Birkaç gün önce başlattığı minik alevin hala etkisindeydi Jungkook.Aklı o geceye gidip dudaklarına tekrardan dolan Jimin'in hayaliyle gözlerini kapatarak iç çekti.Ellerini dudaklarına sürterek sadece kendisinin olduğu boş arabasında derin bir nefes verdi.Bu yaşına kadar kimseden alamadığı en güzel duygular,en öpülesi dudaklar Jimin'e aitti ve bu onu daha çok uçuruyordu.Elleri dudaklarlarında gezinirken sessizce fısıldadı.
"Tüm çirkin renklerden arındıracağım seni...Tamamen bana ait olacaksın Jimin."
Gözlerini açarak sokaklardan birine çektiği arabasında amacını bir kez daha tekrarladı içinden.Burada olmasının tek sebebi vardı.Bu yüzden her şey planladığı gibi gitmeliydi.Sokağın girişindeki dükkana baktı.Hala çıkmamıştı beklediği kişi.Saatine bakarak telefonunu cebinden çıkardı ve özlediği o kişiye mesaj attı.
JeonJK: Saat gece birde seni evinin önünden alacağım.Hazır ol ay parçam.
Jimin telefonuna gelen mesajla sevinsede mesajın içeriği hakkında hiçbir fikri yoktu.Hemen uzandığı yatağından doğrularak mesaj attı.
PJmn: Jungkook ama...
JeonJK: Merak etme.Seni zora sokacak hiçbir şey olmayacak.Lütfen bugün sadece bana güven.
Çok eğleneceğiz.PJmn: Peki,seni bekliyor olacağım.Özlemiştim zaten.
JeonJK: Bu gece birbirimize doyacağız.
Hiçbir engel olmadan.
Seni çok seviyorum Jimin.
Bunu sakın unutma.PJmn: Yanaklarımın ne kadar kızardığını hayal edebiliyorsundur umarım.
Ayrıca bende seni çok seviyorum.Jungkook ekrana derince bir öpücük kondurarak telefonunu bir köşeye koydu ve dükkana doğru tekrar baktı.Beklediği kişiyi gördüğünde arabasındaki farları yakarak farkedilmek istedi.Işıkları farkederek arabaya doğru gelen kişiyle Jungkook,daha çok mutlu oluyor işlerinin bu şekilde yolunda gitmesine seviniyordu.Arabasının açılarak yan koltuğuna oturan kişiyle yönünü gelene döndü.Onu uzun süredir görmemişti.Fazlasıyla değişmiş olmasını bir köşeye atarak direk konuya girdi.
"Sana attığım mesajları aldığına ve bir sorun olmadığına göre..."
"Waow... Sanada merhaba Jeon Jungkook."
Jungkook hala bazı konularda değişmemiş bedene göz devirerek sustu.Ona işi ne zaman düşse hep bunu yapardı.
"Seni uzun süredir görmedim ve direk işe giriyorsun.Önce şöyle bir yumuşasak hmm ne dersin?"
Karşısındaki beden Jungkook'un yakalarını kavrayarak ona yaklaştı.Elini Jungkook'un gömlek düğmesine indirip açmaya yeltendiğinde Jungkook yakasındaki elleri tutarak kendisinden uzaklaştırdı.Göz göze gelmiş iki beden Jungkook'un sözleriyle ayrılmak zorunda kalmıştı.
"Tüm bunlar fazlasıyla öncedendi Min Yoongi.Sana sadece eski bir dostun olarak mesaj attım."
"Ahh...Pekala yine çok sıkıcısınız Jungkook Bey."
Bir zamanlar sevgilisi olmuş fakat kısa süre sonra ilişkisi bitmiş Min Yoongi'yi çağırmıştı Jungkook.Ona ne zaman nerede olursa olsun mesaj atsa geleceğini bildiği için yanındaydı.Bugün Yoongi ona fazlasıyla yardım edecekti.
"Geldiğin için teşekkür ederim Yoongi."
"Benim için bir sorun yok Jungkook. Biliyorsun ki ayrıldığımızda da sana söylemiştim her ne olursa olsun yanında olacağımı."
Yoongi'nin gözleri Jungkook'un bacaklarına ardından daha üstlere kaymış,derin bir iç çekerek tekrar Jungkook'a bakmıştı.
"Hayatımdaki yerin çok farklı ve özeldi,her anlamda Jungkook.Tüm o ateşli geceler için asıl ben teşekkür ederim."
"Yoongi..."
"Ah...tamam ayrıldıktan sonra hiçbir sevgilisine o gözle bakmayan bey.Sen nasıl istersen o,asıl işimize dönelim."
"Sana mesajda söylediğim her şeyin bu gece yapılmasını istiyorum Yoongi.Hiçbir sorun çıkmadan bitsin bu iş."
"Mesajını okudum Jungkook ve seni uzun süredir bu işlerle uğraşırken görmemiştim.Bıraktın sanıyordum."
"Hala geri dönmüş değilim.Sadece minik bir iş için tekrardan...."
"Bu minik bir iş yoksa sevimli Jungkook'umuzun kalbine girmiş yeni biri için mi hm?"
Jungkook ona alttan alttan gülen kişiye doğru sessizce baktığında Yoongi olayı anlamıştı.
"Bu kadar tehlikeli bir işe girdiysen demek ki fazlasıyla seviyorsun onu. Ahhh ne kadar da şanslı birisi."
"Sadece bugün dediklerimin hepsini yap olur mu?"
"Merak etme herşey istediğin gibi olacak.Evet,şimdi ben gidiyorum. Yapacak işlerim var öyle değil mi?"
Yoongi,arabadan inip gideceği sırada Jungkook'a dönmüş, onu baştan aşağı süzerek son cümlesini söylemişti.
"Olurda canın başka şeyler konusunda yardım isterse Jungkook...tam olarak dizlerim üzerine çökmüş bir vaziyette önünde eğilebilirim."
"Min Yoongi akıllanmıyorsun."
"Aslaaa... Kaçtım ben."
Arabadan ona hala gülümseyip koşarak uzaklaşan bedene bakıp nasıl bir zamanlar ondan hoşlandığını düşündü Jungkook ve kafasındaki geçmişi geriye atarak arabasını çalıştırdı.Şuan geçmişin pişmanlık dolu anılarını düşünecek vakti değil, geleceğini süsleyen biri için yapacak güzellikleri vardı.Çünkü gecenin en vazgeçilmezi olan ay parçasına gidiyordu.
-Evet,Min Yoongi hikayeye girmiş bulunmaktadır veeee bakalım ne işler çevirecek bu ikili? 😊
Kitabı okuyan ve yorum yapan herkesi öpüyorum.Sizi çok seviyorummmm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dear insecurity •pjm&jjk•
Fanfiction"Gülümsemeni solduran herkesin hayatını soldurmak niyetim."