Bölüm 11

519 38 5
                                    

Beşiktaş 0 - 0 Galatasaray dakika 85

'Kartal gol gol gol Kartal gol gol gol!!!!' Yaklaşık 5 dakikadır bu şekilde deli gibi bağırıyoruz tribünce. Ben acemi kartallar birliğinin en taze üyesi olduğum için bir nefes molası alıyorum artık. Ses mes kalmadı bende. Bir gol atın da sevindirin şu fakiri be, hadi çocuklar. Berk ve maçın başında tanıştığımız yanımızdaki çift -unuttum isimlerini evet- daha tecrübeli olduklarından hala bağırıyorlar. İki saniye soluklanamıyorum da onları öyle görünce coşuyorum, yine fırlıyorum ayağa. Canımızı serelim bakalım.. beşiktaşın yollarına.

Son iki dakikaya da girmiş bulunuyoruz böylece. Kimsenin tahammülü kalmıyor artık hiçbir şeye. Futbolcuların anneleri ve kız kardeşleri de an itibariyle muhattabımızlar. Ben hemcinslerime öyle bir saygısızlık yapmıyorum tabi ki, ama arkadaki abinin bu hiç umru değil. Berk ve adını unuttuğum çocuk fısfıs konuşuyorlar. Tam anlamak için kulak kesilmişken Berk pat diye bana dönüyor.

'Atla sırtıma!' diyor sanki çok doğal bir şeymiş de, biz hep yaparmışız gibi bunu.

'Efendim?' Doğru duymadığımı umut ediyorum.

Yandakileri gösteriyor. Haydaa kız atlamış bile çocuğun sırtına, antremanlılar belli. Hem kız bir damla ya ben onunla bir miyim acaba Berk? Gözü döndü bizimkinin.

'Totem yapacağız güzelim, haydi atla sırtıma?!'

'YYYoook!' diyorum hemen. 'Onunla ben bir miyim Allah aşkına Berk? 40 kilodur o kız. Sen bak şu öndeki bıcırığı al sırtına onunla yap totemini.' diye de ekliyorum. Daha da ne yapayım? Mis gibi fikir. Derken son bir dakikaya giriyoruz. Bir küfür çıkıyor bizimkinin ağzından. Kötü kötü bakıyorum.

'Hadi Deniz'im, hadi güzelim. İnat etme, bitiyor maç!' Tövbe tövbee..

Çevre koltuklar da müdahil oluyor olaya, duyan geliyor anlayacağınız. Israr kıyamet, sanki golü ben atacağım. Keyifleri bilir. Gönülsüzce tırmanıyorum Berk'in sırtına. Ayyy baya da yüksekmiş buralar.

Tam laf sokmak için kulağına eğildiğim sırada geliyor gol. Deli gibi sırıtıyorum golü ben atmışım gibi.

'Adeeeeem'im beeee!' diye bağırıyor arkadaki abi. Tribün coşuyorr!

Berk başını bana çeviriyor, 'İşte bu beee!'. Sevinçle bakıyoruz birbirimize. Anın coşkusuyla eğiliyorum Berk'e. Hafif bir öpücük konduruyorum dudaklarına. Böylece bu anı unutmayı imkansız hale getirdiğimden emin oluyorum. Hakem düdüğü çalıyor.

-

Beşiktaş 1- 0 Galatasaray

Omuzlardan yere indiğimi düşünen olduysa bu beni yaralar. Berk sanki golü Adem değil ben atmışım gibi davranmaya ant içtiği için Dolmabahçe yolu boyunca ayaklarımın yere basmasına asla izin vermiyor. Asla asla. Berk'i gören sevgilisini omzuna alıyor. Adam bel ağrılarının öncüsü oluyor gece gece başımıza. Böyle dört beş çift oluyoruz. Hep beraber haydi kalk ayağa ile coşuyor coşturuyoruz.

'Aynalarda gördüğümsüüüüün!' 'Ağladığım güldüğümsüüüüün!'

'Çözemezleeeer kördüğümsüüün seeeeeeeen!'

Kendimi gerçek bir kartal gibi hissediyorum gökyüzüne bir tık daha yaklaşınca. Çok mutlu ve çok sevilen bir kartal gibi. Sevgiyle Berk'in yanaklarını sıkıştırıyorum. 

'Tanıştığıma çooook memnun oldum Beşiktaş!' diye bağırıyorum coşkuyla.

Berk  kafasını kaldırıp bana bakıyor, ağzı kulaklarında eşek herifin. Göz kırpıp, marşı değiştiriyor.

'Sevemeeeeeeez kimse seniiii benim sevdiğim kadaaar!'

'Sevemeeeeeeez kimse seniiii benim sevdiğim kadaaar!'

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
YENİDEN (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin