile gitmek istemiyordum. Herşeye dayandığım gibi bunada dayanmalıydım. Yaralarım geçerdi,bakmaya alışırdım ama yardım etmezsem Doruk iyileşemezdi. Saygın ailesi iyileşemezdi.

-Dünya hadi konuşmamız lazım,dedi Buğra kapıya vurmadan. Gerçekten garip bu çocuk. Rahat yatakta iki dakika yatamadı. Batıyor sanki. Kapıyı açıp boy aynasından kendimi göremeyeceğim şekilde koltuğa oturdum. Elindeki kremleri koltuğun üzerine koymuştu. Ne bekliyordunuz ki? Gelip romantik bir şekilde sürmesini ve dudaklarımız yaklaşınca öpüşmemizi mi? Asla yapmazdı. Beni buraya nasıl getirdiği,giydirdiği de şaşırıcak konu. Herhalde çok acınacak bir haldeydim. Utanıyor muydum? Hayır. Çünkü böyle zırvalıklarla zaman kaybedemezdim.

-Anlat hadi Buğra,dedim kremi alıp kenara koyarken. Hareketime kaşlarını kaldırarak cevap vermişti. Bu sıralar olgunca davranışlarıma fazla kaş kaldırıyordu. O kaşlar bende olsa bende oynatırım. Kaş kaş degil mukemmellik.

-Ata Varday'mış adamımız,dedi Buğra demesiyle buz kesmiştim sanki. Nasıl olurdu? Bir Varday nasıl yaklaşırdı Doruk'a bu kadar?

-Nasıl?,dedim anlamamazliktan gelerek. Doruk bile bile bu hatayi asla yapmazdi. Herkes bilirdi bir Saygın ve Varday'ın aynı mekanda dah i bulunmayacağını.

KIZILTEPE GÖRÜNMEZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin