Ortam zaman geçtikçe Jungkook için daha çok eğlenceli hale geliyor,sona yaklaşan kahveler ile konu konuyu açıyor gibiydi.Jungkook elinde tuttuğu kahveyi önündeki sehpaya koyup yeniden oturduğu yere yaslandı.Artık zamanı gelmişti.Hoseok denen pisliği kıvrandırmak istiyordu.
"Ben seni daha önce okulun birkaç cadde uzağındaki barda görmüştüm Hoseok."
"Aaa öyle mi?"
"Evet yanında daha önce okulda bir iki defa gördüğüm biri vardı."
Hoseok,Jungkook'un söyledikleri ile Jimin'e bakmış,minik minik terlemeye başlamıştı.
"Arkadaşlarımdan biridir."
"Önce Jimin zannettim.Çünkü baya yakın gibiydiniz."
Hoseok söylenenlerle daha çok huzursuz olmuş,ne söyleyeceğini bilememişti.Jungkook, korkuyla Hoseok'un tepkilerini inceleyen Jimin'e bir bakış atmış ve herşeyin yolunda olduğunu hissettirmek istemişti.
"Yakın arkadaşlarımla takılıyorum genelde."
"Hmm öyle demek ki.Ben yanlış anlamışım."
Hoseok karşısında çok rahat bir şekilde konuşan adamın gözlerinin içine baktı.Bakışların soğukluğu onu üşütmüş,söyledikleri ateşe atmıştı.Kalp atışı hızlanmış ve tüm bunların belli olmaması için gösterdiği çabayla halsiz düşmüş gibiydi.Jungkook karşısında kıvranmaya başlamış bedenle zevk alıyor, ona daha çok zarar vermek için can atıyordu.Hoseok'un,Jimin'e yaptığı onca şeyin kızgınlığı ve şuan aldığı zevki aynı anda yaşıyordu Jungkook.
"Adı neydi hmm Kim.. Taehyung?"
Hoseok,aniden yerinden kalkmış ve elindeki bardağı alarak ayakta dikilmişti.
"Aaa şey başka kahve ister misin Jungkook?Kahven bitmişte senin."
Jungkook yandan gülerek kendisini susturmaya çalışan Hoseok'a döndü.Onun gibi kendide ayağa kalkarak tam karşısına dikildi.
"Çok naziksin Hoseok ama teşekkür ederim.Bugünlük kahve yeterli bana.Gitsem iyi olur,geç oldu."
Jungkook,yeniden karşısında ona afallamış gözlerle bakan Hoseok'a gülümsedi.Kapıya doğru ilerleyip tam kapıda arkasını dönerek onunla birlikte gelen iki kişiye baktı.
"Aaaa unutmadan...bara gideceğin bir gün söyle de beraber gidelim Hoseok.Sen,Taehyung, ben ve Jimin.Daha çok kaynaşmış oluruz hem de.Tanıştığıma memnum oldum.İyi geceler."
Hoseok büyük bir tokat yemiş gibi bir iki adım gerilediğinde bakışlarını Jungkook'tan kaçırmak zorunda kalmıştı.Nasıl bu kadar bir şeyleri biliyormuş gibi konuşabilirdi? Gerçekten de biliyor muydu?İçine giren derin şüphe,Hoseok'u bu gece uyutmayacaktı bu kesinleşmişti.Jungkook yapmak istediğini almış bir edayla sohbetin başından beridir aklı karışmış Jimin'e döndü bu sefer.Onu bu halde bırakmak istemesede en azından şimdilik böyle olması gerekiyordu.Tüm herşeyi ona sonradan anlatacaktı.Zamanı geldiğinde....
"Jimin?"
"Hm...efendim Jungkook?"
Jungkook odada dağılmış bir Hoseok yokmuşçasına Jimin'e yaklaştı.Jimin yeniden yaşadığı bu yakınlık ile nefesini tutmuştu.Elini Jimin'in omuzuna çıkardı Jungkook ve kendine çekerek Jimin'e sarıldı.Jimin bir anda ne olduğunu anlamamış, tuttuğu tüm nefesi vermek zorunda kalmıştı.Jungkook kendilerini izleyen gözlere inat konuştu.
"Kahve için tekrar geleceğim Herşey için teşekkür ederim Jimin."
Jimin'den hafifçe uzaklaşan Jungkook son kez kokusunu çekip kapıya doğru döndü ve evden çıktı.Bu gece herşey başlamıştı bundan sonra işler istediği gibi olacaktı.Şimdilik ortaya bıraktığı minik kıvılcımla Jimin'e yara olan herkesi tutuşturacaktı.Kendi evine doğru yol alırken telefonunu çıkarıp Jimin'e bu gecenin son mesajını attı.
JeonJK: Tüm bu karışıklık içinde yönümü bulmamın tek sebebi sensin.
Bu gece kokunu
alıp gidiyorum evden
ama ilerde aldığım tek şey
sen olacaksın.
Sadece bana güven ve sakın korkma.
Bekle olur mu?
Gerçekten eğleneceğiz.
Oyun sırası bizde çünkü.-Sizce neler olacak bakalım?Jungkook'un aklında neler var? 😊😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dear insecurity •pjm&jjk•
Fanfiction"Gülümsemeni solduran herkesin hayatını soldurmak niyetim."