Acaba Doruk'a ne olacak?
Sizin için karakterleri resimleriyle tekrar koyuyorum multimedyaya. Anlaşılmayan bir nokta kalmaması için.
İYİ OKUMALAR ★☆★☆★★☆
Bir dahaki bölüm geç gelebilir.
( EMEĞE SAYGI LÜTFEN YORUM YAPIP OYLAYIN :/ )
Başımın üzerinde hissettiğim ağrı ile gözlerimi yavaşça araladım. Yine aynı cehennemdeydim. Odanın gri duvarları beni deli ediyordu. Elimi başımı ovalanamak için kaldırmak istedim ama olmuyordu. Ellerim ve ayaklarım yatağa bağlı öylece yatıyordum. Yatarak tedavi olacaktım artık. Kendime zarar veriyormuşum. Başımı yana doğru çevirdiğimde koltukta oturmuş Asya'yı görünce ister idtemez gülümsedim. O kadar geçekti ki. Ona ihtiyacım vardı. Hayali dahi olsa ihtiyaçtı benim için. Bunların olacağını bilseydim yine de kullanırmıyım diye düşünüyorum da, yine kullanırdım. Poyraz Saygın çocuklarına öyle şeyler yaptırıyor ki. Dünya'nın doğumundan sonra her şey birbirine girmişti. Sanki babam gitmiş yerine başka biri gelmişti . Nedenini merak ediyor muyum? Evet ama bazı şeyleri merak etmemek daha iyiydi.
Asya'nın gözleri beni öylesine kendine çekiyordu ki sanki onun gözleriyle dünyaya bakıyormuşum gibi hissediyordum. Bir insan gerçekten bu kadar sevebilir mi? Böyle bir sevgi varsa bende böyle sevilmek istiyordum. Asya'da beni seviyordu ama benim kadar değil. Ona sürekli yaklaşamıyordum. Korkuyordum sanki ona bir şey olacak diye. Ona zarar vereceğim diye korkuyordum. Onu kendi sevgimden dahi kıskanıyordum.
Asya'nın gözlerine dalmışken üzerimden bir ürperti geçmişti sanki. Soğuk bir rüzgar gibi. Sakinleştiricilerin etkisi geçiyordu. Parmaklarımın uçları uyuşmaya başladığı da soğuk rüzgar kasırga oluş bütün bedenimi sarmıştı sanki. Soğuk nefes almamı engellerken ellerimi hissetmiyordum. Asya hala bana bakarak gülümsüyordu. Korkuyordum. Onu kaybettiğimde korktuğum gibi korkuyordum. Kalbimin içinde ondan önce ne vardı? Kalbimin karlı yollarını kazıp, nasıl kalbime ulaştı böyle? Karlı yolları aşarken bıraktığı izler kalbime mühürlenmişti.
Ne yapacağımı bilmeyeler elimi yatağa bağlayan emerleri sıkıca tuttum. Vücudum kasılıyordu. Acıyla gözlerimi kapatırken, beynimin içindeki her hücreyi yok etmek istedim. Yumruğumu sınarken tırnaklarımın battığı yerden kanlar akıyordu. Acı azalmıyordu. Ağzımdaki tadı istiyotdum. Bedenim deli gibi uyuşmak isterken ihtiyacım karşılanmıyordu. Kanla kanlanmış ellerimin üzerinde bir el hissettiğimde soğuk vücudumu bir sıcaklık kaplamıştı.
-Gözlerini aç Doruk,diye sesle birlikte göz kapaklarımın üzerinde bir baskı hissettim. Asya'nın sesi vücudumu ele geçirirken dudaklarının sıcaklığını vücudumda hissetmek beni delirtiyordu. İhtiyacım olan şey onun sevgisiydi. Beni kurtaracak şey. Artık gerçekle hayali ayıramıyordum. Gözlerimi açtığımda Asya yanımda oturmuş elimi tutuyordu. O kadar gerçekti ki.
-Yanımda kal. Tam şuramda. Hep yanımda kalsan ama çok zor kocaman bir aşkın içinde kaybolduk, dedi Asya bana gülümseyerek elini kalbinin üzerine koymuştu. Kesik kesik nefes alırken kanlanmış elimi kaldırıp kalbimin üzerine koydum. Nasıl konuşacağımı dahi hatırlamadan hırıltı çıkan sesimle fısıldadım.
-Yanımda kal. Tam şuramda. Hep yanımda kalsan ama çok zor kocaman bir aşkın içinde kaybolduk, dedim bir elim kalbimin üzerinde diğer elim Asya'nın elindeydi. Ben onu deli gibi düşünüp özlerken onu beni bir kere bile aklına getirmiş midir acaba? Onun hayaliyle yaşayan kişinin onu terkettiğini düşünüp unutabilir miydi beni?
Elimin altında hissettiğim boşlukla gözlerimi tekrar Asya'ya çevirdiğimde kimse yoktu. Gitmişti. Hayali bile beni bir süre sonra yalnız bırakıyordu. Gözlerimi kapatıp kafamı tekrar yastığa gömecekken kapının sertçe açılmasıyla kafamı o tarafa çevirdim. Nefes üzerindeki beyaz hastane elbisesiyle nefes nefese kapının önünde duruyordu. Siyah kıvırcık saçları hafif kapatmış kuruyan dudaklarına yapışmıştı. Çok küçüktü. Bu yaşta burda olması anlamsızdı. Hala boş gözlerle Nefes' e bakarken o telaşla arkasına bakıp duruyordu. Yine kaçmıştı anlaşılan. Kaçıp kaçıp neden benim yanıma geliyordu bu kız?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZILTEPE GÖRÜNMEZİ
Chick-LitHer ışığın arkasında bir karanlık, her güzelin içinde de bir çirkin vardır. Ya saklanmıştır ya da görünmezdir. Asıl güzel olan görünmezse? Güzel değildim. Beni kimseden ayıran bir ayrıcalığım da yoktu. Tek özelliğim soyadımdı. Ben bir Saygın'dım. D...