KIZILTEPE GÖRÜNMEZİ

★SARIMSAK★

Multimedya'ya bakarsanız sevinirim tatlışlar ♡

Neredeyse 1 hafta olmuştu. Söylediğimi yapıyordum. Kimseyle konuşmuyordum. Konuşmaya çalıştıklarında kısa cevaplarla başımdan savuyordum. Şu bir haftadır her şey o kadar değişmişti ki. Belki de önceden değişmişti ama ben yeni anlamaya başlıyordum. Kuzey geldiğinden beri her şey çok farklıydı. Asya ve Doruk uzaklaşmışlardı. Asya neredeyse zamanının çoğunu Kuzey'le geçiriyordu ve bu da Doruk'un etrafa saldırmasına sebep oluyordu. Doruk'u yapamadıkları Kuzey yaptığı için ilgisini çekiyordu Asya'nın. Bunun farkındaydım. Bunu bu sabah çok iyi anlamıştım.

Yine her zaman ki gibi bütün tayfa birlikteydi ama kimse konuşmuyordu. Herkes kendi alemindeydi. Ortam sessiz olunca bende zaman geçirmek için Doruk'u izlemeye başlamıştım. Doruk Asya'ya yaklaştıkça Asya kendini geri çekiyordu. Doruk en sonunda sandalyesini Asya'nın yanına biraz daha yaklaştırmıştı. Bu hayra alamet değildi. Çünkü Doruk öpüşme ya da cinsellik haricinde yakınlığı sevmezdi. Şu an da Asya'ya sadece yaklaşmıştı. Bu gerçekten kötüydü.

-Ne oluyor güzelim,dedi Doruk kinayeli bir şekilde. Güzelim lafını o kadar sert söylemişti ki o an Asya'nın yerinde olsam dünyanın en çirkin insanı olmak isterdim.

-Bir şey olduğu yok Doruk, dedi Asya elindeki telefonu döndürürken. Bu yaptığım ayıptı ama merak ediyordum. Neler dönüyordu böyle?

-Yeter lan. Ne bu tripler sürekli? Bana bak! Sen benim sevgilimsin. Benimsin bunu unutma. Unutmamış gibi davran yoksa nasıl biri olduğumu sen de çok iyi biliyorsun,demişti Doruk. Masadan o kadar sert bir şekilde kalkmıştı ki arkasından sandalyede devrilmişti. Vay be. Abim olmasa etkilenirdim. Dünya ne diyorsun sen ya? Asya öylece olduğu yer de kalmıştı. Kimse Asya'yı teselli etmiyordu. Çünkü bu Doruk'un tayfasıydı. Doruk'un masasıydı ve onlara göre yamuk yapan kişi Asya'ydı. Bu durumda ben yine uyumsuzdur. Kendime verdiğim sözü bozmalıydım. Arkadaşımın üzülmesine izin veremezdim. Kardeşlik kan bağıyla olmaz dı.Gerçek romantizm kadın ve erkek arasında değil, birbirine bağlı dostların arasında olur. Asya'yı geri çekemezdim. Bu durumda Kuzey'i uyarmalıydım. Yeni olabilirdi ama arkadaşımdı ve Kuzey'i gerçekten seviyordum. Birbirimize karşı dürüsttük.

Sert bir şekilde de olsa birbirimize doğruları söylüyorduk. Kuzey ile konuşmak için yerimden kalktığımda sert bir şeye toslamıştım. Baya sert. Kafamı yavaşça yukarı kaldırdığımda yine herşey yavaşlamıştı işte. Yukarıdan havai fişekler patlıyordu. Sanki her şey ağır çekimdeydi. Ah! Fon müziğim nerede? Yoğurdumun sarımsağıydı bu. Mayhoş mayhoş Buğra'ya baktığımı farkedince hemen kendime geldim. Salak mısın kızım sen? Tam bir sıçansın Dünya. Arkanı dön ve ona kızgın olduğunu belli et. Sert ol. Hadi tatlım. Tam yanından geçip gidecekken kolumdan tutup beni durdurdu. İşte benim erkeğim.

-Dünya ben özür dilerim,dedi Buğra yumuşak bir sesle. Neler oluyordu böyle? Beni takmayan çocuk, şimdi her zaman sert olan sesini onu affetmem için yumuşatıyor muydu? Ama hayır. Bu kadar kolay değil. Gururum incinmişti benim. Her zaman beni ezemeyeceğini, benim de gideceğimi anlamalıydı. Her ne kadar şuan yakışıklılıktan ölmek üzere olsa da olmazdı.

-tamam diledin. Şimdi çekil önümden,dedim kolumu çekerken. İşte Dünya olmuştum. Ona karşı da Dünya olmuştum. Gözlerimi umursamazca üzerinde gezdirince rahatsız olmuştu.

- O sümsüğe mi gidiyorsun?, dedi bu seferde gülerken. Dalga geçiyordu benimle. Siktir. Bunun altında kalma sakın.

- Biraz daha aynaya bakmanı söylesem Buğra? Asıl sümsük kim ben ayırt edemiyorum da,dedim dudaklarımı büzerek.

DÜNYA 1 -BUĞRA 0

Yanından geçip giderken kendi kendime seviniyordum. Sarımsağım kusura bakmasın ama dalga da geçtirtmem kendimle. Elimle saçlarımı savurarak yürümeye devam etmiştim. Arkama baktığımda Buğra hala bana bakıyordu. Allahım ne oluyor ya?