Neyse . Huh , Eylem , sakin ol . Sanane ! Öptüyse öptü Oğuz Bey'i . Kimse kim banane ya ! Ama gene de merak ediyordum .
Bizimkiler yanımdayken Poyaraz'a evrakları geri verdim .
"Bu evrakları sana geri vermemi istediler Poyraz . Ben patronumun yanına gidiyorum . Poyraz , Bestem sana emanet ." deyip Oğuz Bey'in odasına gittim , o yellozun kim olduğunu öğrenmem gerekliydi . Kapıyı çalmadan odaya girdim ve , ne diyecektim ? Neyse uydur Bestem .
"Yarın için şirket içi toplantı ayarlayayım mı Oğuz Bey? " dedim sakince .
"Sonra konuşalım . Yanımda önemli bir misafirim var ." dedi . He bu yelloz misafir yani ?
"Ünivniversiteden bir arkadaşım . Kendisi tasarımcıdır . Uzun zamandan beri görüşmüyorduk . Bugünlük bu kadar yani Eylem , evine gidebilirsin. He , çizim yapmayı unutma , yarın getir , bakacağım ." dedi .
"Oğuzcuğum , söyleseydin bir çizim yapardım ben sana ." dedi yelloz . Söyleseydin yapardım ben sanaymış , götümmm .
"Tamam Oğuz Bey." dedim ve odadan , eli boş , götü yaş , çıktım.
Pislik herif ya ! Buz ! Ama ben şuna çok şaşırdım , ilk defa bana bir şey anlattı . Yelloz geldi ya , ağzı kulaklarında beyefendinin .Yelloz da tasarımcıymış . Götümün tasarımcısı . Kesin torpille mezun olmuştur üniversiteden !
Odama gittim , eşyalarımı toparlayıp odamdan çıktım . Çıktım ki Ege Bey de odasından çıkıyormuş.
"Şey...Ege Bey. Size bir şey sorabilir miyim ?" dedim.
"Tabii . Sora bilirsin Eylem." dedi Ege Bey.
"Bu içerideki kadın . Tanıyor musunuz o kadını? Kim yani o kadın ?" dedim . Çok merak ediyordum o kadını. Neden mi merak ediyorum ? Çok güzel bir kadın , yani tabiri caizse taş . Şimdi bu bu güzellikle Oğuz Bey'in gözünü falan boyar , sonra beni işten afar bu cani . Bir alışverişiyle Oğuz Bey'i batırır . Bu yüzden merak ediyorum . Yoksa ne işim olur elin yellozuyla? Hem kendimi , hem de patronumu düşünüyorum bakın .
"Hmm . O mu ? Tanımıyor musun cidden ? Çok iyi bir tasarımcıdır. Selin DAĞHANLI . Bence sen bir bak bu kadına, yani iyi bir tasarımcı , o yüzden dedim." dedi . Hemen eve gidip bu kadının büyük dedesinin adına kadar öğrenmem gerekiyordu. Ben öğrenirim ama .
Şirketten çıktım ve motoruma atladım . Yarım saat kadar sonra evime varmıştım. Hemen eve girip hacker arkadaşlarıma haber saldım ve yelloz hakkında küçük çaplı bir arama yaptım .
"Hmmm , ünlü tasarımcı Selin DAĞHANLI . Fotolarında daha da güzel yelloz ." diye kendi kendime konuşarak aynı zamanda browninin kekinden yiyordum . Çünkü acım .
Benim tasarım yapmam gerekiyordu . Eşyalarımı odamdan aldım , salona getirdim ve çizim yapmaya başladım . Hiç bir şeyi , hiç kimseyi kafama takmadan bir çizim yapmaya başladım . Önce bir manken çizdim , sonra mankenin bacak yay şeklinde bir çizgi çizdim , ve böyle böyle devam ettim ...
Kafamı kaldırdığımda çizim yaptığım koltukta uyuduğunu gördüm . Saate baktığımda gecenin bir yarışıydı . Hemen çizim eşyalarımı toparlayıp resim çantama koydum ve beni çağıran yatağıma doğru koşup, o mikemmel yastığına başımı koydum. Şu çizimi boyayıp da bitirdim ya , artık rahat rahat uyuyabilirdim. Evet akşam çizimin hepsini bitirdim . Ve şunu söylemek isterim ki , yaptığım en güzel tasarımlarımdan biri oldu .
~♡~
Sabah güzel yatağımın bana 'gitme kalp bakışlarıyla baya bir savaş verdikten sonra yatağından kalktım , sonra günlük rutin , biliyorsunuz işte . Üstümü değiştirdim , kahvaltı vs. şeyleri yaptıktan sonra evden çıktım . Taksi durağına bugün kendim yürüdüm ve bir taksiye atladım . Taksiye bindikten yaklaşık olara 10 dk sonra resim çantamı evde unuttuğumu fark ettim .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KarAşk
Mystery / Thriller"Aklım almıyor , sevmediğin , nefret ettiğin birini hala nasıl yanında tutabiliyorsun !" "Şşt . Öyle deme ." "Ben onu hala seviyorum , ona hala deliler gibi aşığım ." dedi sarhoş sesiyle . "Ve ondan nefret etmiyorum ." "Edemiyorum..." dedi . Ve üz...