Bu ses, bu sess, bu ses. Rüyamdan sıçrayarak uyandım ve rüyada duyduğum sesin aslında dışarıdan gelen müzik sesi olduğunu anladım ama kim bu saatte böyle bir müzik dinler ki? Kafamı camdan dışarı uzattığımda Selim'in evine giren birçok kişi gördüm sanırım parti veriyor. Birşey diycem parti akşam olmaz mı? Neden bu sabahın köründe parti yapıyor?
》Çakır sende uyuyamadın değil mi?
Çakırı kucağıma alıp mutfağa indim ona bir kase kedi maması koyup kendim için de tost yaptım.
》Çakırcım bugün evden birazcık uzaklaşmaya ne dersin? Birlikte veterinere falan gidebiliriz.
Çakır cevap vermeden mamasına gömüldü. Bir dakika iyice kafayı yedim Çakır'ın konuşmasını bekliyorum şu an. Sessizlik ve huzur dolu evimi kapının sesi doldurdu bir anda.
> Günaydın.
Gün gerçekten aydın mı dışarı kafamı uzattığımda güneşin daha gökyüzünü selamlamadığını gördüm.
》Günaydın demek için biraz erken değil mi? Çünkü gün pek aymışa benzemiyor.
Dediğime gülse de birşey demedi.
> Aslında seni de partiye çağıracaktım.
》Çakır'ı veterinere götürecektim o yüzden malesef gelemem.
> Yarın götürürsün hem bugün pazar unuttun mu?
》Doğru unuttum ama yinede gelmiycem sağol.
> Hadi ama.
Yüzündeki masum ifadeye daha fazla dayanamayıp onayladım gittikten sonra da üstümü giymek için yukarı çıktım.
》Çakır sence ne giymeliyim?
Hala çakırın konuşmasını beklediğime inanamıyorum. Neyse bir gömlek ve bir etek giyip saçımı da yaptıktan sonra evden çıktım. Selimin kapısı açık olduğu için hemen içeri girdim.
> Çok güzel görünüyorsun.
》 Teşekkürler.
Selim ayaküstü sohbetimizden sonra beni bir grup insanın yanına çekiştirdi. Anladığım kadarıyla onlar da bu sitede oturuyorlarmış hepsini ayrı ayrı sevdim çünkü çok sempatik insanlar. Kısa bir süre sonra onlardan ayrılıp bara yöneldim. Ben niye buraya geldim ki kafamda Aras varken nasıl eğlenebilirim. Tam ayaklandım ki barmen önüme bilmediğim bir içecek bıraktı. Normalde bu ne diye sormam lazımdı ama sorma gereği duymadan hafif zorlanarak da olsa içtim bilmediğim içeceği. Aradan ne kadar geçti gerçekten bilmiyorum.
》Pardon baksana ben bunlardan ne kadar içtim?
》Doğru ya sen Türkçe bilmiyorsun. Bu içki beni çarptı sen bana ne verdin?
Kaşlarım çatılsa da barmenin arkasında konuşan unicorn görünce gülmeden edemedim.
》Bana bak tek boynuz barmen espiriden hiç anlamıyor değil mi?
Bu iş iyice komik olmaya başladı ne diyorum ben ağlanacak halime gülüyorum. Biraz önce öğrendiğim unicorn'a adıyla seslenip bir müddet onunla konuştum. Çok tuhaf hayatımdaki en ilginç deneyimlerden biri.
》Yumak sen buraya nasıl geldin. Hem sen nerede yaşıyorsun?
~ Ben Unicorn diyarından geldim hemde ışınlanarak. Hem biliyor musun? Ben gezegenimde bilim insanıyım. İlk icadım olan ışınlanmayı kendi üzerimde denemem sanırım bir fiyaskoydu ama işe yaradı.
》Peki nasıl döneceksin yumakcığım?
~ Makinemin üzerinde geri getir tuşu vardı inşallah biri ona basmayı akıl eder.
Çok ilginç vay canına baya baya unicorn hayat hikayesi dinledim.
》Sizin işiniz de zor. Dünyada ki kızlar size bayılıyor bence kimseye görünme diycem de pek gören de yok sanırım.
Barmen kendi kendime konuşmalarımdan sarhoş olduğumu anlamış olacak ki yanıma gelen Selime bu kız işareti yaptı.
> Dilara içki mi içtin sen?
》Bu nasıl saçma bir soru? Boşuna mı getirttin barmen ve içkileri? İnsanlar içsin diye getittirmişsin bende onun gibi unicorn olmadığım için içiyorum işte ne var bunda?
Off açıklamam çok uzundu.
> Dilara orda unicorn falan yok. Hayali kahramanlar falan görüyorsun.
》Ya saçmalama orda işte hem bana dedi ki unikornlar diyarında bilim insanıymış. Sence de çok ilginç değil mi? Işınlanma makinesini denerken yalnışlıkla kendini buraya ışınlamış. Şimdi ise onu birinin kurtarmasını bekliyor. Aa ne diycem biz onu kurtaralım mı?
> Dilara çok komiksin. Hayal gücün amma genişmiş.
》Gülmesene ben çok ciddiyim.
> Tamam tamam şu an senden ciddi kimse olamaz. Hadi benimle gel.
》Hem soru soruyorsun hem cevabımı beklemeden kucağına alıyorsun.
Bir dakika ne kucağına mı aldı?
》İndirsene beni be adam. İndir diyorum sana.
> Mızmızlanma evine götürüyorum işte.
》Unicorn ne olacak?
Unicorn'u burada bırakamam diye bağırıp Selimin omzunu ısırdıktan sonra tekrar bar'ın olduğu yere yürüdüm.
> Dilara sana sarhoşluk yaramıyor.
》Ama Yumak burada kalacak. Ben onu burada tek bırakamam. Onun yardıma ihtiyacı var. Selim o da bizimle gelsin lütfen.
> Tamam hadi söyle de gelsin madem onsuz olmaz.
》Tamam söyledim geliyor.
Bir anda kendimi tekrar Selim'in kollarında buldum.
》İndirsene beni ya.
> Şşt. Evine girelim söz bırakıcam.
Anahtarlarımı çantamdan zor da olsa bulduktan sonra kapıyı açıp içeri girdik.
》Gözlerin çok güzel.
> Anlamadım?
》Gözlerin diyorum lens mi?
> Dilara sarhoşluk başına vurdu senin. Bu arada teşekkür ederim ve gözlerim lens değil.
Hala Selim'in kucağındayım ama beni hala indirmedi. Gözlerime ve dudaklarıma kenetlenirken gözleri zor da olsa kendimi kollarından kurtardım.
> Kahve yapıyorum sana itiraz yok içilecek.
Sessizce içeri gidip koltuğun birine oturdum kısa bir süre sonra da kahvem gelmişti. İçtiğime emin olduktan sonra da veda edip partiye döndü.
&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&
Sevgili nutella ailem sizce gerçek aşk nedir?İhanet sandığımız şey o kadar göreceli bir kavram ki neyin ne şekilde olacağı hiç belli olmaz.
Sizce Araslı günler geri dönecek mi? Yoksa Dilara bambaşka bir yola mı girdi?
Hayat sürprizler ile dolu kötü bir olayın sonunda bambaşka ve güzel bir yol vardır değil mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk İhaneti Affeder Mi? #WATTYS 2019
ChickLitDilara gerçek aşkı bulduğunu sanırken aslında aşkı geçmişinde gizliymiş. Hayat önümüze engeller koyar peki bu engelleri hayat değil de çok yakınımızda ki kişiler koyduysa. Geçmişin tozlu bulutları arasında dolanan kehribar gözler birgün tekrar karşı...