Multimedya'nın bölümle alakası yok ama kitabı aslında özetleyen bir resim.
Dünya neden böyle diyebilirsiniz biliyorum ama bir de şu yönden bakalım. Abisicolanlar anlar ne demek istediğimi. Abiniz ne kadar sinir etsede tek bir gülümsemesiyle hemen yumusaşamıyor musunuz? Yada abinizin sizi önemsediğini gösteren bir davranışında mutlu olmuyor musunuz? Dünya'da tam bu durumda. Abisinin sevgisine aç bir kız ve yaşadıkları gözünü kör etmiş onu saf biri haline getirmiş.
-Sebidemirdas
Şu an salaklığımın üzrine mastır yapıyordum resmen.Doruk'un uyuşturucu kullanmasını deniyordum. Ateşe körükle git Dünya. Aferin tatlım. Koltukta sereserpe yayılmış elimdeki BİR GENÇ KIZIN UYUŞTURUCU GÜNLÜĞÜ kitabını Doruk'un gözüne sokmaya çalışıyordum resmen. Bunun yanında tatlı olarak bir de dvd'ye BASKETBOL GÜNLÜKLERİ fimlini koymuştum. Doruk sandığımdan daha akıllıydı ve ne halt ettiğimi fark ettiğini de biliyordum. Ne kitapla ne de filmle ilgilendiğini görünce huzursuz olmuştum. Resmen 17 yıldır bu suratsızla aynı evde yaşıyordum!
-Kahve içer misin,dedim kitabı yanımda oturan Doruk'un kucağına bırakıkren. Gör hadi şunu.
- İstemez,dedi elindeki telefondan kafasını kaldırmadan. Koltuğun arkasından geçerken saatlerdir o telefona neden baktığını merak etmiştim. Uyuşturucu çeşitlerine mi bakıyordu bu? Hadi canım?! Asya değil mi o? Bu çocuk saatlerdir kafasını kaldırmadan Asya'nın resimlerine mi bakıyordu? Resmen odunun içinden uğurböceği çıkmıştı. Doruk ekranla öpüşmeye başlamadan mutfağa gitsem iyi olurdu. Mutfakta salak gibi oyalanıyordum.
-Bir şey mi istemiştiniz Dünya hanım,dedi hizmetçilerden bir tanesi. Bu kızların etekleri neden kısa? Babam ve doruk iş mi çeviriyordu yoksa? Hayır. Annem ve Asya bunun hesabını sike sike sorardı da.
-Öylesine geldim,dedim mutfaktan çıkarken. Ayak parmaklarımın ucunda yürüyordum ve bingo. Doruk kitabı elini almış inceliyordu.
-Uyuşturucu mu kullanıyorsun yoksa?,dedi gülerken. Uyuz oluyordum buna. Resmen dalga geçiyordu benimle. Sabret. O senin abin. Yalnış yapmasına izin vermemelisin.
-Hayır. Sen?, dedim meraklı gözlerle ona bakarken. Elindeki kitabı kenara bırakıp yanıma geldi. Tam önümde duruyordu. Aynı pozisyonda Buğra ile olsak çoktan eriyen vücudumu izliyor olurdu.
- Evet. Şuan da onun yanına gidiyorum, dedi yanağımdan makas alırken. Oflayarak gözlerimi devirmiştim. Asya'dan bahsediyordu. Barışmaları güzeldi. Oyunumun işe yaramaması kötüydü. Bu moral bozukluguyla bana sadece Leonardo iyi gelirdi. Uyuşturucu kötü bir şeydi ama eğer Leonardo kullanıyorsa gerçekten seksiydi. Leonardo'ya o kadar dalmıştım ki bana seslenen annemi bile görmüyordum.
-Alya sultan,dedim dikkatimi ona vermeye çalışırken.
-Çekimler onaylanmış. Çizimlerini sen giyiceksin tatlım,demişti annem. Kıyafet tasarlıyordum ve sunum kıyafetlerimi de kendim giyecektim. Böylece daha çabuk tanınmış olacaktı. Çizmeyi seviyordum. İlham kaynağım her ne kadar Buğra olsa da bunu kimse bilmiyordu tabiki. Mankenliğide kabul etmiştim çünkü küçük kız olarak bilinmek istemiyordum. Büyümüştüm ve bunu görmelilerdi. Ben artık genç bir Saygın'dım. Annemi daha fazla takmadan odama topukladım. Yatağımın üzeri peluş develerle kaplıydı. Hepsini benim için özeldi. Çocukken Buğra adının anlamını söylediği an da anneme bunları aldırmıştım. Çocukluk işte ama değerleri hala aynıydı. Eskisi gibi taptaze.
********
Doruk'un kalın sesi her zaman ki gibi uyanmama sebep olmuştu. Bu lanet olasıca neden bağırıyordu? BUGUN CUMARTESİ. Ölene kadar uyumalıydım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZILTEPE GÖRÜNMEZİ
Genç Kız EdebiyatıHer ışığın arkasında bir karanlık, her güzelin içinde de bir çirkin vardır. Ya saklanmıştır ya da görünmezdir. Asıl güzel olan görünmezse? Güzel değildim. Beni kimseden ayıran bir ayrıcalığım da yoktu. Tek özelliğim soyadımdı. Ben bir Saygın'dım. D...