Bölüm 6

790 53 8
                                    

'Yay sesi....'

Gözümü zor da olsa aralıyorum, sabahları uyanmak başlı başına bir mesele benim için. Berk'in odasında gözlerimi gezdiriyorum.Birine sarılarak uyuyabileceğimi hiç düşünmezdim ama sıcaklığı rahatsız etmeyen, yanında uykuyadalabileceğiniz biri olması harika bir hismiş. Kollarının sıkılaşmasından onun da uyandığını anlıyorum. 'Günaydın...'

'Günaydın.İyi uyudun mu? ' Bu çek-götür sorusuyla gülümsüyorum. 'Çok güzel uyudum. Sen?'

İyice sarılıyor bana, neredeyse üstünde yatacağım. Ama çok güzel bir his olduğu için fark etmemiş gibi yapıyorum. 'Dünde söylemişim en iyi gecelerimden biri olacağını.' Ben bu tuzaklı cevaba düşmem. Sorry Berk. 'Sevindim.' diyerek gülüyorum. O da gülüyor. 'Fazla zekisin Deniz'im. Oysa biraz utansan nasıl tatlı olurdun kim bilir?' Omuz silkerek kalkmaya çalışıyorum. Ama bırakmıyor.Ay zaten ayıp olmasın diye kalkmıştım, geri yatayım o zaman ben. Kendimi birden Berk'e dönük buluyorum. Bir yandan da elbisemin eteğini çekiştirmeye çalışıyorum. Saçım ve yüzümün halini düşünmek bile istemiyorum. O sırada Berk saçımı okşuyor. 'Çok güzelsin.' Gülümsüyorum ağzım yırtılacak yine. 'Sen de.' Sonra biliyorsunuz benimkini işte, öpüyor rahat durur mu? Never ever. Bu kez ben de sınırlarımı zorluyorum. Sonuçta gece bir şey yapmayan, gündüz ne yapabilir? Berk'in homurdanmalarıyla ayrılıyoruz. 'Valla ölümüm elinden olacak kızım. Gidicem, alıcam nikahıma seni. Bu da can...' Oldu o zamaaan. Hiç bulaşmayayım ben kalkayım. Hızla kalkıp zıplayrak Berk'e dönüyorum. 'Doğum gününde bittiğine göre, ben çok açım ?' Yani açım sonuçta bu bir yemeğe de olabilir sevgiye de olabilir.Açım üstüme gelme korkarsın çünkü. Yalan sayılmıyor pek.

'Dün doğum günü olan sevgiliye kahvaltı?' Kafamı sallıyorum. 'Eve misafir gelen sevgiliye kahvaltı?' Gülüyor, ben de dayanamayıp eşlik ediyorum. Söylenerek ayağa kalkıyor, 'Düş önüme Deniz hanım düş, sevgiliyle birlikte kahvaltı hazırlama olayına giriyoruz galiba ?' Kahkahamı bastıramıyorum. Kolunun altına çekiyor Berk beni, banyonun orada ayrılıyorum kolundan. 'Önden ev sahipleri lütfen, geliyorum beş dakikaya.' Kendime çeki düzen verip ihtiyacımı gideriyorum. Mutfağa geçince en azından çay suyunun konulmuş olduğunu görmek gözlerimi yaşartıyor. Bu da bir şeydir, masada oturuyor da olabilirdi. Buzdolabını açıyorum ben de. Yumurta, domates ve biber mi o gördüklerim ? Allah'ım! Canım Sevda teyze. Sevinçle arkamı dönünce Berk'le göz göze geliyorum, malesef görmüş. Omuz silkiyorum, 'Dalga geçersen aç kalırsın.' Ağzına hayali bir fermuar çekiyor. Keyfim tekrar yerine geliyor. Ben menemeni hazırlarken Berk de kahvaltılıkları tabağa yerleştirmeye çalışıyor, hakkını yememek lazım. Kesildiklerini, kalanların dolaba geri konduğunu falan bilse yapardı bu işi eminim. Menemen ateşte pişerken, masayı kurma ve kahvaltılık çıkarma işlerini beraber hallediyoruz. Menemene dönerken umutsuzca soruyorum, cevabını bile bile... 'Kekiğin yerini bilme ihtimalin?' Berk şaşırarak bana dönüyor. 'Dolaplardan birindedir?' Öyle tatlı söylüyor ki, kekiğe ihanet edip Berk'i yiyeceğim.Gülerek dolapları karıştırıyorum.Baharatları da atınca, ocağı kapatıyorum. Sofraya geçiyoruz. Tam oturduğum sırada, Berk elime uzanıp dudaklarına götürüyor. YOK ARTIK. 'Eline sağlık canım.' Kendi tükürüğümde boğulmasam vallahi cevap vereceğim hemen. Bir iki yutkunma sonucu ' A-Afiyet olsun. Senin de.' demeyi başarıyorum. Neyse ki sonra Berk normale dönüp menemene saldırıyor. Heh bana bunlarla gel.Lokmasını yerken 'Çok güzel olmuş.' diye konuşmaya başlayınca ben de sakinleşiyorum. Bir an Berk de naif bir insan oldu sanmıştım, merak etmeyin hala kendisi gibi. Herhalde bir rüya gördüm gündüz niyetine. 'Afiyet olsun.' diyerek ben de başlıyorum yemeye. Sonra aklıma evin asıl sahipleri düşüyor. 'Annenler ne zaman gelecek?' diye bir nefeste soruyorum. 'Sakin olur musun Deniz'im? Yarın dönecekler.' 'Sakinim canım ben.' dayanamayıp ekliyorum 'Kahvaltıdan sonra çıkalım mı?' Gülerek onaylıyor Berk. Ne yapayım canım? İnsanların evinde habersiz yattım uyudum, yetmedi yemek yiyorum. Lokmalar mı o boğazıma dizilen yoksa vicdanım mı? 'Öğleden sonra işin var mı?' sorusuyla  yargıç davayı erteleme kararı alıyor. 'Akşama kadar bir işim yok ?' 'Akşama ne işin var ki?' Öküz. Vallahi öküz. 'Proje grubuyla bulaşacağım.' diyorum kaşımı kaldırarak. 'He... Tamam o zaman filme falan gideriz belki?' 'Olur. Bitirdiysen toparlanıp çıkalım mı?' diyerek ayaklanıyorum. Kolumdan yakalıyor, hain. 'Ne bu acele Deniz'im? İnsan kaynanasının evinde böyle panik olur mu?' 'Beerk! Uğraşma benimle lütfen ya, haberi yok ki Sevda teyzeyle, Remzi amcanın. Normal bir şey huzursuz olmam.' 'Yerim senin Sevda teyzeni...' Ayağa kalkıp sulu sulu öpüyor yanağımı, sonra iki eliyle kıstırıyor yanaklarımı. 'Ama şu halini görse benden önce o yer seni haklısın.' diyor gıcık gıcık. Üstüme bakıyorum, geceden kalma kıyafetler. GICIK. Ellerinin arasından çıkarken ben de edalanıyorum, 'Asıl bu halimizi bilse babam yer seni canım.'  'Canını yerim ben senin.' diyerek gülüyor Berk. Kafamı iki yana sallıyorum sadece. Hadi artık uzatmayıp çıkalım şu evden. Vallahi inat yapıyor bu çocuk. Saçlarım beyazlayacak ya hu. Sofrayı topluyoruz birlikte, mutfağa geçince beynimde şimşekler çakıyor. 'Beerk! Sen bu evi ne kadar toplu bırakıyorsun kullanınca ? Anlayacaklar yaa. Niye hiç uyarmıyorsun.' Bir an sonra o da idrak ediyor panik halimi. Çaresizce bakıyor bana. 'Deniz'im üzülmeni gerçekten istemiyorum ama, annem peynirin kesilişine kalmadan kokundan bile anlayabilir zaten varlığını .' Rezil oldum. Dizi seti mi sanıyorum ben hayatı acaba? Bittim ben. Sevda teyze neler düşünecek? Ya Remzi amca? Allah'ım al canımı.Yıkılışımı Berk bile anlıyor, düşünün halimi. 'Sakin olur musun? Halledeceğim ben tamam.' 'Nasıl?' Lütfen hallet, inanmak istiyorum. Yalan söylesen de kabulüm. 'Şimdi çarşafları falan değiştirirsek iyice dikkat çeker. Ben kahvaltıya çağırdığımı söylerim seni, bizimkileri falan. Kalabalık yani. Yatak olayı içinde bir süre burada kalırım  sıkıntı olmaz.' 'Olmaz değil mi?' 'Olmaz Deniz'im. Güven bana, merak etme.' 'Tamam.' Yine de susmuyor pis vicdanım. Nasıl yaptım ben böyle şeyler. Ailenin evine gelmek ne demek? Deniz neresi bu eroinin kaynağı yavrum? Mutfağı bu şekilde topluyoruz, günün kalanına enerjim sıfır. Keşke işim var deseydim.  Yanıma geliyor Berk, yüzümü ellerinin arasına alıyor. Biraz iyi geldiğini inkar edemeyeceğim. Dudaklarıma eğiliyor. Ayrılmak durumunda kalınca, alnını alnıma yaslıyor. 'Evime senden daha çok hiçbir şey yakışmadı şimdiye kadar Deniz'im, Sevda teyzen tanıyınca seni evinde görmekten çok mutlu olacak eminim.' 'Çok ayıp oldu Berk.' 'En güzel doğum günü hediyem oldu.' 'Oldu mu gerçekten?' 'Oldu.' 'Eh, o zaman annen beni sevmese de fark etmeeeeeeeeez!'  diyerek mırıldanıyorum. İkimiz de kahkaha atarak ayrılıyoruz, hem belki de o kadar ömrünün olamayacağı bir ilişkideyim. Benim hayatım risk olmuş. Berk'ten bahsediyoruz her an arkasını dönebilir. Benim de tesellim bu işte kardeş. Kabanları giyinip çıkıyoruz evden.

YENİDEN (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin