Medyadaki müzikle okuyabilirsiniz.Keyifli okumalarrr ❤️~
"Bu yüzden seni çok ama çok
seviyorum Park Jimin,benim bile hak etmeyeceğim kadar çok."Dış kapıdan duyduğum cümlelerle kendimi tutamayıp tekrar ağlamaya başlamıştım.Gözlerim,Yugyeom'a doğru çıkıp kafamı iki yana salladığımda,yanıma gelerek bana sarılmıştı.
"Şuan tek ihtiyacınız birbiriniz Jimin.Ne kadar kalbini kırsada,tüm herşeyi toparlayacak kişide o.Ben odama çıkıyorum.Sizi baş başa bırakacağım.Lütfen iyi düşün."
Yugyeom'un arkasından gidişine bakıp dış kapıda hala bekleyen Jungkook'la baş başa kalmıştım.Gözyaşlarımı silerek kapıya doğru yaklaştım.Tamamen önüne geldiğim kapıya ellerimi yasladım ve anlımı koyarak dışarıdan gelen sesleri dinledim.
"Çok korktum seni bulamayacağım diye Jimin.Benden tamamen gideceksin diye çok korktum."
Dudaklarımı birbirine bastırdım ve derin bir iç çektim.Ona ne kadar kırgın olsamda tamamen gitme düşüncesinin altında kalıyor,nefes alamıyordum.Onsuz girdiğim labirentte çıkış bulamıyor,yolumu kaybediyordum.
"Seni yanımda bulamayınca delirdim.Karşı eve gideceğini düşünerek evden çıktım fakat gördüğüm şeyler bambaşkaydı."
Hafif kırılan sesiyle kalbime büyük bir yük inmiş,elim kapı kulpuna gidecek gibi olmuştu.Ağzımdan kaçan hıçkırığa engel olamamış,sessiz olmak için gösterdiğim çabayı yıkmıştım.
"Daha fazla ağlama lütfen.Hiçbir şey söylemek zorunda değilsin.Sadece nefes seslerini duymak bile yetiyor fakat gözyaşlarını kaldıramıyorum."
Ellerimle refleks olarak gözyaşlarımı silmiş,akan burnumu çekmiştim.Dış kapıdan duyduğum minik kıkırdamaya anlam verememiştim.
"Aferin benim bebeğime."
Bir anda tamamen konu dışında söylediği cümle ile afallamış,kapıya çatılı kaşlarım ve kızarmış suratımla bakakalmıştım.
"Hep böyle akıllı mıydın sen?"
Bana bildiğin çocuk muamelesi yapan alaycı sese,cevap vermek istiyordum.Benimle dalga geçtiğini biliyordum ve şuan buna izin vermek istemiyordum.
"Benimle dalga mı geçiyorsun Jungkook?Bebek miyim ben?"
Kapının ardından duyduğum kahkaha ile daha çok sinirlenmiş,bu sefer sesimi biraz daha yükselterek konuşmuştum.
"Ya,neden gülüyorsun?"
Hala kesilmeyen kahkaha ile artık dayanamamış ve kapıyı açmıştım.Karşımda dağılmış saçları,vücuduna yapışmış gömleği,gözlerimin takılı kaldığı açık boyunu ve uzun ince bacakları ile Jungkook'u görmek yutkunmama sebep olmuş,vücudundan gözlerimi almak için büyük çaba sarfetmiştim.Tam gözlerinin içine bakan gözlerim,tüm herşeyi unutmuşcasına ona bakmış,baktıkça tüm hislerimin iyileştiğini bana hissettirmişti.Arada oluşan sessizlik ile bakışlarının vücudumda baştan aşağı gezdiğini anlamış,bedenimde oluşan anlık titremeye engel olamamıştım.Hemen konuya tekrar girerek arada oluşan bu sessizliği sonunda bozabilmiştim.
"Hep böyle akıllı mıydın derken ne demek istedin ki?Benimle dalga geçiyors..."
"Hep böyle güzel miydin Jimin?"
Bir anda duyduğum soru ile susmak zorunda kalmış,tüm cümlelerimi yutmuştum.Sadece ona bakan gözlerim ve hislerimle kalmış,yüzüme yeniden yayılan kızarmayla ne diyeceğimi bilememiştim.Hayatımın en ağır cümlelerini sanki ben duymamışım gibi yumuşamış,kalbimi
deli gibi çarparken bulmuştum. Jungkook'un bakışlarının bedenimde tekrar gezdiğini hissederken,kendi duygularımı dizginlemekte zorlanmış,kendimi yine ona kaptırmaktan geri duramamıştım.Adımlamaya başlayarak evin içine girip bana daha çok yaklaşan bedenle derin derin nefesler alıyordum.Sonunda tam önümde durarak aramızda bir adımlık mesafe bıraktığında,titrek bakışlarımı onunkine çıkarabilmiştim.Gözlerimiz bizden önce konuşmaya başlamış,hatta bu derin bakışlar büyük bir dalga oluşturmuş,bizide içine atmıştı.İkimizde bu dalga içinde birbirimize daha çok batmış,gözlerimizi birbirinden ayıramamıştık.
"Hep böyle vazgeçilmez miydin Jimin?"
Hareket eden dudakları ve anlamlı bakan gözleri arasında bakışlarım mekik dokumuş,sonunda bir şeyler diyebilmiştim.
"Çok vazgeçildim.Hayatımın belki de her aşamasında birileri vazgeçti benden Jungkook."
Jungkook'un,söylediklerimle içinden parçalar koptuğunu ve acısını, gözlerinin hafifçe dolmasından anlamıştım.Gerçeğin bu olduğunu bilsede kabul etmek istemiyordu ve bu gerçek ona ağır geliyordu.
"Tercih eden değil,tercih edilen oldum hep.Sevilen değil,hep seven oldum.Birileri benim için mücadele etmedi hiç,sürekli koşan ben oldum.Sesimi duyuran değil,sürekli susan oldum Jungkook."
Jungkook,her söylediğim cümlede dişlerini daha çok sıkıyor,karşımda bu sözlere dayanamayışını gördükçe tek sarsılanın o olmadığını hissediyordum.
"Bana mesaj attığın o ilk gün de öyleydi.Hep seven,hep mücadele eden,hep susan bir ben...Çünkü düşündüm ki belki de kendinden değer,sevgi verdikçe daha çok insan kazanırsın.Fakat ne kadar çok kendimden verdiysem,ben o kadar çok kaybettim.Sanki kötü birşey yapmışım gibi elimden teker teker kayboldu insanlar."
"Sen kötü bir şey yapmadın Jimin.Sen sadece kalbini açtın ve insanlar bunun değerini bilemedi."
Dolan gözlere benim gözlerim de eklenmiş,bana biraz daha yaklaşan bedenin kokusunu daha çok almıştım.Hala üzerimden gitmemiş kokusunu,yakından hissetmek hem daha çok ağlamama hem de ona sarılmayı istememe neden olmuştu.Bu iki şey arasında kaldığım o anda Jungkook, bir hareketle belimden kavrayıp beni kendine çekmiş,kendimi kollarında sarılıp omuzunda ağlarken bulmuştum.
"Seni deliler gibi sevecek,senin için sürekli koşacak,senin olduğun yerde hiçbir durumu tercih dahi etmeyecek,senden asla vazgeçmeyecek ve sustuğun yerde senin sesin olacağım.İnsanlar,kalbini kötüye kullanmışlar.Ben sahip olduğum kalbi,gerekirse ikiye bölüp ikimizi de yaşatacağım."
Kafamı,yaslandığım omuzdan kaldırıp benimle birlikte ağlayan gözlere çevirdim.Gerçek oluşuna,bu kadar kusursuz ve güzel oluşuna cevaplar bulamıyordum.Yaşadığım onca kötü şeylere nasıl bu kadar kolay sünger çekiyor bunu anlamıyordum.
Tek anladığım ve cevabının olduğunu bildiğim şeyin,ona olan bitmez aşkım oluşuna inanıyordum."Bu yüzden seni çok ama çok seviyorum Jeon Jungkook,beni hakeden tek kişi olduğunu defalarca tüm yıldızlara yazacak kadar çok."
-Jikook size aşığım.❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dear insecurity •pjm&jjk•
Fanfic"Gülümsemeni solduran herkesin hayatını soldurmak niyetim."