22

3.4K 301 55
                                    

Medyadaki müzikle okuyabilirsiniz.Keyifli okumalar canlarım ❤️

Nereye gittiğimi bilmeden koşuyordum.Tanıyıp bildiğim sokaklar,bana o kadar yabancı geliyordu ki sanki bir döngü içinde tekrarlayıp duruyordum.Aklımda Jimin'in nerede olabileceği düşüncesiyle gelen her yere gidiyor,her birinden elim boş bir şekilde dönüyordum.Tüm caddelere,bilip bilmediğim barlara,kafelere,sokaklara bakıyordum ama sanki boşunaydı.Evden bir sinirle çıkıp gittiğimden beri Jimin'i arıyor ama ondan hiçbir şekilde bulamadığım bir işaretle deliye dönüyordum.Aklıma gelen yerlerle içimde orada olacağına dair umut oluşuyor,gidip orada olmadığını gördüğümde yaşadığım hayal kırıklıklığıyla darmadağın oluyordum.

Dünya dönmeyi unutmuşcasına beni aldatıyor,Jimin'i hiçbir yerde bulamayacak olma düşüncesiyle kafayı yedirtiyordu.Elimdeki telefondan sayısızca aradığım numaranın ulaşılamıyor oluşu,boş ve güneşin yeni ısıtmaya başladığı sokaklarda çığlık atmama neden oluyordu.Dağıtmak,parçalamak,
yıkmak istiyordum herşeyi.Jimin'in yaşadığı üzüntü ve hayal kırıklığını düşündükçe daha çok kötü oluyor,koştuğum yollarda nefessiz kalıyordum.Yanlış anlamıştı herşeyi,tüm doldurulmuş düşüncelere dayanamamış gitmişti.Gerçeklerin hepsini ona söylemeliydim.Böyle olamazdı,böyle gidemezdi.

Boğazımda koşmaktan dolayı oluşan kuruluğun verdiği acıyla bir duvara dayandım.Artık nefes alamıyordum.Çektiğim nefes bedenime acı vererek çıkıyor,kurumuş boğazımı kapatıyordu.Göğüs kafesim çok hızlı gelip gidiyor,baktığım gökyüzü sanki gözlerimden kayıyordu.Gözlerim kapanmak üzere iken aklıma Jimin tekrar geliyor ve yeniden başımda dönen gökyüzü ile göz göze geliyordum.Onu bulmalıyım.Ona sarılıp herşeyin doğrusunu anlatmalıydım.

Düşünmekten patlayacak noktaya gelmiş aklıma son bir yer geldiğinde gözlerimi tamamen açarak duvardan uzaklaşmıştım.Neden daha önce aklıma gelmemişti bilmiyordum ama hemen gidip bakmalıydım.Yeniden koşmaktan ezberlediğim yollardan geçerek,aklımdaki yere doğru ilerledim.Orada olmalıydı.Kesinlikle orada olmalıydı.Jimin'in bir ailesi yoktu fakat ailesi gibi gördüğü arkadaşı vardı.Onu ilk gördüğümde okulda sürekli onunla takılıyor,onunla gülüyor,onunla eğleniyordu.Bu kişi kesinlikle Yugyeom'du ve aklıma sonradan gelişine küfürler savuruyordum.

Sonunda evinin önüne geldiğimde, artık göğüs kafesime bıçak gibi saplanan nefeslerimi farkedebilmiştim.Ellerimi dizlerime indirip soluklanmak için bir süre beklemiştim fakat bu bekleyiş beni daha kötü yapmış,boğazımdaki acıyı bedenime yaymıştı.Tam karşımdaki evin kapısına doğru ilerlerken içeride duyduğum seslerle Jimin'in burada olduğuna emin olmuştum.Ağlıyordu ve işittiğim hıçkırıklarıyla sağır olmak istemiştim.Zile basmak için aldığım güç,bedenimden çekilmiş, ben tam kapının önüne yığılmıştım.Bedenim kapının önünde yaslı bir vaziyette kalmış,tüm sesler susup sadece Jimin'in sesini işitmiştim.

"Canım çok fazla yanıyor Yugyeom."

Duyduğum cümle,mahvolmuş bedenime ve yitirdiğim psikolojime saplanıp tekrar ederken bunu tüm hücrelerimle hissediyordum.Hıçkırıklar içinde söylediği cümle ile ruhumun evin içine hapsolduğunu hissediyor,yığılan bedenimde kalkmaya güç bulamıyordum.

"Tüm bunlar neden oldu?Neden bunları yaşıyorum?Neden mutlu olamıyorum?"

Jimin'e yaşatmak istediğim tek şey mutlulukken ondan bunları duymanın verdiği ağırlık fazla gelmişti.Tüm bedenim bu ağırlık altında titremiş,her kelimenin altında kalmıştı.Daha fazla bunları duymayacağımı anladığımda,destek alarak kalktığım kapıya vurdum.Kafamı kapıya yaslayarak gözlerimi kapattım.Kapının arkasından söylediğim kelimeyle sessizliğe bürünen ortamla beni duyduklarını anlamıştım.

"Jimin..."

Yumruk yaptığım ellerim,kapıya yeniden vurduğunda hiçbir şekilde ses çıkmayan eve,tekrar seslendim.

"Sonunda buradasın.Lütfen aç kapıyı, konuşalım.Herşeyi sana doğrusuyla anlatayım."

İçerden duyduğum bir hıçkırık sesiyle bir kez daha kapıya vurdum ve sesimi daha çok yükselttim.Sıktığım dişlerim canımı yaksada önemsemedim.

"Lütfen ağlama.Yalvarırım üzülme.Yaptıklarımın hepsinin bir açıklaması var ve inan hepsi seni çok fazla sevdiğim için."

Ellerimi kapıya tamamen koyup kafamı kapıya yasladım.Derince yutkunup gözlerimi kapattım ve hissettiğim herşeyi dökmeye başladım.

"Seni çok seviyorum Jimin.O kadar çok seviyorum ki sadece benim yanımda kalmanı isteyecek kadar bencilce,sadece benim olmanı isteyecek kadar acımasız,gözümün senin dışında kör olacağı kadar yoğun..."

"Tüm bu hisleri seni gördüğüm ilk günden beridir hissetmeye başladım.Tüm bunlar,günden güne daha çok arttı ve ben senin için kör oldum."

"Senin dışında herşey karanlık Jimin.Herşey anlamsız ve boş.Bir tek sen gözümde ışıl ışılsın,sen herşeyimi anlamlı kılansın.İçimi tüm güzel şeylerle dolduransın."

"İşte tüm gerçekler bunlar.Ben sadece sana bakarken yolumu buluyorum.Ben sadece sana inanıyorum.Yaptığım bu şeyler bendeki seni gör diyeydi,hiçbir art niyet olmadan sadece kendini gör diyeydi.Çünkü sen,pencereden gördüğüm üzerinde taşıyamayacağı onca yük altında kalmış ağlayan kişi olmayı değil,sadece sevilmeyi,çok fazla sevilmeyi hakediyorsun."

"Bu yüzden seni çok ama çok seviyorum Park Jimin,benim bile hak etmeyeceğim kadar çok."


dear insecurity  •pjm&jjk•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin