dear insecurity •pjm&jjk•

8

Çekilip gitmek istiyordu bu odadan.Görmek istemiyordu daha fazla bu görüntüleri.İndirdiği başını tekrardan kaldırdı Jungkook.Jimin'in Hoseok'un kucağında olduğunu gördü.Jimin bakışlarını kendisi izleyen gözlere sabitledi.Onu çok özlemişti.Şuan hissettiği şey doluluktan daha çok özlemdi.Kendini tam altında yatan sevgilisinin kucağında ileri geri yavaşça itiyor,gözlerini bir kez olsun Jungkook'tan ayırmıyordu.Üzülsün istemiyordu.Ona dolu gözlerle baksın istemiyordu Jimin.Kendini Hoseok'a daha çok iterken hareketlerini hızlandırıyor,gözlerini ısrarla Jungkook'tan çekmiyordu.
Jungkook hala neden kendine bu işkenceyi yaptığını düşünüyordu.Sanki kitlenmiş kalmıştı ve ayrılamıyordu.

Bir odada bedenler birleşirken,diğerinde bir beden paramparça oluyordu sanki.Jungkook Jimin'in savrulan bedeninden,hareket eden kalçalarına,aralanan dudaklarından çatılan kaşlarına gömülmüş kalmıştı.
Bir yani acı içinde kıvranırken diğer tarafı izledikleriyle onu daha çok arzuya çekiyordu.Jimin bu dünyaya gönderilmiş en kusursuz şey olabilirdi.Hissettiği arzunun üzerine Hoseok'un Jimin'in beline değen ellerini görmesiyle sinir biniyor ama Jimin'in ondan asla ayırmadığı bakışlarıyla yeniden arzu bedenini ele geçiriyordu.
Jimin altındaki bedeni ilk defa unutmuş bir haldeydi.İlk defa Hoseok onun için ikinci planda kalıyor,Jungkook'tan kendini alamıyordu.Aklına bir hafta önceki ıslak görüntüsüyle Jungkook beliriyor,kendini istemsizce Hoseok'a daha çok itiyordu.Bedeni Hoseok ile olabilirdi fakat bakışlarıyla seviştiği kişi kesinlikle Jungkook'tu.
Sona doğru yaklaşırken dudaklarını sessiz bir şekilde hareket ettirdi tek bir kelimede.

Jungkook terlemiş ve ay ışığının parlattığı bedenin ağzından kendi ismini okuduğunda büyük bir boşluğu düşmüş,bedeni soğuk  bir suya girmiş gibi hissetmişti.Kalın dudaklardan tekrar edilen ismine ilk defa hayranlık içinde bakıyordu.Jimin tekrar ettiği isimle gözlerini kapatmış,kendini Jungkook'un kollarında hissetmişti.Onun ismini bağırmak istesede şuan yaptığı tek şey dudaklarını hareket ettirmek oluyordu.Gözlerini tekrar açarak ondan hiçbir şekilde bakışlarını çekmemiş,afflamış ve derin nefesler aldığı her halinden belli olan bedene baktı.Zevk bedenine girdiğinde tek düşündüğü Jungkook'tu.
Jungkook titreyerek son noktaya gelmiş bedenin Hoseok'un kucağından inişini görmüştü.
Duygusuz bir şekilde odadan çıkıp giden Hoseok'la yatakta nefes nefes kalmış bedeni izledi.Hala kendisinden gözlerini ayırmamış ve alnına terden yapışmış saçlarıyla onu izleyen Jimin'le aklını kaybediyordu  Jungkook.Yada kaybetmiş olabilirdi bilmiyordu.
Kendisine baygın gözlerle gülümseyen ve elindeki telefonla bir şeyler yazan Jimin,onun için ölüm sebebi olabilirdi.Kalbinin atışını kontrol edemezken yerde düşmüş telofonuna bir bildirim geldi.Telefonu hızla alıp mesajı okumasıyla ruhunu uçup gitmişti bedeninden.

PJmn: Şimdi ödeşmiş olduk.

Jungkook,Jimin'e daha önce söylediği bir kelimenin onu bu kadar etkileyeceğini tahmin dahi edememişti.Kafasını kaldırıp ona gülümseyen bedene gülümsedi.

PJmn: Gitmedin.

JeonJK: Ölecek gibi hissettim fakat
hiç bu kadar ölümü istememiştim.
Jimin sen...
kelimelerim yetmiyor.

PJmn: Senden etkilenmek istemediğimi söylemiştim
sanırım çok geç.

Jungkook gördüklerine inanamıyor,bedenindeki ağırlıkla ne diyeceğini bilmiyordu.Tüm kelimelerini parangalamıştı Jimin.

JeonJK: Seni çok özlemişken
tüm bunlar çok oldu.
Onca kelimeyi kaldırmayacak
tek sen değilsin.
Çok etkileyicisin ve
benim için bu çok fazla.

PJmn: Duşa girdikten sonra uyuyacağım.
Seni yeniden görmek güzel.

JeonJK: Seni seviyorum Park Jimin.
Seni çok fazla seviyorum.
Bu hayatımda ilk defa oluyor.
Seni çok fena seviyorum.
Herşey için teşekkür ederim.
   

Jungkook'un son sözleriyle daha çok gülümsedi Jimin.Üzerine,yerdeki gömleğini giyerek pencereye daha çok yaklaştı.Gözlerini kapatan saçlarını geriye atarak ona çok fazla güzel bakan kişiye çevirdi.

PJmn: Uzun bir süre ardından tamamen mutlu hissediyorum.
Herşey için asıl ben teşekkür ederim.

Jimin,son mesajini atıp uyumak için perdeyi çekti fakat iki bedende o gece bu anı düşünmekten uyuyamamıştı.