20

4K 292 93
                                    

Jungkook'un ağzından

Kulağıma dolan kuş sesleri ve gözlerim kapalı olmasına rağmen yüzüme inen güneş ışığı,sabah olduğunu bana anımsatmıştı.Gözlerimi açmadan aklıma dün gece olanlar dolduğunda,yüzümde oluşan gülümsemeye engel olamamıştım.Hala bulunduğum oda Jimin gibi kokarken,asla uyanmak istememiştim.Teni,tenime öyle işlemişti ki hala her hareketimde o kokuyordum.Hiç bu kadar rahat bir uyku uyumamıştım ve hiç bu kadar bir gece de hapsolmak istememişti bedenim.Tüm gecelerimi bana unutturan adama tekrar sarılmak istiyordum.Sadece gecem değil,sabahlarımda onunla olsun istiyordum.

Elimi kaldırarak yan tarafa uzattım.Parmaklarıma değen şeyin bir beden olmasını beklerken,boş çarşafımda gezinen ellerimle gözlerimi açmak zorunda kalmıştım.Jimin burada değildi ve bu benim yataktan fırlamama neden olmuştu.Odaya bir göz gezdirip ona ait hiçbir eşya bulamayınca altıma hızlıca geçirdiğim boxerımla ayağa kalktım.Yerdeki tişörtümü ve pantolonumu bir çırpıda giyip odadan çıktım.Evin içinde ona seslenip hiçbir yanıt alamamak beni daha çok endişelendirirken,tüm odalara girip çıkmıştım.Banyo,salon, oturma odası,mutfak hiç birinde yoktu ve ben avazım çıktığı kadar onun ismini bağırıp bir cevap bekliyordum.En sonunda sadece benim olduğum evin salonunda nefes nefese kaldığımda,aklıma gelen şeyle telefona koştum.Titreyen parmaklarımı çevirip Jimin'i aradım fakat kapalı olan telefonuyla beynime bir darbe daha almıştım.

Aklıma ne geldiyse mesaj olarak atıyor,ardından onu tekrar arıyordum.Her defasında bana telefonun kapalı olduğunu söyleyen telesekreterle çıldıracak noktaya gelmiştim.Ellerimi saçlarıma geçirip ne yapacağımı düşünürken,bir anda aklıma dolan şeyle telefonu cebime koyup evden çıktım.Hızlı adımlarla tam karşımdaki eve doğru ilerliyordum.Son ihtimal aklıma buraya geleceği dolarken,kapısına geldiğim evin zilini çalmaya başlamıştım.Açılmayan kapıyla daha çok sinirlenip kapıyı yumruklamaya geçtim.Hiçbir şekilde umursamadan yumruklarımı savurduğum kapı sonunda açıldığında,gördüğüm görüntüyle yumruklarımı kesmek zorunda kalmıştım.Kapıda bana şaşkın ve sinirle bakan Hoseok'u ittirip içeri girdim.Evin içine girdiğimde tekrardan Jimin'in ismini bağırmaya başladım fakat ona dair hiçbir şey göremiyordum.Evin daha önce alışık olmadığım her odasına girip Jimin'i ararken çıktığım her odadan elim boş dönmek beni tamamen deliye çevirmişti.

Sonunda tekrar başladığım yere dönüp,kapıda bana olduğu yerde aynı ifadeyle bakan Hoseok'u gördüm.Koşarak yakasına yapışıp onu arkasındaki duvara yapıştırdım.

"JİMİN NEREDE?SÖYLE ONU NEREYE SAKLADIN ADİ HERİF,SÖYLE."

Gözlerim dönmüş bir şekilde boğazını sıktığım beden,bir anda ellerimden kurtulup beni ittirdiğinde birkaç adım sendelemek zorunda kalmıştım.
Hoseok,elini zar zor nefes aldığı boğazına götürüp gözlerime bakarken, duvardan uzaklaşarak bana yaklaşabilmişti.

"BURADA BİR ADİ HERİF VARSA ODA SENSİN JUNGKOOK."

Söylediği şeylerle sinirim tüm vücuduma yayılırken tekrardan ona doğru atıldım.Ellerimle onu hızlıca duvara tekrar ittirdiğimde,başını duvara sertçe çarpmasını seyretmiştim.Acı bir inlemeyle bağırıp gözlerini kapattığında ona doğru tekrar bağırdım.

"JİMİN NEREDE?"

Elini başına götürüp bana nefes nefese bakan bedeni,öldürmemek için zor duruyordum.Bedenimdeki sinir tüm hücrelerime işlerken,ondan hala gelmeyen cevapla karnına doğru bir tekme indirdim ve önümde yere düşerek  kıvrılan bedenini izledim.Karnına indirdiğim darbeyle nefesi kesilmiş halde inlemiş,ayaklarını karnına çekmiş ve nefesinin yerine gelmesini beklemişti.Aşağıdan bana tekrar çıkardığı gözleriyle ona bir tekme daha atacakken dedikleriyle durmak zorunda kalmıştım.

"Dün gece..."

Nefesi yetmeyip ellerine karnına sıkıca tekrar doladığında,avazım çıktığı kadar bağırdım.

"KONUŞ!!"

"Dün gece bana uyuşturucu...veren kişi...senin adamındı Jungkook.Hepsi senin planındı."

Yerdeki bedeni bir çırpıda kaldırıp, duvara yasladım.Çoktan yumruk almış ellerimle yakasını kavramıştım.

"Kafam gidip,her şey benim için bulanık olduğunda Jimin'i oraya getirip bizi o halde görmesini sağladın.Ben,Yoongi denen o çocukla öpüşürken istediğin herşey;Jimin'in tüm bunları görüp benden uzaklaşmasıydı."

Yumruğum,yakasını daha çok sıkıp nefes almasını zorlaştırırken,tüm bunları nasıl öğrendiğini ve Jimin'in nerede olduğunu düşünüyordum.

"Jimin'e görmesi gerektiği herşeyi gösterip onu evine götürerek onunla sevişmek istedin ve yaptın da.İşte tam da bu yüzden sen adi bir adamsın Jungkook.Başkasının sevgilisini çalacak kadar adi ve aciz bir adam."

Yakasındaki yumruğumu sertçe yüzüne indirip yere düşmemesi için diğer elimle onu sabit tuttum.Yüzüne inen darbeyle bağıran bedene,bir yumruk daha indirdim.Sinirim ve öfkem hiçbir şekilde azalmıyordu ve tek düşündüğüm Jimin'in nerede olduğuydu artık.

"O ASLA BAŞKASININ DEĞİLDİ.ÖZELLİKLE SENİN HİÇ DEĞİLDİ HOSEOK.ONA ASLA SAHİP OLMADIN."

Patlayan dudağındaki kanın,elime bulaşmasını hiçbir şekilde umursamadan,onu duvara tekrar vurdum.Ağzından gelen kan,her tarafı sıçrarken gülümseyerek konuşuyordu ve dişlerini dökmeme az kaldığını hissediyordum.

"Benimdi.Sonradan gelen sendin.Başından beri benimdi.Herşeyiyle benimdi Jungkook."

"Ona hiçbir zaman bunu hissetiremedin.Sen,onu her gece ağlatan aşağılık biri oldun onun için.Üstelik onu defalarca aldattın.O küçücük bir sevgine muhtaçken bile  sen tüm bu şerefsizlikleri yaptın.Bana asla onun,sana ait olduğunu söyleme rezil piç.Seni öldürmediysem sadece Jimin içindi."

Ağzından dolan kanı,yere tükürüp konuşmaya tekrar devam ettiğinde,patlamam bu sözleri olmuştu.

"Sadece tek bir gece yaşadığın zevki,yıllardır yaşayan birine bunları diyorsun Jungkook.Senin yapabildiğin tek şey;benim defalarca elimden geçen bedeni,bir gecelik tadabilmek olur ancak."

Önümde biten tüm cümlesinden sonra onu,tek bir yumrukla yere indirip yumruklamaya devam ettim.Gözüm fazlasıyla dönmüş,artık geri dönüşü olmayan bir yola girmiştim.Çenesine,gözüne,burnuna yüzünde yer kalmayacak kadar attığım darbeleri sertçe savurdum.Kollarımda artık hareket edemez hale gelip,yarı ölü şekilde kalan bedenden sinirimi alamıyordum.Ayağa kalkıp bu sefer onu tekmelerken sanki herşeyin acısını alır gibiydim.Sonunda yorulup kısa süreli olarak durduğumda,gözleri kapanmış çok az nefes alan bedenin yerde yakasına yapıştım.Her taraf kan olmuş,ellerim darbelerden dolayı soyulmuş olsada aklımdaki soruyu son kez bir daha sordum.

"JİMİN NEREDE?"

Ellerimde yarı ölü şekilde kalmış bedene olan sinirimin bitmemesine şaşırmıyordum.Onu saatlerce dövsem bile bunun geçmeyeceğini biliyordum.

"Ona....bu sabah....birkaç parça burada kalan eşyasını.....almaya geldiğinde.....herşeyi anlattım.Yaptıklarını öğrendi.... Ve hassas bünyesi.....bunu kaldıramadı....Senin nasıl.....biri olduğunu.....anlayınca çıkıp.....gitti.Nereye....bilmiyorum. "

Önümdeki bedeni,son kez yumruklayıp tamamen bayıldığına emin olunca bir köşeye bıraktım.Elimdeki yarıları ve kanı önemsemeden evden ayrılıp Jimin'i aramaya koyuldum.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.











dear insecurity  •pjm&jjk•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin