{17.bölüm}

61 14 4
                                    

Buenas lecturas 💙

Eylem'in ağzından

Çocuklarla biraz daha eğlendikten sonra sıra gitmeden önce fotoğraftaydı . Oğuz Bey ve Ege Bey o sırada başına röportaj verirken onlar gelene kadar çocuklarla kendi telefonumla fotoğraf çekindim .

Onlar gelince de yurdun sahipleri küçük bir fotoğraf makinesiyle bizi çocuklarla fotoğraf çekmek için geldiler . Böyle fotoğraf makinelerini çok seviyordum , çünkü fotoğraf çekince fotoğraf hemen çıkıyordu.

Ege Bey , Ilgaz , ben , Oğuz Bey ve şirketten bir kaç kişi yan yana durduk ve çocukları da önümüze aldık .

Ben tam Oğuz Bey'in yanındaydım , o kadar yakınımdaydı ki o eşsiz kahve ve ıslak toprak karışımı kokusunu alabiliyordum . Ve bu da bana huzur veriyordu . Çekilmeden önce şirkette çok işi olduğu için buraya gelemeyen , buraya gelemediği için çok üzülen Bestem'i de anmak adına .

"Çocuklar , fotoğraf çalınırken 'patates' diye bağırıyoruz , anlaştık mı ?" dedim , onlarda 'evet' gibi nidalar çıkınca hepimiz fotoğraf çekilirken patates diye bağırdık . Bestem'in lakabı patatesti , o yüzden böyle bir şey yapmıştım .

Fotoğraf çekimi bitince hemen makineden çıkan fotoğraflardan bir kaç tane almak için ilerledim . En son çıkanı elime aldım ve salladım . Fotoğraf soğuduğunda ise hemen baktım , çok güzel çıkmıştık çocuklar , ben . Ama bir dakka , burada bir ayrıntı daha var , bu ayrıntıyı görünce kalbim hıp hızlı atamaya başladı ve hemen Oğuz Bey'e baktım . Ege Bey'le konuşuyordu .

Fotoğraftaki ayrıntı ne mi ? Oğuz Bey son çekilen fotoğrafta Ahmak KURAL'IN Sıla'ya baktığı gibi bakmıştı bana . Ve gülümsemişti .Oww , böyle güzel bakılır mı be reis , ne yaptın sen . Diğer fotoğraflarda baktığımda diğer fotoğraflarda Oğuz Bey kameraya bakıyordu , sadece son fotoğrafta bana bakıyordu . Neden öyle güzel baktı acaba . Ben ona o kadar güzel baktıracak ne yaptım ki ?

Çıkacağımız saat gelince çocukların hepsine sarılıp vedalaştım . Onları çok sevmiştim . Hepsi çok tatlıydı . Sonra mecburen onların yanında ayrıldık.

                              》《

Maçın olduğu yere geldiğimizde üzerimi değiştirmek için soyunma odalarına girdik .

Sonra da maç için sahaya gittik .

Maçımız farklı bir şirketleydi . Kafamı çevirip normalde koçun olması gereken yere baktığımda Cihangir dedeyi görmemle bir gülme geldi , cidden maçı o mu yönetecekti .

Bir süre daha bekle bekledikten sonra hakemin düdüğünü duymamız da maç başladı . İlk başlayan bizim takımdı ve şirketten adının Tuğçe olduğunu bildiğim bir kız servisle başlamıştı.

Yaklaşık bir saat sonra maç bitmişti . İki set kazanmamışsan dolayı maçı biz kazanmıştık . Her şey çok güzel geçmişti , sadece Cihangir dede Tuğçe denen kıza sürekli 'Senin duruşun yanlış' deyip durmuştu . Gerçi o da işin eğlencesi olmuştu bana göre .

Maç bitiminde tam soyunma odasına giderken biri kolumu tuttu ve kolumu tutan kişiye , kolumu tutup beni beni kendine çekmesiyle birlikte ona haddinden fazla yakın oldum .

KarAşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin