13

5K 461 202
                                    

Jungkook'un son sözlerinden sonra gelen bir kilit sesi ve ardından aralanan kapıyla bakışlar ayrılmak zorunda kalmıştı.

Açılan kapıdan giren bedenle Jimin'in ağzından tek bir isim kopmuştu.

"Hoseok?!"

Kapıda sevgilisini daha önce tanımadığı biriyle yan yana gören Hoseok,olduğu yerde kalmış bakışlarını Jimin'in şaşkın gözlerine çıkarmıştı.

"Hoseok,erken geldin."

Jungkook,karşısında uzun süredir yok etmek istediği kişiyi canlı canlı gördüğünde ellerini sıkmıştı.Yanlış bir şeyler yapmak istemiyordu, özellikle Jimin'i üzecek yanlışlar...

"Evet,dışarıda biraz canım sıkıldı.Misafirimiz mi var?"

"Şey Hoseok..."

Jungkook hiç beklemeden karşısındaki kişiye elini uzattı.Oysa ona çok farklı şeyler yapmak istesede Jimin için kendini tutacaktı.

"Tanışmaya fırsatımız olmadı ben Jungkook.Jimin'in okuldan arkadaşı aynı zamanda karşı komşunuzum."

Hoseok kendisine uzatılan eli tutarak sıktı.Elinin çok sıkı bir şekilde kavranışını hissettiğinde bozuntuya vermeden elini çekti yeni tanıştığı komşularından.

"Öyle mi?Jimin hiç bahsetmemişti."

"Bizde yeni tanıştık sayılır kısa sürede de kaynaştık."

Jimin, Jungkook'un sözleriyle daha çok geriliyor bir şeyler yapması gerektiğini hissediyordu.Sonunda aklına gelen fikirle soğuk ortamı bozdu.

"Jungkook'ta kahve var mı diye sormaya gelmişti ama şimdi gidiyor değil mi Jungkook?"

Jimin'in elini, kolunda hissetti Jungkook.Gözlerinin içinden korktuğunu anlamıştı.Ona güvenmesini istiyordu.Korkmamasını istiyordu.

"Evet kahve almak için gelmiştim fakat burada içmek daha mantıklı geldi.Sonuçta çok fazla görüşemiyoruz."

Jimin'in Hoseok ve Jungkook arasında gidip gelen bakışları artmaya başlamıştı.Zamanla Jungkook'un yapacaklarını düşünmek bile istemiyordu.

"Eee peki o zaman kapıda beklemeyelim.Birer kahvede biz içelim Jungkook.Hem daha çok kaynaşmış oluruz."

Jungkook,Hoseok'un dedikleri ile hafifçe sırıtmış,içinde kurduğu planının bu kadar çabuk işlediğine sevinmişti.Hep birlikte salona geçen üçlü,farklı koltuklara sıralandığında küçük bir sessizlik ardından Jimin ayağa kalkmıştı.

"Ben hemen kahveleri yapayım."

Bir an kahvelerin içilip bu saçma olayın bitmesini istiyordu Jimin.Hızlıca mutfağa giderek kahveleri hazırlamaya başladığında içeride konuşmaya başlamış ikiliyi de dinliyordu.

"Jimin geleceğini haber verse daha erken gelirdim."

"Onun içinde süpriz oldu.Dediği gibi kahve için ani geldim."

Jungkook oturduğu koltukta daha çok yaslanıp bakışlarını nefret ettiği bedene dikti.Yüzüne sahte bir gülümse yerleştirerek konuşmaya devam etti.

"Senin işin vardı sanırım.Evde yoktun da."

"Evet işim vardı diyelim."

İşinin sadece Jimin'e zarar vermek olduğunu bir kez daha aklından geçirdi Jungkook.Bakışlarını Hoseok'un ellerine indirdi.Tüm parmaklarını kırmak istiyordu.Jimin'e dokunan tüm parçalarını yok etmek istiyordu.Fakat sadece dişlerini sıkmakla kalmıştı.Jimin'in içerden gelen adımlarını duyduğunda kafasını, ellerinde kahvelerle gelen ve hala gergin olan bedene çıkardı Jungkook.Jimin önce Jungkook'a kahvesini uzattığında Jungkook'un ona hafifçe göz kırpışını gördü.Saniyelikte olsa elindeki kahvenin dengesini kaybedecek gibi olsada toparlanıp kahveyi Jungkook'a verebilmişti Jimin.Hoseok'a ve kendine verdiği bardaklarla sonunda oturdu ve elindeki bardakla olacakları bekledi.

Jungkook bakışlarını Jimin'den çekmeden kahvesini yudumlayıp bir yandan da az önce yaşananları düşünüyordu.Bakışını saniyelikte olsa Hoseok'a çevirdi ve aklına gelen cümleleri söyledi.

"Kahve çok güzel olmuş fakat ilk içtiğim kahvenin tadı daha bir başkaydı Jimin.Hala tadı damağımda ve dudaklarımda."

Tam duyduğu cümlelerle boğazında kalan kahveyi yutamamıştı ve öksürmek zorunda kalmıştı Jimin.Kahve derken neyden bahsettiğini gayet iyi anlamıştı.Jungkook bildiğin meydan okuyordu.Boğazını sonuda temizleyip Jungkook'a karşılık verebilmişti.

"Afiyet olsun Jungkook.Beğenmene sevindim."

"Beğenmekten daha çok bayıldım.Özellikle aroması... O yumuşak ve dolgun tat hmm daha çok tatmak isterim."

Jungkook, bakışlarını Hoseok'a çevirip kahvesinden bir yudum daha aldı.

"Kahve çok seviyorsun demek Jungkook."

"Pek değil fakat bu kahveye hayır diyemezdim.Beni bekliyor gibiydiler."

Jimin'in hafifçe sırıttığını gören Jungkook gergin bedenin git gide gevşemesine oldukça sevinmişti.Eğer fiziksel olarak Hoseok'a zarar veremiyorsa onu psikolojik olarak yormak, yıpratmak istiyordu Jungkook.Bunu bu gece yapacaktı hem de hiç tereddüt etmeden zevkle.

Owow neler oluyor acaba?  ;)





dear insecurity  •pjm&jjk•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin