Bölüm 9

527 43 6
                                    

Akan yola bakarken söylenmeden edemiyorum, 'Ayy özlemişim vallahi, Allah kimseyi özgürlüğü ile sınamasın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Akan yola bakarken söylenmeden edemiyorum, 'Ayy özlemişim vallahi, Allah kimseyi özgürlüğü ile sınamasın.'

Kahkaha atıyor Berk, 'Kaç yıl yattın sen yavrum?'

'Sen geç dalganı geeeç, çeken bilir.'

'Pişşt, tamam geçmiyorum dalga falan çevirme yüzünü.' Hıı tabi canım.

'Deniz, tamam dedik güzelim.' Dönmeeem geri dönmeeeem, kusura bakma Berk. Hasta insanım ben, psikoloji falan hak getire.

'Yaa sabır.. Biz de seni özledik, yüzünü göremeyeceksem niye çıktık? Tamam kaldırım işte sanki ne var bak bak doyamadın?...' Özlemiş ya beni, kalbim durmuyor yerinde. Coştu gidiyor...

'Ya yeriiiiiim.' Upppps yine gitti valla dışımdan dışımdan. Tabi Berk bu sessiz tepkimi havada kapıyor. Aman kaçırmasın.

'Şikayet etmem.' diyip göz kırpıyor bir de. Hiç insaf kalmamış hiç.

'Teslimleri halledebildin mi?' diye konuyu değiştirmek de buluyorum çareyi. Benden bu kadar.

'Hallettim gibi. İki tane kaldı işte yaparız onları da bir şekilde.'

'İyi bakalım. İnşallah onları da halledersin.'

'İnşallah. Sizin grup teslimi işi ne oldu?'

'Canımı veriyordum neredeyse onlar için canımı halloldu tabi kii.' diyorum gülerek. Ama Berk çok komik bulmadığından dik dik bana bakıp ağzının içinde bir şeyler geveleyip yola odaklanıyor. Asla ama asla beş dakikadan fazla etliye sütlüye dokunmayan bir konudan konuşamıyoruz. Bu aşkın ihtirası öldürecek beni.

En iyisi ben susayım radyo konuşsun diyip, kurcalamaya başlıyorum kanalları. Sonunda kafama göre bir ritim bulup, sesi arttırıyorum. Biraz da camı aralıyorum.

Eh madem ölmedik, yaşayalım bu hayatı o zaman diye gözümü karartıp koltukta yan dönüyorum. Camı açınca dışarıyı izleyeceğim sananlar olduysa bu beni üzer. O sadece hararetimi azaltmaya yönelik bir önlemdi. Eh, boşuna mı fizik1,2 ayy bir de lab dersleri vardı bak, neyse aldık işte canım.

Berk de bana bakıp sırıtıyor, ben de yılların çapkını olduğumu sanıp tek kaşımı kaldırmaya çalışıyorum ama olmuyor tabi ki. Karşılıklı gülerek beni görmezden geliyoruz, nedir yani en nihayetinde bir kaş?!

Berk daha önce birkaç kez geldiğimiz bir kafenin önüne çekene kadar doya doya onu izliyorum. Ona baktıkça anlıyorum ki, Berk'ten başka yürüyecek yolum yokmuş benim. İyi ki yürümeyi denememişim, düşer kalırmışım, yara bere olurmuş her yanım. Acaba o başka yollarda Berk nasıl yürüdü!?

İki saniye iç huzuru bile vermiyorlar insana pek sevgili nöronlarım. Nasıl yürüdün iki gözüm? O yolları bensiz?

'Sen nasıl başkalarıyla ilişki yaşadın ya?' diye soru veriyorum çat diye. Valla bana da sürpriz oldu hiç öyle şaşkın şaşkın bakma canım. Anlat iyisi mi sen.

'O nerden çıktı şimdi Deniz?'

'Merak ettim Berk. Nasıl oldu, ne hissettin? Senin böyle dertlerin hiçbir zaman olmadığı için anlaman mümkün değil tabi ama anlıyormuş gibi yap en azından.' Ağlamasam bari. Bu kazadan olmuştur hep, normalde ben kaya gibi sinirleri olan bir insanımdır bilenler bilir(!).

'Gerçekten bir cevap mı bekliyorsun bu saçma soruya Deniz?' diye patlayarak bıçaklıyor bakışmamızı. Öküz. Bekliyorum gerçekten. İnsan yalandan da olsa bir sen başkasın istiyormuş yoldaşlarım. Senelerce makaraya aldığım bütün gözü yaşlı hemcinslerimden özür diliyorum. Haklıymışsınız. Ben dinlediğim bütün şarkıları Berk söylesin istiyorum artık. Ama ondan bir nota bile çıkmıyor olması çok tadımı kaçırıyor.

'Saçma mı oldu şimdi sorum? Senin beni sevdiğini söylediğin zamanlarda ilişkilerin olması çok normal benim sorularım saçma? Öyle mi oldu şimdi??'

'Sinirlerin bozulmuş senin yavrum, uzatmayalım bu konuyu. Sen buranın kahvelerini seversin hadi gel inelim. Üzme bizi.'

Ben değil ama sen bizi üzmüşsün Berk. Hem de kim bilir nasıl üzmüşsün ki söyleyemiyorsun bile. Normalde bu arabadan inmeyip, kendimi eve bırakıp ağlamam gerekir ama yapmıyorum. Bu kez değil. Ben artık kendi kendimi iyileştirmeyeceğim. O kahveler içilirken herkes açtığı yaraları iyileştirecek. Ya da iyileştiremeyecek, göreceğiz.

'Hadi.'

Selamlar,

Beğendiysek yıldızı, çok sevdiysek yorumu eksik etmeyelim. 

Teşekkürler, sevgiler ve saygılar..

YENİDEN (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin