{4.bölüm}

95 10 4
                                    

Media : Poyraz

"Pamuk şeker sever misiniz? " dediğimde Oğuz Bey güldü . Allah'ım sana şükürler olsun Yarabbim . Sonunda şu adam güldü , ne kadar mutluyum şu an anlatamam . O ney lan , çok güzel gülüyor be . Böyle ölmem füze atın Oğuz Bey. Şaka maka baya güzel gülüyor he .

"Severim. Ama ikisininde parasını sen verdin ." dedi . Sanki milyar dolarlık yemek ısmarladım aq .

"Yok canım ne kadarcık şey zaten ." dedim , bunu derken gülümsemeye çalıştım . Sonunda araba durduğunda gelmiştik sanırım , çünkü araba bir evin önünde durmuştu . Ev ne kadar güzeldi böyle. Çok hoş bir yapısı vardı . Oğuz Bey çoktan arabadan aşağı inmişti bile . Ben de hemen aşağı indim . Oğuz Bey'de kapıya doğru gitti ve kapıyı açtı . Önden o içeri girdi ve ben de onu takip edip içeri girdim . Vay anam vay babam . Vay babağan kemüğüne ya . Burası ev değil köşktü. Her taraf gri , mavi ve siyah renkliydi . Eşyalarda başka hiçbir renk yoktu . Oğuz Bey'in aynı kendi gibi bir evi vardı işte . Siyah , gri ve mavi gibiydi Oğuz Bey'de . Siyah gibi cool , gri gibi derin ve mavi gibi hoştu . Ben içeri de bir koltuğa çoktan oturmuştum bile . Sanırım Oğuz Bey'de üzerini değiştirmeye gitti . Malesef canım patronum bana ne yaptığını hiç söylemediği için , ne yaptığını bilemiyorum. Ben kendi kendime söylenirken Oğuz Bey çoktan gelmişti . Tam tahmin ettiğim gibi üzerini değiştirmişti , bir eşofman , üzerine bir t-shrt ve de bir kapşon giymişti . Bir yere doğru ilerledi ve ,

"Gel ." diye seslendi . Ve ben de onu takip ettim . Bir odaya girmiştik, büyü bir ihtimalle burada çizimlerini yapıyordu . Çünkü duvarların her tarafına yapıştırılmış çizimler ve masanın üzerinde duran çizim kalemleri vardı . Ama duvarlara yapıştırılmış çizimler çok hoş duruyordu . Odaya güzel bir hava katmıştı .

"İçerden kalemlerini al ve gel ." emredersiniz paşam . Sen hayata başkalarına emir vermek için mi doğdun ya ! Hayvanata bak ! Al ve gel . Emredersiniz ! Elimi sıkıp içeri girdim ve masanın üzerinde duran kalemlerimi alıp içeri döndüm .

"Şimdi çizmeye başla ." dedi . Sığır Vallah sığır ! Ben de bir şeyler çizmeye başladım . Ben çizim yaparken herşeyi, herkesi unutuyordum . Dış dünyayla bağlantımı kesiyordum . Tam kesiyordum ki . Elimi bir el tuttu ve hareket ettirmeye başladı . Çok yakınımdaydı . Oturduğum sandaleyinin arkasında , ayaktaydı ve benim elimi tutuyordu . Nefes alamadım bir an , sonra yavaş yavaş alamaya başladım .

"Bak böyle hareket ettireceksin . Eline raht bırak , bırak özgürce tutsun ellerin kalemi . Rahat rahat çiz ." dedi . Hâlâ eli elimin üstündeydi ve çizimi birlikte yapıyorduk. Ya da sadece benim elim aracılığıyla Oğuz Bey yapıyordu. 'Tamam' anlamında kafamı salladım . Ve Sonra da elimi bıraktı .

"Kahve içer misin? " dedi.

"Evet içerim ."

"Tamam sen devam et . Ben kahve alıp geliyorum hemen ."dedi ve mutfağa gitti . Ben de devam etmeye çalıştım , ama dikkatimi çok dağıtmıştı . Hadi ama Eylem , yani böyle birlikte çizim yapmanız doğal , olacak böyle şeyler , kendine gel . Benim bir tane çizim kalemim eksikti . Sanırım onu evden çıkarken koymayı unutmuşum . Acaba Oğuz Bey'de var mı ? Sormadan öğrenemem dimi . Mutfağa doğru yürüyordum ki Oğuz Bey'e çarptım . Ama zararlısı tabii ki ben oldum . Hassiktir kahve üstüme dökülmüştü . Başkandım ya ! Oğuz Bey'e de çok az dökülmüştü , ama ona bir şey olmaz , bana çok döküldü ben şu an ölebilirim .

"Kızım önüne baksana ya ! Yandım burada !" dedi . Sığır ya ! Sarışın sığır ! Ben burada haşladım hala ne diyor ya!

"Siz mi yandınız ben mi ? Lavabo ne tarafta Oğuz Bey ?" dedim . Beni kolumdan tutup sürükledi ve lavaboya soktu .

KarAşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin