dear insecurity •pjm&jjk•

7

Son konuşmaları sevgilisinin evde olmadığı ve sabaha doğru eve geldiği o gece olmuştu.Bu konuşma üzerine tam tamına bir hafta geçmiş,Jungkook hiçbir şekilde mesaj atmamış,Jimin'de ona ne diyeceğini bilmediği için hiç mesaj göndermemişti.Jungkook'un onca sözünden sonra unutulduğunu düşünüyordu.Birisi tarafından bu kadar sevilmek fazlaydı zaten.Sıkılmıştı işte.Vazgeçmişti.Böyle düşünüyordu Jimin.Bu bir hafta içinde değişen çok birşey olmamıştı.Sevgilisiyle yine kavgalar etmiş,ondan dayak yemişti.Yine sabaha kadar,gözleri açılmayacak derecede ağlamış ancak Jungkook ona mesaj atmamıştı.Defalarca odasının karşısındaki odada onu görmeyi beklemişti fakat kapalı bir pencere ve perdeden başka birşey yoktu.Değişik hissediyordu Jimin.Onu özlüyor muydu?Ona ihtiyacı mı vardı?Tüm bir hafta boyunca bunları düşündü durdu.Sevgilisiyle her kavga sonrası yeniden barışmaya,ara bulmaya ve yine defalarca olduğu gibi alttan almaya çalışmıştı.

Bir hafta sonunda evinin içindeydi Jungkook.Yakın bir arkadaşının başına gelen trafik kazası sonrası uzun bir yolculuğa çıkmıştı ve telefonunu suya düşürdüğü için ne Jimin'e mesaj atabilmişti nede ondan mesaj alabilmişti.Yaptırmaya yeni fırsat bulduğu telefonunu cebinden çıkardı.
Servisten yeni alıp geldiği telefonunu sonunda açıp odasına doğru gitti.Jimin'i çok fazla özlemişti.Bir an önce ona mesaj atıp yüzünü görmek istiyordu.Onu bırakmadığını söylemek istiyordu.Neden mesaj atamadığını açıklamak istiyordu.Odasının perdesini ve camını açıp karanlık odanın içine oturdu.Karşı pencerenin açık perdesini görmüştü ama görünürde Jimin yoktu.Telefonu eline aldı ve hemen mesaj attı.Saat gece yarısını çoktan geçmişti ama Jimin'in uyanık olmasını diliyordu.Mesajını yazmaya devam ederken karşı pencereden bir hareketlenme gördü.Jimin'i ve yanında sevgilisi odaya girdiğinde elindeki telefon farkında olmadan ellerinden kayıp düştü.

Jimin'i sertçe odaya çeken Hoseok,onu yasladığı duvarda öpüyor,ona sunulan kalın,dolgun alt dudakları sömürüyordu.Jimin dudaklarının vahşice ısırılıp canı yandığı için bağırmasıyla Hoseok,bu sefer Jimin'in üzerini örten beyaz gömleği çıkarıp boynuna gömülmüştü.Jimin'in boynuna dil darbeleri atıyor,ısırıyor ve onu duvara daha çok yaslayarak kendini ona bastırıyordu.Jimin,dudaklarını dişleyerek daha çok hissettiği acıyı bastırmaya çalışıyor,sevgilisine onu deli edecek nefesler sunuyordu.Hoseok,Jimin'in önünde eğilip kemerini çözerken Jimin'in geride tuttuğu bakışları aşağı inmişti.Hoseok çözdüğü kemerle birlikte Jimin'in pantolonunu köşeye fırlatıp önüne gelen beyaz bacaklara öpücük konduruyordu.Jimin'in kafası hissettiği huylanmayla yeniden geriye giderken bir anda gözleri bir yere kitlendi.Tam karşı penceresinde,ondan bir haftadır mesaj almadığı ve ona dolu gözlerle bakan Jungkook'u gördü.Derin bir nefes verdiğinde bedeninin titrediğini hissetmişti.Jungkook çok yoğun ve sinirli bakıyordu.Aniden olduğu durumu algıladı ve çıplak bedenine indirdi bakışlarını.Bedenindeki morluklara,çiziklere ve yaralara baktı.Ellerini istemsizce bedenine kapattı.Jungkook'un bunları görmesini istememişti.Hissetiği utanç duygusuyla kafasını indirdi Jungkook'tan.

Jungkook,sıkmaktan beyazlaşmış ellerini pencerisinin yanındaki duvara geçirdi.Jimin'i görmek istemişti fakat bu şekilde asla değildi.Hoseok'un dudaklarının beyaz tene her değişinde kalbi sıkılıyordu.Ona her dokunuşunda ruhu boğuluyordu.Gözleri morluklar ve yaralar dolu bedende gezerken titremeye başladı.Kesinlikle,Jimin'e yaşattığı her acının kat ve kat fazlasını o adama yapmalıydı.Gözleriyle morlukları daha çok incelerken Jimin'in canının ne kadar çok yanmış olduğu aklına geldi ve bu sefer kendini bağırmamak için zor tutmuştu.Dolan gözlerinden onla göz göze gelen beyaz ve kırık bedenle içinde bir şeyler patladı.İşte tam o anda ondan utanarak bedenindeki morlukları kapatan Jimin'i görmesiyle içinde tuttuğu tüm duygular can çekişmeye başlamıştı.Utanması gereken başkasıyken bu halde olması Jungkook'u tamamen deliye çevirmişti.Duvardan çekilip yatağa doğru sürüklenen bedenle artık daha fazla dayanamayacağını hissetti.Kafasını indirerek kendine burdan gitmesini tekrarladı.Devamına bakmak istemiyordu.Devamını kaldıracak kadar güçlü hissetmiyordu.