Önemli!!!
Arkadaşlar diğer 12.bölümü sildim . Çünkü bazı şeyleri biraz erken yazdığımı düşündüm , üzgünüm . Böyle daha güzel olduğunu düşündüm umarım siz de öyle düşünürsünüz . İlk yazdığım 12.bölümden bağımsız okuyun lütfen .
İyi okumalar 💙 ...
"Eylem ! Eylem ! Şirkete uyumaya geliyorsun sanırım ! Eylem !" diye bağırış sesleri duyunca kafamı kaldırdım . Ananın bu neydi lan ? Boynum fena şekilde ağrıyordu . Kafamı kaldırıp bir bilgisayarıma bir de Oğuz Bey'e bakınca daha ne olduğunu yeni kavraya bilmiştim ki Oğuz Bey düşüncelerimi bölerek ,
"Eylem bir daha şirkette uyumuyorsun ! Yoksa fena yaparım !" diyip odadan çıktı.
Elimi boynuma attığımda kolye falan yoktu , elimde yüzük müzük de yoktu . Sanırım çokkkkk değişik , çoook çoookkkk değişik bir rüya görmüştüm .
Galiba sabahki değişik asansör olayından sonra Oğuz Bey'in bana verdiği görevi - E-postalarını - düzeltirken uyuyakalmıştım . Cidden uykuyu çok seviyorum .
Barkın Bey'in kolye alması , Oğuz Bey'in annesiyle konuşup beni sevdiğini söylemesi , Ege Bey ile konuşmam , Oğuz Bey'in bana yüzük alıp beni öpmesi . Bunların hepsi rüya mıydı cidden ? O kadar gerçekçiydi ki , bir an cidden yaşadım sandım .
Değişik .
Bir iç geçirip konsantre olabildiği kadar işime konsantre oldum .
~♡~
Öğle arası geldiğinde şirketin yakınlarında bir kafeye gitti Ege Bey ile . Bir masaya oturduk ve sipariş ettiğimiz içeceklerin gelmesini bekledik . İçecekler gelince konuşmaya başladım ,
"Ege Bey , Bestem sizin sevgili olduğunuzu söyledi . İyi Allah mesut etsin . Mutluluğunuz daim olsun da , kardeşime bir şey olmasın ." dedim ve içeceğimden bir kaç yudum aldım .
"Kardeşine bir şey olmayacak . Onu her koruyacağım , kendimden , başkalarından , onu her şeyden koruyacağıma söz veriyorum ." dedi Ege Bey güven verici bir sesle .
"Teşekkür ederim , Ege Bey." dedim fazla samimi olmayan bir sesle . Yani kız evi naz evi , önce güvenimizi , sevgimizi kazan damat bey . Öyle değil mi ama ? Şimdi hemen enişte dersem götü kalkar .
İçeceklerimiz bittikten sonra hesabı ödeyip kalktık .
~♡~
Şirketteki odama geçip her siteden , her yerden bir yardım şirketi aramaya koyuldum .
Bir yarım saat aramanın ardından güzel bir yardım şirketi bulabilmiştim , şirket çok tanınan , beğenilen , iyi bir yardım şirketiymiş .
Hemen Oğuz Bey'e yarına bu şirket ile toplantı ayarlayayım mı demek için odasına gittim .
Kapıyı tıklattım ve içeri girdim .
"Şöyle Eylem ." dedi Oğuz Bey telefonuyla uğraşırken .
"Ben güzel bir yardım şirketi buldum da , yarın için bir toplantı ayarlayayım mı diyecektim ." dedim . Oğuz Bey telefonunu cebine atarak cevap verdi ,
"Şirketin adını şöyle ." dedi Oğuz Bey.
"KÇKYRDMLR." dedim . Anladı mı acaba ?
Telefonunu ceketinin iç cebinden çıkardı birini aradı ve bir şeyler konuştuktan sonra telefonu kapattı .
"Tamam Eylem , yarına bir toplantı ayarla ve bana şimdi şirketin ihale dosyasını getirir misin ? Siyah bir dosya , arşivdeydi ." dedi ve ben de çıktım , asansöre bindim ve arşivin olduğu kata bastım .
Asistan olmak böyle bir şeydi , her bok ile sen uğraşıyorsun . Ama seviyorum asistan olmayı , tasarımcı olmayı , seviyorum . İnsanın sevdiği mesleği yapması da bir ayrı güzel .
Asansör bir katta durduğunda içeri kim girdi ? Barkın Bey . Cidden bazen bu adamın asansörle aşk yaşadığını düşüneceğim . Sürekli asansörde .
"Güzelim." dedi Barkın Bey . Cidden sevmiyorum , 'güzelim' kelimesini duyunca kusasım geliyor , söylemesin biri şu adama söylesin .
"Merhaba Barkın Bey." dedim memnuniyetsiz bir şekilde gülerek .
"Nereye gidiyorsun? " dedi . Nereye mi ? Bu olaya tek bir cevabım vardır , ebeneeee . Ebelere yazık ya , hep onlara küfür ediyorlar . Ebeler sizi sevirem , emekçi ebeler .
"Arşive . Gelecek misiniz? " dedim .
"Madem bu kadar ısrar ettin , geleyim bari ." dedi Barkın Bey . Sonra da güldü .
Arşivin olduğu kata geldiğimizde asansörden indik . Ve arşiv odasına girdik .
"Şimodu bana siyah dosyaların yerini gösterir misiniz ? Eğer biliyorsanız tabii ." dedim sondaki cümlem biraz imalı olmuştu .
"Ben mi ? Hah Eylem şaka yapıyor olmalısın güzelim ." dedi ve gülerken yutkundu Barkın Bey . Bilmiyordu ki , kendi şirketini bilmiyordu , üüü .
Barkın Bey eliyle ,
"Şurada , yok yok şurada" diyip bir yerleri gösteriyordu.
Bu hâline istemsizce güldüm . Tamam bu şirketteki ilk günüydü ama , gene de gülmeden edemedim . Arşiv o kadar büyüktü ki , bir şey bulmak cidden zordu .
"Gülme , gülme ." diyerek kendi de gülmeye başladı Barkın Bey . Birazcık daha güldükten sonra , siyah dosyaların olduğu rafı bulmuştuk . Yani aslında ben bulmuştum .
Ben bir sandalyeye çıkıp siyah dosyaların arasındaki ihale dosyasını aramaya başladım .
Tam ihale dosyasını almıştım ki , elimin bir tane mavi dosyaya takılıp benim dengemi kaybettirmesiyle kendimi bir çift kaslı kolların arasında buldum .
"Eylem , iyi misin ?" dedi Barkın Bey , biraz beni düşünür bir sesle . Ben o anın verdiği heyecanla sadece kafamı sallamıştım .
"Eylem , şu an çok yersiz olacak ama , benimle bu gece bir partiye gelsene ?" dedi Barkın Bey . Ben hala Barkın Bey'in kucağındaydım ve birazda üzerind heyecan olduğu için ne diyeceğimi düşünürken , sert bir ses duydum .
"Eylem hiç bir yere gitmiyor ! Çünkü bugün benim evimde misafir , o yüzden bugün benimle gelecek ! Şimdi bırak kızı !" Oğuz Bey'di ve şu an tam önümüzdeydi . Wow ! Yiğidim bu ne coollluk ! Ne güzel girdi lan bu adam böyle içeri !
Yazım hatalarım falan varsa affedin . Beğendiğiniz ben de göreyim bölüme bir oy atın da . Yeni bölümde görüşmek üzere . Ben bu bölümü çok sevdim umarım beğenmişsinizdir . 💙👋🏻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KarAşk
Mystery / Thriller"Aklım almıyor , sevmediğin , nefret ettiğin birini hala nasıl yanında tutabiliyorsun !" "Şşt . Öyle deme ." "Ben onu hala seviyorum , ona hala deliler gibi aşığım ." dedi sarhoş sesiyle . "Ve ondan nefret etmiyorum ." "Edemiyorum..." dedi . Ve üz...